21 Haziran 2023 23:01

Nerede o eski bayramlar: İnek Bayramı yasağı

Esas belirleyici olan bizim gerek İnek Bayramı’na saldırılar karşısında gerek gelecek diğer saldırılar karşısında bugünden başlayarak vereceğimiz mücadele olacaktır.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Hümeyra HANNARİCİ

Ankara Üniversitesi

 

Geçen sene bu vakitler dergimizde “Bir Mülkiye Geleneği: İnek Bayramı” başlıklı bir yazı yer almıştı. Bugün de İnek Bayramı hakkında kaleme alınan bu yazının içeriği bölümlerin okuduğu fermanların, İnek Duası’nın, bayramdaki birlik ruhunun yansıttıkları olması gerekirken alınan yasak kararıyla geçen senekinden farklı bir yazı ya. Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Orhan Çelik’in, İnek Bayramı’nın kutlanması durumunda öğrencilerin can güvenliğinin sağlanmayacağını, her türlü saldırı için okulun kapılarını gerek dinci-gerici gruplara gerek kolluk kuvvetlerine açacağını belirtmesi bayram bileşenlerinin oy çokluğuyla İnek Bayramı’nın iptal edilmesi kararı almasına sebep olmuştur. Dekanın bu açıklaması açıkça bir iptal kararı olmasa dahi öğrencileri iptal kararı almaya zorlayan tek faktördür.

İnek Bayramı’nın iptali kararının ardından 16 Mayıs günü, biçimi itibariyle İnek Bayramı’na yapılan yasak kararını protesto eden bir mizansen planlandı. Ancak dekanlığın, güvenlik amirlerinin ve polisin baskısı sonucu protestoya engel olundu. Polisler öğrencilerin okulu boşaltmasını sağlamaya çalışırken tüm bölümlere toplu fotoğraf çekildi ve alkışlı protesto gerçekleştirdi. Hemen ardından Mülkiye Marşı’nın okunduğu bu protesto tepki göstermenin bir biçimi oldu.

ÜLKEDEKİ BASKI REJİMİNİN YANSIMASI

Sabahın erken saatlerinde okulda toplanmaya başladığımız andan itibaren hevesli ve coşkulu olan kitle vakit geçtikçe polislerin bahçeyi ablukaya almasıyla hem o coşkuyu kaybetti hem de kaygılanmaya başladı. Öğrenciler olarak bayramın iptali kararını protesto ederken bunun tek adam rejimi ve onun üniversitelerdeki karşılığı olan rektörler tarafından desteklenmeyeceğinin bilincindeydik. SBF’deki öğrenci mücadelesi, AKP iktidarı boyunca sürdürdüğü örgütlülüğü ve mücadeleyi terörize etme tavrından azade değil. 2017’den beri sistematik olarak gerçekleşen yasaklarla 2018 yılında fiili olarak yasaklanan ÖTK (Öğrenci Temsil Kurulu) seçimleri, topluluk etkinliklerinin yasaklanması ve düzenlenen her öğrenci eylemine polis müdahaleleriyle hem öğrencilerin birlikte karar alabildiği mekanizmaları tasfiye edilmesi hem de mücadelenin terörize edilmesi amaçlandı. Yıl boyu yaşananları dile getirdiğimiz, kampüsümüze, atanmış rektör ve dekana karşı eleştirilerimizi dillendirdiğimiz İnek Bayramı’nın yasaklanması da ülkedeki baskı rejiminin bir yansıması.

Üniversite etkinlikleri yalnızca öğrencilerin eğlenmesi istenmediği için değil aynı zamanda yan yana gelmemizi engellenmek amacıyla yasaklanıyor. AKP’nin bu politikasının burjuva muhalefet tarafından da mücadeleyi seçime indirgeyen tutumla sürdürülmesi üniversite öğrencilerinin herhangi bir eylemliliğin geleceklerini yakacağını düşünmelerine sebep oldu. Ancak biz biliyoruz ki geniş bir öğrenci mücadelesi yalnızca bugünümüz için değil geleceğimiz için de gerekli. Bugünkü haklarımız, söz söyleyebildiğimiz alanlar ve geleceğimiz için bulunduğumuz her alanda olduğu gibi üniversitelerde de mücadeleyi sürdürmeliyiz. İnek Bayramı’nı düşündüğümüzde de tüm öğrencilerin bayramın bir bileşeni olarak hareket etmesi yalnızca bayramın gerçekleşmesinin değil fakültede geniş bir öğrenci birliği kurmanın da zeminini hazırlayacaktır.

BAYRAMLAR MÜCADELEMİZLE BURADA

Tek adam rejiminin bu baskıları yalnızca Mülkiye’ye ve İnek Bayramı’na özgü değil. ODTÜ’de Bahar Şenliği’nin iptali, Boğaziçi Üniversitesindeki toplulukların kapatılması ve etkinliklerinin yasaklanması, Mülkiye’de İnek Bayramı’nın iptali kararları birbirlerinden bağımsız kararlar değiller. Öğrencilerin yan yana gelip ses çıkardığı, ürettiği her alana yönelik saldırılar üniversitelerde şenlik yasakları, topluluk etkinliklerinin yasaklanması, forumlara getirilen engeller olarak karşımıza çıkıyor. İktidarın yıllardır süren saldırılarının önüne geçmenin yoluysa kitlesel öğrenci birlikleri kurarak geniş öğrenci bir mücadelesi örgütlemekten geçiyor. Burada esas belirleyici olan bizim gerek İnek Bayramı’na saldırılar karşısında gerek gelecek diğer saldırılar karşısında bugünden başlayarak vereceğimiz mücadele olacaktır. Bugün İnek Bayramı’nın iptaline karşı bir protestonun dahi gerçekleştirilememesi biz Mülkiye öğrencilerine, haklarımıza yapılacak diğer saldırılara karşı ferman ekiplerinin ve Festival Komitesi’nin ötesinde daha geniş öğrenci birlikleri kurma gerekliliğini gösteriyor. Tek adam rejiminin tüm yasakları karşısında özgür, özerk ve demokratik üniversiteler için mücadele etmenin aciliyeti bugün daha fazla. Çünkü mücadele etmediğimiz her an bizi geleceğimizi kazanmaktan uzaklaştırır.

ÖNCEKİ HABER

İTÜ işçileri imzalanmayan TİS'e karşı eylem yapacak

SONRAKİ HABER

Pulver Kimya’da mücadele sonucu ilk TİS imzalandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa