Pazar halkı balık çiftliğine tepkili: Denizlerimizi kafesleyemezsiniz

Rize’nin Pazar ilçesinin kıyılarında Günvak firması tarafından işletilmek istenen balık üretim çiftliği projesinin ön izin talepleri Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü tarafından kabul edildi. Polietilen kafeslerde yılda 4 bin ton su ürünleri yetiştirilmesine yönelik projenin ÇED başvurusunu değerlendiren Pazar Kent Meclisi, mevcut projenin çevredeki halkın yaşamını, deniz ekosistemini olumsuz etkileyeceğini raporlayarak projeden vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı.

AMAÇ: BALIKLARIN KISA SÜREDE BÜYÜMESİ

ÇED raporunda balık üretimi için deniz ortamının seçilmesinin nedeni “Karadaki sistemlere göre yatırım maliyetinin düşük olması, kullanılan su alanlarını kiralamanın kara alanlarına göre daha ucuz olması” şeklinde belirtiliyor. Firma, “Türk somonu” olarak adlandırılan balık üretiminde, tatlı suda 500 gram ağırlığa ulaşan alabalıkları, Karadeniz’de deniz ortamında kafeslere alarak, hızla istenilen ağırlığa ulaşmaları ve ticari ürüne dönüşmelerini sağlayacak.  

“DENİZ ORTAMINDA BU YAKLAŞIM DOĞRU DEĞİLDİR”

Proje raporunda balık kafes çiftliğinden kaynaklanan atıkların ‘tüketim fazlası olarak kalan yemler, dışkılar ve boşaltım ürünlerinin oluşturduğu çözünmeyen veya çözülebilir karaktere sahip olan maddeler’ olarak tanımlandığını belirten Kent Meclisi, “Tesisin işletilmesi sırasında ortaya çıkacak olan çevresel etkilerden küçük çapta bir alanın etkileneceği belirtilmektedir. Yani kirlenmenin etkisi sadece çiftlik alanı ile sınırlı tutulmaktadır, deniz ortamında bu yaklaşım doğru değildir” dedi. Ayrıca Kent Meclisi raporunda; çiftlik balıkçılığında üretimin temel prensibinin, doğal ortamlarındaki şartlara oranla daha sık ve yüksek yoğunluklarda stoklanarak balıkların hızlı bir şekilde büyüme ve gelişmelerinin sağlanmak olduğunu hatırlattı.

“BU PROJEDEN VAZGEÇİLMELİDİR”

Bu projenin Karadeniz için havaalanından sonra yeni bir ekolojik tahribat yaratacağının altını çizen Pazar Kent Meclisi, “Arka arkaya planlanması sürecin devam edeceğini göstermektedir. Ayder, Hemşin ve diğer yüksekte bulunan yaylaların yapılaşmaya açılması, bölgeye ulaşımı arttıracak tesislerin yapılması, endüstriyel tarım ve balıkçılık projelerinin yıkım etkisi yakın gelecekte deniz ve kara ekosisteminde görülecektir.  Bu sonuç sadece diğer canlıları değil doğa ile iç içe yaşayan, yaşam kaynağı doğa olan Pazar halkını da olumsuz etkileyecektir” diyerek projenin deniz yaşam alanlarında tahribata neden olacağı uyarılarında bulundu. Balık yemi olarak kullanılan balık unu ve yağının yine bölgedeki hamsi ve diğer balık türlerinden temin edileceğine vurgu yapan Kent Meclisi, “Karadeniz’e özgü doğal balık türlerinde değişim meydana gelecek veya yok olacaktır. Deniz ekosisteminde türlerin değişmesi, yok olması veya başka yaşam alanlarına göç etmesine neden olacaktır” şeklinde değerlendirdi. Aynı zamanda projenin bölge balıkçılığını yok edeceğine vurgu yapan Kent Meclisi, halkın ve ekolojik yaşam alanlarının imtiyazlı sermayeye verilmesinin kabul edilebilir olmadığını ifade ederek şunları dile getirdi: “Sahil yolu projesi ile denizden koparılan Pazar halkı bu tür projelerle yeniden deniz kültüründen uzaklaştırılacaktır. Proje alanı halkın yüzme alanlarına yakındır. Pazar halkı ormanı ile doğası ile, denizi ile birlikte iç içe yaşamayı tercih etmektedir. Halkın ve ekolojik yaşam alanlarının imtiyazlı sermayeye verilmesi kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Denizlerimizi kafese kapatarak adeta hapseden, yarattığı kirlilikle canlıların yaşamını ve deniz kültürünü tehlikeye sokan bu projeden vazgeçilmelidir.” (HABER MERKEZİ)