18 Şubat 2013 06:07

Demirtaş: Heyet hazır, hükümet bekleniyor

"KCK" ana davasının duruşmasına katılan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Arkadaşlarımızın tamamının tahliye edilmesini istiyoruz" dedi. İmralı sürecine ilişkin de konuşan Demirtaş, "Heyetimiz hazır. Hükümeti bekliyoruz. Hükümetin yaklaşımları nedeniyle gecikmeler oluyor. Görüşmelerin böyle krizle

Demirtaş: Heyet hazır, hükümet bekleniyor
Paylaş

BDP milletvekilleri, belediye başkanları, insan hakları savunucuları ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 108'i tutuklu 175 kişinin yargılandığı "KCK" ana davasının ara karar duruşması, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. 78'i tutuklu 6'sı tutuksuz toplam 84 kişinin katıldığı duruşmaya, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tutukluların aileleri ve çok sayıda avukat da katıldı. DTP MYK üyesi Mazlum Tekdağ'a ilişkin delil ikamesinin okunmasıyla başlayan duruşma devam ediyor.

Duruşma öncesi Diyarbakır Adliyesi önünde basın mensuplarına açıklamalarda buluna BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "KCK" operasyonlarının başlamasının üzerinden 4 yıl geçtiğini hatırlatarak, bu süre boyunca savunma yapmayı, ifade vermeyi bekleyen siyasetçilerin olduğunu kaydetti. Demirtaş, tutuklu bulunanların örgüt üyeliğinden ceza almaları durumunda bile infazlarının neredeyse tamamlanmış olduğunu belirterek, "Burada defalarca açıklama yaptık, yargıçlara çağrı yaptık, bütün yargılama makamlarına çağrı yaptık. Süreçlerin kritik aşamalara geldiğinden söz ettik. Yargıdan destek istedik. Tıkanan siyasetin önünü açmak için yargının da üzerine düşeni yapması gerektiğini belirttik. Bugüne kadar yargı bırakın siyasetteki tıkanıklığın önünü açmayı sürekli engel oluşturdu. Yargı sistemi barış süreçlerine destek verme yerine sürekli gerilim yarattı. Haksızlık hukuksuzluk yarattı" şeklinde konuştu.

'BURADA KATLİAMLAR YAPILDI'

Duruşma salonlarının mahkeme olmaktan çok mezbahaneye döndüğünü dile getiren Demirtaş, bu salonlarda katliamların yapıldığını vurguladı. Sadece Diyarbakır mahkemelerinde değil Türkiye'nin birçok mahkemesinde hukuk, kanun, yasa anayasa ve uluslararası sözleşmelerin ayaklar altına alındığını kaydeden Demirtaş, "Bugün artık biz burada adalet için falan beklemiyoruz. Adalet zaten infaz edildi. Bugün buradan çıkacak tahliye arkadaşlarımızın özgürlüğü için çok değerlidir. Ama siyasi açıdan bizim açımızdan hiçbir değeri yoktur. 4 yıldır haksız hukuksuz tuttuğunuz insanları bugün bıraksanız siyaseten bir kazanımı olmaz. Bunu bir yıl önce, üç yıl önce yapmış olsaydınız anlamı olurdu. Ama infazları tamamladıktan sonra mahkemeler tahliye verir mi vermez mi onların bileceği iş. Her birinin özgürlüğü bizim için önemlidir. Onlarla dayanışma içindeyiz. Bu kararları veren yargıçlar ve savcılar şundan emin olsunlar ki bu ülkede anaların ağlamasına katkı sundular. Bunu bilmelerinde fayda var. Bu saatten sonra kendileri bilirler. Siyaset olarak biz barış için akan kanın durması için elimizden geleni yaparız; ama yargının bu ülkede demokrasi ve özgürlüğe tarihi boyunca katkı sunmadığı bu saatten sonra da bir beklenti içerisinde değiliz. Bütün arkadaşlarımızın tamamının istinasız tahliye edilmesini istiyoruz. Onun dışında hiçbir karar bizim için adil değildir" dedi.

'UZUN SÜREDİR HEYETİMİZ BEKLİYOR'

Demirtaş, açıklamasının ardından İmralı'ya ikinci bir heyetin gidişine ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Demirtaş, hükümetin isimlere takılarak süreci yavaşlatma gibi bir tavrının olması durumunda bunda farklı niyetler arayacaklarını dile getirerek, "Bizim uzun süredir heyetimiz bu şekilde bekliyor. Biz kararımızı almış durumdayız. Hangi arkadaşlarımızın başvuru yapacağı belli. Hükümet bu konuda karar vermeyecek. Hükümet bu konuda izin verecektir. Adalet Bakanlığı İmralı Adası'na ya da herhangi bir cezaevine milletvekilinin gidişi konusunda izin verir, kararı partimiz verir. Kararı biz veririz o kararı da vermiş durumdayız. Kendileri izin verir mi vermez mi onların taktiridir. Bizsiz de yürütebileceklerse biz zaten engel olmayacağımızı başından beri belirttik. Ama bu saatten sonra bize isim tartışması dayatan isim tartışmasıyla karşımıza gelen bir siyasi anlayışla biz çalışma yürütemeyiz. Özellikle İmralı boyutuyla o saatten sonra kendi çalışmalarını kendileri yürütürler biz de engel olmayız" ifadelerini kullandı.

'HÜKÜMETİN YAKLAŞIMLARINDAN DOLAYI İMRALI'YA GİDİLEMİYOR'

İmralı'ya gidiş için henüz resmi bir başvurunun yapılmadığını Demirtaş, "Mahkemenin gidişatını izlemek istiyoruz. Bu ziyaret gecikmiş bir ziyaret. Bir ay önce İmralı Adası'na ikinci bir gidişin olması gerekirdi. Hükümetin yaklaşımları nedeniyle bir buçuk aydır İmralı'ya gidilemiyor. Biz sabırlı davranıyoruz. Ciddi olduğumuz için, sürece samimiyetle yaklaştığımız için, halkımızın barış özlemlerine cevap olabilmek için bu şekilde davranıyoruz. Yoksa İmralı görüşmelerinin bu şekilde bir kriz olmaması gerekir. Bundan sonra da süreç işleyecekse İmralı görüşmeleri, Sayın Öcalan'ın avukatlarıyla, ailesiyle, siyasetçilerle görüşmelerinin rutin bir hale gelmesi gerekir. Yani ben şimdi milletvekili olarak Diyarbakır Cezaevine istediğim zaman gidip ziyaret yapabiliyorum. Bunun önünde hiçbir engel yok. İmralı Cezaevi de hukuki açından aynı statüye tabiyse bunun böyle Başbakan'ın özel izinlerine falan tabi olmaması lazım" dedi. Demirtaş, açıklamanın ardından duruşma salonuna geçti.

Kamuoyunun merakla beklediği davanın bir önceki duruşmasında savcı Fırat Anlı, Ferhan Türk, Esma Güler, Dirayet Taşdemir, Hasan Öner, Ahmet Ertak, Hüseyin Kalkan, Leyla Deniz, Arslan Özdemir, Besime Gonca'nın tahliyesini istemiş; ancak tutuklular duruşma salonunda 15 Şubat'ı protesto ederek duruşmanın ertelemesini istemişti. (Diyarbakır/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Chavez ülkesine döndü

SONRAKİ HABER

Yurdun ilk ve tek cam müzesi Medusa ilgi bekliyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa