Gıda-İş'ten açlık dayatmasına karşı mücadele çağrısı
Gıda-İş: “Önümüzde duran görev ve sorumluluk, saldırılara karşı en geniş birleşik bir işçi ve emekçi mücadelesinin yeniden örgütlenmesidir.”
Fotoğraf: Evrensel
DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikası, bölge temsilcilerinin katılımıyla 18 Haziran’da yapmış olduğu toplantının sonuçlarını paylaştı.
Açlık dayatmasına karşı mücadele çağrısı yapan Gıda-İş, toplantıda seçim süreci değerlendirmesi, ekonomik ve siyasi gelişmeler, sendikal hak ve özgürlükler, örgütlenme ve kongre hazırlık sürecine dair tartışmalar yürüttü.
Gıda-İş Sendikası Yönetim Kurulu imzasıyla yapılan açıklamada, 14 ve 28 Mayıs'ta eşitsiz bir seçim süreci yaşandığı belirtilerek, “İktidarın devletin tüm olanaklarını seferber ederek sürdürdüğü kara propaganda ile bir kez daha Mecliste Cumhur ittifakı çoğunluk sağlamış, Cumhur ittifakı adayı Erdoğan ikinci turda yeniden cumhurbaşkanı seçilmiştir. Millet ittifakının dağınık yapısı, seçim sandıklarını bile tutamaması, sürekli zikzaklar çizen politikalarıyla emekçi kesimlerde karşılık bulamamış, ortaya koydukları restorasyoncu programları yenilgiye uğramıştır. Emek ve Özgürlük ittifakı ise kitlelere ulaşma, programını anlatma konusunda yetersiz kalmıştır, geniş emekçi yığınlarıyla bağ kuramamıştır. En geniş emek ve demokrasi güçleriyle birleşme konusunda yeterli bir çabanın içinde olamamıştır” ifadeleri kullanıldı.
“İKTİDAR, EMEKÇİLERİN YAŞAMINI DAHA DA ZORA SOKACAK POLİTİKALARA İMZA ATACAKTIR”
AKP’nin 2018 seçimine göre yüzde 6,7 oy kaybettiği hatırlatılan açıklamada, “Ağırlığını sermaye partilerinin oluşturduğu parlamento işçi ve emekçilerin taleplerinin en az dile geleceği dönem olarak tarihe geçeceği, kadınların haklarına yönelik saldırıların gündeme geleceği, tek adam düzenini daha kurumsal hale getirecek bir yapıda olacağı kuşku götürmez bir gerçek olarak durmaktadır. İfade edilen yeni anayasa ise tek adam düzeninin güvencesi olarak gündeme getirilecektir. Temmuz'da geçerli olacak asgari ücret belirlenmesinde olduğu gibi işçi ve emekçilerin ekonomik talepleri dikkate alınmadığı gibi açlık sınırı altında yaşamayı dayatmaya devam edeceklerdir. Bugünden ifade etmek gerekirse, mevcut iktidar ekonomik, sosyal, siyasal alanda işçi ve emekçilerin yaşamını daha da zora sokacak politikalara imza atacaktır, buna uygun yasal düzenlemeleri meclise getirmekten geri durmayacaktır. Bugün yapılması gereken, saldırılara karşı en geniş birleşik bir işçi ve emekçi mücadelesinin yeniden örgütlenmesidir. Önümüzde duran görev ve sorumlulukları yerine getirmektir” denildi.
Açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı:
- “Başta yüz binlerce gıda işçisi olmak üzere, milyonlarca işçi sendikal hak ve özgürlüklerden yoksun, patronların iki dudağı arasında çalışma koşullarına mahkum edilmiştir. Sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılması (baraj, grev yasakları, işten atmalar, sendika seçme özgürlüğü, iş yerinde referandum vb) konularda tüm sendikalarla, emek örgütleriyle birlikte mücadele edilmesi, ortak çalışmaların yapılması, platformların kurulması, kampanyaların örgütlenmesi, sendikal hak ve özgürlüklerin işçilerin gündemine girmesi konusunda etkin bir çalışmanın yapılması,
- Tüm ücretlerin yoksulluk sınırı üzerinde bir ücrete denk gelecek biçimde artırılması için mücadele edilmesi,
- Artan iş cinayetleri, çalışma koşullarının ağırlaştırılması, angaryaya karşı mücadelenin sürdürülmesi,
- Mevsimlik ÇAYKUR işçilerinin kadro talebi yakıcılığını sürdürmektedir. ÇAYKUR'da mevsimlik işçiye kadro talebi için mücadelenin kadro hakkını alana kadar kesintisiz sürdürülmesi,
- Mültecilere karşı sürdürülen ırkçı ve şoven politikalara karşı daha etkin bir mücadelenin verilmesi,
- İşçi ve emekçilerin birleşik mücadelesinin önündeki engellerin kaldırılması için her düzeyde girişimlerin desteklenmesi, platformların güçlendirilmesi çabalarının ısrarla sürdürülmesi, sendikamızın 34. Olağan Genel Kurulu, yukarıda ifade edilen sorunlara karşı mücadelenin yükseltilmesinin platformu olarak örgütlenmektir."
(İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)