Barış güneşi Karadeniz'den doğuyor
Halkların Demokratik Kongresi tarafından Çorum'da düzenlenen halk toplantısına yurttaşlar yoğun ilgi gösterdi. Toplantıda konuşan İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, 12 Haziran seçimlerinin ardından büyük bir güç olarak ortaya çıktıklarını söyleyerek, "Türkiye'de yıllardır ezilenlerin s
Halkların Demokratik Kongresi'nin (HDK) Karadeniz'deki temasları kapsamında Çorum'da 2 bini aşkın kişinin katıldığı halk toplantısı düzenlendi. Hacıbektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Derneği binasında yapılan toplantıda, "Barış için eşitlik çözüm için müzakere" pankartı asıldı. Toplantıya BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, İstanbul Bağımsız Milletvekili Abdullah Levent Tüzel, HDP Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Gök konuşmacı olarak katıldı. Toplantıda açılış konuşmasını yapan HDK Çorum İl Meclisi Sözcüsü Muharrem Özünel, savaşın ne demek olduğunu Çorum halkının çok iyi bildiğini ifade ederek, Türkiye'de halklar arasında barışın çok önemli olduğunu söyledi. Toplantının moderatörü Avukat Ahmet Özdel ise, blok milletvekillerinin "alavere dalavere" yapmaya gelmediğini söyleyerek, "Buraya çoluk çocuklarını bırakıp geldiniz. Bazıların kışkırtmasına, ötelemesine, baskısına boyun eğmeyerek geldiniz. Bu topraklar Hitit güneşinin doğduğu topraklar, bizler de barışın güneşine doğabiliriz. Yeter ki korkmayalım" dedi. Salondakilerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Gök, Çorum'a sadece konuşmaya gelmediklerini, beraber mücadeleyi büyütmeye geldiklerini ifade etti. Çorum'da gördükleri heyecan ve ilgiden çok memnun olduklarını dile getiren Gök, Karadeniz gezisinin bir başlangıç olduğunu ve beraber mücadeleyi öreceklerini belirtti. Gök, demokratik, özgür, hiç kimsenin ezilmediği bir Türkiye yaratmak istediklerini söyledi. 'YAN YANA OLMALIYIZ' Tuncel konuşmasına başlamadan salondakiler, "Yaşasın halkların kardeşliği" sloganı atarken, Tuncel de "Bijî biratiya gelan" sloganı ile karşılık verdi. HDK'nin Türkiye'de emek ve sol güçlerin yan yana gelerek mücadele edenler üzerinde şekillenen bir oluşum olduğunu ifade eden Tuncel, birlik olabilmek için ayrılıklarının değil, ortak noktalarının konuşulması gerektiğini söyledi. Türkiye'de herkesin demokrat kesildiğini; ancak demokrasinin olmadığını kaydeden Tuncel, "Türkiye'de emekçi, işçi, LGBT bireyler yönetimde yok. Bu nasıl bir demokrasidir. Bizim için demokrasi, farklılığımızı bir araya getirmektir. Bizi birleştiren farklı kimliklerin yan yana olması lazım. Yıllarca Mezopotamya'da farklılıklar yan yana yaşadı" diye konuştu. Tuncel, "Bize tek tip elbise giydirmeye çalıştılar. İnsanlar ise bu tek tipliği kabul etmedi. Alınteri dökülmeden hiç bir kazancın değeri yoktur. Üreten bizsek yöneten de biziz sözünün gerçek anlamda kullanılması için HDK yola çıktı. İşçi sınıfını yeniden güç haline getirmek, örgütlü bir şekilde sistemde yer almak için mücadele ediyoruz" dedi. 'KADINLAR ÖZGÜR OLMADAN TOPLUM ÖZGÜR OLAMAZ' Kadın ve erkeğin eşit olmadığı bir toplumda demokrasiden bahsetmenin mümkün olamayacağını kaydeden Tuncel, "Kadınlar bu toplumda özgür olmadan toplum özgür olmaz diyoruz. Bu doğanın bir dili var. Devlet her gördüğü yere kentsel dönüşüm yapayım diyor. Bu doğanın tahribatıdır. HES'lerin yapıldığı yerde göçler oluyor. Yarın suyumuz olmayabilir. Baraj ihtiyacımız varsa yeteri kadar, fazla yapmamak gerekir" dedi. Gençliğin devrimin her zaman öncüsü olduğunu vurgulayan Tuncel, "Bugün Kaypakkaya'nın memleketindeyiz. Bu ülkenin demokrasiye ulaşması için mücadele edenlerin topraklarındayız. Bugün devrimciler sayesinde buradayız. Faşizme karşı direnmemiş olunsaydı, bugün bu salonda bu kadar insan olmayacaktı" dedi. İnsanın insana kulluk etmediği bir sistemi istediklerini belirten Tuncel, "Çorum halkı bizi moralle karşıladı, demek ki iyi bir yoldayız. Bu ülke hepimizin. Bu ülkenin toprakları herkese yeter. Bazı rantçıların elinden alırsak bu ülke hepimize yeter. Türkiye, Ortadoğu ve Kürdistan'a barış istiyoruz" diye konuştu. '40 YIL BOYUNCA DEVRİMCİLER MECLİSE SOKMADILAR' Yeni Türkiye'nin çok dilli olacağını ve gelecekte farklılıkların daha çok ortaya çıkacağını belirten Ertuğrul Kürkçü ise, "Ne mutlu Türküm diyen biri, ne mutlu Türküm, ne mutlu Kürdüm ne mutlu Aleviyim ve Ermeni'yim diyebilecek miyiz. Herkes bir dini inanca ve milliyete bağlı olacak, üzerinden 90 yıl geçti ve sistem toplumlar kendilerine benzetemedi. Birbirimizin gırtlağını sıkmadan nasıl yaşayabiliriz. 90 yıl önceki feodal yıllara artık dönmeyeceğiz. Bu topraklar tek bir kişinin değil hepimizin topraklarıdır" diye konuştu. Her köyün bile kendi kendini yönettiği Demokratik Cumhuriyeti kurmaya talip olduklarını belirten Kürkçü, TBMM'ye 40 yıl boyunca devrimcilerin sokulmadığını söyleyerek, "Kürt siyasi hareketi ve Türkiye devrimcileri bugün 36 milletvekili ile meclise girdi. HDK halk mücadelesinin parlamentodaki sesi olacak" diye konuştu. 'HDK İKTİDARI KORKUTUYOR' Türkiye halklarının vekilleri olduklarını belirterek konuşmasına başlayan Levent Tüzel, 12 Haziran 2011'deki seçimlerde büyük bir güç olarak ortaya çıktıklarını söyledi. Tüzel, "Bütün ülke halklarının kucaklaşması için HDK dedik. Türkiye'de yıllardır ezilenlerin sırtına basarak iktidar olanlar HDK'nin bu gücünden korktu. Haklarımız gasp ediliyor. İnsanların birbirine kuşku ile bakmaması için eşit, özgür bir anayasanın olması gerekir. İnsanların dini inançlarını ve çocukları siyasete alet etmemek gerekir. Kürt sorunu gibi yüzyıldır süren bir sorunu çözmek ciddiyet ve sorumluluk ister. Kürt sorunu Kürt'ün davası değil hepimizin davasıdır. Kürt'e özgürlük geldiğinde hepimize özgürlük gelecek" diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından salondakiler konuşmacılara sorularını yöneltti. HDK heyeti bu geceyi Çorum'da geçirdikten sonra yarın Sinop'a geçerek temaslarda bulunacak. (ÇORUM)