26 Haziran 2023 04:47

Geri dönüşüm tesislerinde yangınlar tehlike saçıyor

Manisa'daki geri dönüşüm tesisinde çıkan yangına ilişkin ÇMO İzmir Şubesi açıklama yaparken Doç. Dr. Sedat Gündoğdu ise yangının bilinçli ya da teknik sebeplerden çıkabileceğini söyledi.

Fotoğraf: AA

Paylaş

Ramis SAĞLAM
Aysu KAYA
İzmir

Manisa’nın Yunusemre ilçesindeki geri dönüşüm tesisinde başlayan yangın 19 saat sonra kontrol altına alınabildi. Yangın sonrası ortaya çıkan koyu siyah duman Bornova üzerinden geçen kirletici bulutlar İzmir Körfezi ve güneye doğru taşındı. Geri dönüşüm tesislerinde 2021 ve 2022 yılında bu tesislerde en az 200 yangının yaşandı. Uzmanlar bu artışları ithal atık artışına bağlıyor.

Yangın söndürüldükten sonra ortaya çıkan külün içinde de benzer şekilde zehirli tehlikeli maddeler, poliklorlu bifeniller (PCB), toksik, poliaromatik hidrokarbonlar gibi son derece zehirli ve kanserojen etki yaratan bileşikler havaya karıştı. 

“DENETİM RİSK KONTROLÜNÜ SAĞLAR”  

İthal edilen ya da toplanan plastik atıklardan geri dönüşüme uygun olmayanların tesislerin içinde yakılarak imha edildiği ve yangınların artmasının ardındaki nedenin “Yakılarak imha” yöntemi olduğu iddia ediliyor. Yangınların nedenleri, sıklıkları ve etkileri tesislerin fiziki şartları ve çalışma koşulları ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğini belirten Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İzmir Şubesi, atıkların genel özelliklerine göre ilgili mevzuat kapsamında alınması gereken asgari önlemler alındığında ve denetlendiğinde risklerin kontrol altına alınabileceğini söyledi.

Geri dönüşüm tesislerindeki yangın risklerinin değerlendirildiği açıklamada, “İşlenen atıkların türü, atık kabul ve depolama alanları, tesislerin açık ve kapalı alanlarındaki iş akışı ve fiziki koşulları ile birlikte yangın riskini oluşturabilecek pek çok değişkenin varlığı göz önünde bulundurulduğunda tesislerde yangın güvenliğinin sağlanması kritik öneme sahiptir” ifadesine yer verildi.

İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ  

Tesislerin çevre mevzuatı kapsamında yükümlülüklerini yerine getirerek faaliyet göstermeleri gerektiğine vurgu yapılan açıklamada, çevre mevzuatında tanımlanan yükümlülüklerle birlikte işçi sağlığı ve güvenliği ile yangın güvenliği ile ilgili mevzuat kapsamında da yükümlülüklerin önemi bir kez daha anımsatıldı. 

Tesis içi aktarmada işlenmeyi bekleyen geri dönüştürülmüş ürünler bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Kâğıt, karton ve plastik gibi balyalanmış geri dönüşüm ürünleri, balyalanmış ve paketlenmiş SRF/RDF ve diğer atık yakıtlar, ahşap, sert plastikler, lastikler vb. farklı türlerdeki malzemelerin depolanması ile ilgili uygun koşulların sağlanması ve denetlenmesi son derece önemlidir. Atıkların türleri ve özelliklerine göre güvenli depolama kapasitesi hesaplanmalı, kendiliğinden yanma riskine karşı depolama süreleri kontrol altında tutulmalı ve yangın güvenliği için gerekli önlemler alınmalıdır” denildi. 

"TEKNİK BİRÇOK SEBEPTEN YANGIN ÇIKABİLİR"

Geri dönüşüm tesislerindeki yangın sayısının diğer yangınlardan çok daha yüksek olduğuna dikkat çeken Çukurova Üniversitesinde öğretim üyesi Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, “Geri dönüşüm tesislerinde çıkan yangınların birçok sebebi olabilir. Atıklar doğru şekilde ayrıştırılmalı. Gıdayla kontamine olmuş, kalıntısı kalmış atıklarda bakteriyel aktivite olduğu için gaz üretimi oluyor bu da sıcakla temas ettiğinde yangına sebep olabiliyor. İçinde pil olan atıklarda, ortam sıcaklığına bağlı olarak çıkabilecek yangınlar de en olası risklerden. Çeşitli teknik nedenlerle yangınlar çıkabiliyor. Tesiste önlem alınmadıysa elektrik kontağından ya da içerdeki işçilerin sigara içme, ocak yakma gibi ihtiyaçlarından kaynaklı yangınlar da çıkabiliyor. Bunlar tesislerin niteliği ile ilişkili durumlar. Gerekli iş sağlığı güvenliği önlemleri alınmamışsa bu yangınların çıkma ihtimali yüksek” şeklinde anlattı.

"SİGORTADAN PARA ALMAK İÇİN YANGIN ÇIKARILDIĞINI BİLİYORUZ"

Geri dönüşüm tesislerinde kasıtlı yangınların da görüldüğünü hatırlatan Gündoğdu, “Toplanan atıkların tesislerin belli depolama bölgelerine toplanıp, yakıldığını ve ana binaya sıçramadığını gördük. Böylelikle geri dönüşümü neredeyse imkânsız plastikler ortadan kaldırılmış oluyor. Normal şartlarda, bunun usulüne uygun olarak bertaraf edilmesi gerekiyor ancak maddi olarak külfetli olduğu için yakabiliyorlar. Bazı tesislerin sigortadan para almak için yangın çıkarabildiğini de biliyoruz ancak sigorta şirketleri genellikle böyle şirketlere sigorta yapmıyor. Ya da yüksek poliçe değerleriyle sigortalandığı için etkin bir şekilde soruşturulması gerekiyor. Çünkü bu organize bir suç” ifadelerini kullandı.

"YANGINLAR ZEHİRLİ MADDELERİ ATMOSFERE SALIYOR"

Bu yangınların çevre ve insan sağlığı üzerindeki etkilerine de değinen Gündoğdu, “Yanan malzemelerin içeriği çok karışık. Bu yangınlarda çeşitli nitelikte zehirli maddelerin atmosfere salınıyor. Ağır metaller, klor, kurşun ya da cıva gibi maddeler atmosfere karışıyor ve en yakın bölgede yere çöküyor. Buralar tarım arazileri ya da su kaynakları olabiliyor” açıklamasını yaptı. Yasaklanmış bazı maddelerin de bu yangınlarda atmosfere salınmasının çok olası bir risk olduğunu ifade eden Gündoğdu, “Bazı kalıcı organik kirleticiler ya da parçalanması çok zor olan kirleticiler var. Dioksinler, furanlar gibi maddeler son derece kanserojen ve bulaştığı her yerde birikim yapan kimyasal maddelerdir. Bunun dışında yasaklanmış bazı zehirli kimyasalların da atmosfere yayılmış olması oldukça olası. Bunlar da çevre ve insan sağlığı için son derece zararlı. Bu tür yangınların yaratacağı etkilerin boyutlarını anlayabilmek için etkin bir soruşturma yürütülmeli ve buralardan numune alınmalı” şeklinde konuştu.

"PLASTİK GERİ DÖNÜŞÜM ÇÖZÜM DEĞİL"

Manisa’daki yangının tek örnek olmadığını belirten Gündoğdu, “Bu aynı bölgede çıkan çok sayıda yangından bir tanesi. Sadece Manisa’da da değil, Haziran ayında 14 farklı plastik ve geri dönüşüm fabrikasında yangın çıktı” dedi. Plastik geri dönüşümünün çevre kirliliği için bir çözüm olmadığını vurgulayan Gündoğdu, “Plastik geri dönüşümü, plastik kirliliği için bir çözüm değil. Aksine sorunu daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor. Bu sadece yangınlarla da sınırı değil. Tesislerin atık sularındaki mikro plastikler de sucul ortamları aşırı düzeyde kirletiyor. Dolayısıyla bizim plastik üretimini sınırlandırıp, plastiğe dayalı ekonomik modelden kurtulmamız gerekiyor. Aksi takdirde yangınlar da devam edecektir kirlilik de” ifadelerini kullandı.

ÖNCEKİ HABER

Paravan şirketle 850 kişiyi dolandırdılar

SONRAKİ HABER

Sahne Mardin'in Li derê zargotin adlı oyunu Van'da izleyiciyle buluştu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa