23 Haziran 2023 07:15

İleri teknolojiyle fazla üretimin karşılığı hak kaybı

Biz işçiler örgütsüz, sendikasız olduğumuz sürece en fazla üretimi de gerçekleştirsek bir değerimiz olmuyor.

İleri teknolojiyle fazla üretimin karşılığı hak kaybı

Ekran görüntüsü Sasa Polyester tanıtım videosundan alınmıştır.

SASA işçisi
Adana

Eskiden SASA’nın tadı tuzu vardı. Bayramdan önce ikramiyen vardı, ne alacağını bilirdin. Şimdi hiç kimse bir şey bilmiyor. Bir taraftan en ileri teknoloji, otomasyon almış başını gidiyor diğer taraftan işçi haklarında geriye gidiş. İşçi o kadar çok sıkıştırılıyor ki baskı altında çalışıyorsun. Üretimde performansın beğenilmeyecek ve tutanak yiyeceksin kaygısı ile çalışıyorsun. Herkes tedirgin, üç tutanak yersen tazminatsız çıkarılabilirsin. Şu gün bilmem kaç dakika geç kalmışsın şu gün kaç dakika erken çıkmışsın. Şefe sesini yükselterek konuşmuşsun, bunlar hep tutanak olarak dosyana konuyor. Bu kadar sıkı tutulması bütün işçileri geriyor. En son bir yerden kopacak, patlak verecek.

YEDİLİ SİSTEM KAPIDA

Erdemoğlu fabrikayı devraldıktan kısa süre sonra DİSK/Tekstil’den kurtulmuştu. Şimdi Petrol-İş’ten de kurtuldu. Tam bir kuralsız çalışma düzeni var. İşçilere sendikasız olmaları karşılığı fazla para verildi. Sendika iş yerinden çıkarıldı. Gerçi onlar da doğru düzgün sendikacılık yapsalardı böyle kolay iş yerinden çıkaramazdı patron. Şimdi işçiler sendikasızlığı yeni yeni anlıyor. Hele bir de 7’li sisteme geçilirse işçilerin SASA’da çalışmasının hiçbir avantajı olmayacak. Burada 4’lü çalışma var. İşçi 6 gün çalışıyor 2 gün tatil. Ama 7’li sistemde her yedi güne 1 gün hafta tatili veriliyor. İşçiler 4’lü çalışma sistemi ile 2 gün hafta tatili var diye SASA’yı tercih ediyorlar. Zaten 7’li çalışma sistemine geçecekler diye işçi çıkarıyorlar. Çünkü 7’li sistemde az işçi ile aynı işi yapıyorsun.

İŞTEN ATMALAR BAŞLADI

Son üç beş aydır SASA’da işçi çıkarılıyor. Rahat bir çalışma ortamı yok. İşçiler tedirgin ve baskı altında çalışıyor. En ufak yanlışında savunması alınıyor. Fabrika askeriye gibi, her tarafta kameralar var. Yemeği zaten şimdiye kadar rezaletti. İşçiler bu kadar gelişkin bir fabrikada en kötü yemeği yiyordu. Herkes yemekten şikayetçiydi. Şimdi yemeği şirketten aldılar. SASA kendisi yemeği yapmaya başladı. Birkaç gün oldu kendi bünyesine alalı, biraz daha iyi oldu yemekler. Bir taraftan yeni bölümler açılıyor, yeni bir petrokimya tesisi kuruluyor, diğer taraftan işçi çıkarılıyor. Biz de anlamadık. Kimi işçi arkadaşlar İŞKUR üzerinden altı ay veya bir yıl çalıştırılacak işçiler alınacağı için işçi çıkardıklarını söylüyor.

PATRON ZENGİNLEŞİYOR

Bildiğimiz tek şey mutlu ve huzurlu değiliz. Kaygı içinde çalışıyoruz. Ne zaman işten atılırız endişesi yaşıyoruz. Bu da hepimizde stres yaratıyor. Aldığımız ücret yoksulluk sınırının yarısı yapmıyor. Tek farkı asgari ücretten biraz fazla olması. Oysa beş on yıl önceye kadar SASA’da işçi asgari ücretin iki üç katı maaş alırdı. Memleketteki asgari ücret ise zaten açlık sınırı... Patronumuz ise sayemizde büyüdükçe, zenginleştikçe zenginleşiyor. En son Türkiye’nin en zengini oldu.

Patron işçiler şikayetlerini toplu yapmasınlar diye bölümlerden işçi temsilcileri seçmelerini ve bu temsilciler üzerinden şikayetlerini iletmelerini istemiş. Böylece sendikaya da gerek duyulmamış olacak. Ancak işçi adına giden kişinin bir yaptırımı yok. İşçinin bir birliği ve sendikası da olmayınca sadece işçilerin rahatsızlıklarını iletmekle sınırlı kalıyor. Patron temsilcileri artık ne kadar dikkate alırsa... Biz işçiler örgütsüz, sendikasız olduğumuz sürece en fazla üretimi de gerçekleştirsek bir değerimiz olmuyor.

Evrensel'i Takip Et