21 Haziran 2023 20:37

Finike halkı taş ve mermer ocağı istemiyor

Antalya’nın Finike ilçesine bağlı Ernez köyünde Yeni Anadolu Madencilik ve Teknolojileri Anonim Şirketinin maden ocağına karşı halk hep bir ağızdan ocağı kesinlikle istemediklerini ifade etti.

Fotoğraf: Çağla Ay

Paylaş

Çağla AY

2017 yılında Büyüknohutçu çifti maden ocaklarına karşı verdikleri mücadeleler nedeniyle Finike’de katledilmişti. Bölgede açılmaya devam eden maden ve mermer ocaklarına tepkiler büyümeye devam ederken yeni projeler için verilen ruhsat talepleri gün geçtikçe artıyor. Bu projeler neticesinde tarımının yoğun olarak yapıldığı bölgedeki yerel ekonomi risk altına girerken bölge halkının ve canlılarının yaşamı ve bölge ekolojisi de geri dönülmez şekilde zarar görüyor. Maden ve mermer ocağı projelerine genel olarak 50 yıl gibi uzun süreli ruhsatlar veriliyor ve proje bitiminde şirketlerin kazım yaptıkları bölgeyi ağaçlandırarak çıkması takayyüttü alınıyor. Ancak ruhsat alanlarının olduğu bölgedeki rezervleri daha kısa sürede tüketen şirketler, çoğu zaman projelerini 50 yılı bitirmeden tamamlıyor. Bu süre sonunda ağaçlandırma yapmadan, çıkardıkları katı ve sıvı atıklara çözüm bulmadan bölgeyi terk ediyorlar. Söz konusu projelerden sonuncusu Finike’nin Ernez köyünü hedef aldı. Antalya’nın Finike ilçesine bağlı 694 nüfuslu Ernez köyünde Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci kapsamında halkın katılımı toplantısı düzenlendi. 

Toplantı Yeni Anadolu Madencilik ve Teknolojileri Anonim Şirketinin Ernez köyünde mermer ocağı işletme ruhsatı alması üzerine yapıldı. Şirket 2019 yılında Amasya Merzifon'da 253 maden işçisini işsiz bırakması ile gündeme gelmişti. Eğer onay verilirse bölgedeki 15. ocak olacak olan bu mermer ocağı projesine, Ernez halkı ve çevresinden büyük tepki geldi. 100'e yakın kişinin katıldığı toplantıda MERS Çevre şirketi proje için oluşturduğu çevre etkileri dosyasını sundu; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından yetkililer ıslak tutanak tuttu ve katılımcılardan imza aldı. Köy meydanında 560 yıllık olduğu söylenen büyük çınar ağacının altında, ziyaretçilerine çay ikram ederek sunumlarını sabırla dinleyen köy halkı devlet ve sermayeye karşı önemli bir yerel irade ve ekolojik bilinç örneği gösterdi. Sunumun ardından sırasıyla projenin yol açacağı sorunları açıkladılar ve hep bir ağızdan ocağı kesinlikle istemediklerini ifade ettiler.

MADENLERİN GETİRDİĞİ ÇEVRESEL VE EKONOMİK YIKIM

Ernez halkının projeye tepkisi karşı karşıya oldukları birden fazla çevresel ve ekonomik tehlikeye dayanıyor. Bunlardan en önemlisi de ocakta kuru kesim yapılması sırasında çıkan tozların yol açtığı riskler. Finike bölgesinde daha evvel acılan ocaklarda, proje sahiplerinin başta sulu kesim yapacaklarını söylemeleri halinde kuru kesim yapmaları bölge halkının ve canlıların uzun süredir yaşamakta olduğu sıkıntılara neden olmakta. Kesim sırasında çıkan bu tozlar kaynakçı akciğeri (Slikoziz hastalığı) gibi hastalıklara ve çeşitli alerjilere sebep verirken bölgede yaşayan keçiler, arılar ve bölgede zeytinlikler ile sedir ağaçlarının oluşturduğu bitki örtüsü de bu tozlardan olumsuz etkileniyor. Yılda 120 bin ton üretim yaptıklarını söyleyen Ernezli bal üreticileri de projenin arıcılığa ve bal üretimine büyük zarar vereceğini öngörüyor; Ernez ve Çevresi Bal Üreticileri Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği olarak projeye karşı duruyorlar. Benzer şekilde Finike Üreticiler Birliğe de projenin narenciye üretimi üzerindeki olumsuz etkisine karşı uyarıyor.  Şirketin mermer ocağının kısa süreli ekonomik getirileri üzerine kurulan rıza inşa stratejisi de böylece yerel ekonomi bileşenlerinin örgütlü iradesi karşısında saf dışı kalıyor.

Öte yandan sulu kesim yapılması bölgedeki su kaynaklarının yetersizliği nedeniyle oldukça zor görünüyor ve bu durum çevreye zarar vermeyen bir mermer ocağı projesi fikrinin imkânsızlığını ortaya koyuyor. Toplantı sırasında, tarımla geçinen ve su sorunun farkında olan köylüler MERS Çevre’ye bu sorunun nasıl üstesinden geleceklerini sordular. Aldıkları ‘’sondaj yapacağız’’ yanıtı projenin hazırlıksızlığını ortaya koyuyor, zira sondaj yasağı olan bölgede yeraltı suyu rezervleri hızla tükenmekte. Bunun üzerine MERS Çevre yetkisi ‘’bölgeye tankerle su getirme’’ önerisinden bahsediyor; gülüyor bu ifadeye köylüler,  ‘’Bizim buralarda bir laf vardır’’ diyor Ernezli Ayşegül Aydemir, ‘’Taşıma suyla değirmen dönmez"

HALKIN KATILIMI TOPLANTILARI BİZE NE SÖYLÜYOR?

Halkın katılımı toplantıları anayasanın 56'ncı maddesi gereğince ÇED süreçlerinin bir aşaması olarak organize ediliyor. Projenin yapılacağı bölgede yaşayan halka tanıtım yapılıyor ve demokratik görünmesi amaçlanan bir sistemle halkın proje hakkındaki görüşleri ve soruları alınıyor. Ancak AKP yönetimi döneminde ÇED süreçleri giderek formaliteye çevrildiğini ve bu durumun yerel toplulukların ve çevrecilerin demokratik haklarını giderek zayıflattığını görüyoruz. Bunun en önemli göstergelerinden biri ÇED muaf kararlarının sayısının AKP yönetimi döneminde oldukça artması. Buna karşı farklı bölgelerde ÇED muaf kararına karşı davalar açılıyor, çevresel etkinin büyük olacağına ve değerlendirme yapılması gerektiğine dikkat çekiliyor. Bunun bir örneği Kaş halkının Kaş-Kalkan otoban projesine verdikleri mücadelede görülmüştü. Öte yandan, ÇED muaf kararı (henüz) verilmemiş projelerde, ÇED başlangıç süreci kapsamında yapılan halkın katılımı toplantıları gündem oluşturulması ve projelere karşı farkındalık yaratılması açısından oldukça önemli görünüyor. Keza ÇED’in etkisiz hale getirilmesi süreci de yerel halkların da farkında oldukları bir durum. ‘’Bize sonra ‘Biz Ankara’da hallettik’ demeyin’’ diye uyarıyor Ernezli köylüler de, ‘’Gerekirse Ankara’ya yürürüz’’.

Bütünüyle bakıldığında, gittikçe agresifleşen neoliberal otoriter rejimin dayattığı doğa katliamları karşısında bu toplantıların yerel ekonomi bileşenlerinin örgütlenme potansiyelini ancak daha da önemlisi halkın demokratik iradesini ve ekolojik bilincini ortaya koyduğunu söyleyebiliriz.

ÖNCEKİ HABER

İktidarın LGBTİ karşıtı söylemi: Toplumun geri kalanına baskı, asıl sorumluya perde

SONRAKİ HABER

Torosların kalbinde mermer ocağı yıkımına mahkeme dur dedi!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa