Suna Kan’ın tükenmeyecek mirası
Sanatımızı artık icra edemeyeceğimiz, etsek dahi her an tellerimizin koparılabilme ihtimalinin olduğu zamanlardayız. Müziğin sesini duymak istemeyenlerin karşısında yan yana durma görevi hepimizin.
Suna Kan | Fotoğraf: Ankara Gençlik Senfoni Orkestrası (CC BY-SA 4.0)
Lise öğrencisi bir müzisyen
Çankaya/Ankara
Kemanın bu topraklarda vücut bulmasını sağlayan bir Cumhuriyet kadınını, bir müzisyeni kaybetmenin derin üzüntüsü ve sahipsiz kalan kemanının derin yası içerisindeyiz. "Harika Çocuk" olarak da bilinen Suna Kan, bu dünyaya birbirinden güzel eserler birbirinden güzel yorumlar kazandırmıştır.
Onun ardından daha söylenecek nice şey varken, Suna Kan'ın ardında kalan bizler için söylenecek daha çok şey vardır belki de. Sanatımızı artık icra edemeyeceğimiz, etsek dahi her an tellerimizin koparılabilme ihtimalinin olduğu zamanlardayız. Ne yazık ki biz tellere dokunur, notalarda yüzerken ne yukardakilerin gözünde ne de artık çoğu kişinin gözünde bir değerimiz kalmadı. Ömrünü müzikle geçirmek, idame ettirmek isteyen neredeyse kimse bırakmadılar. Sebebine gelecek olursak da sanatın paha biçilemezliğinden ziyade, sanatımızı icra ederek hayatımızı kalkındıramayacağımızdan. Pandemiden bu yana baktığımızda bile müzisyen ölümleri, intiharları gün geçtikçe artıyor, ne yazık ki. Bir zamanlar bu topraklarda sanatçılar el üstünde tutulurken günümüzde istek parça çalmadığı için öldürülür konuma geldiler. Sanat özgürlüktür; insanların, insanlığın sesidir. Sesimizi kısmak isteyenler, bizi açlığa sefalete ölüme terk edenler müziğin sesini duyamayanlardır.
Suna Kan'ın ardından onun kemanına sahip çıkmak için biz gençlere çok iş düşüyor. Özgür yarınlarda şarkılarımız söyleyip yayımızı çekmek için asıl sorumluluk bizde. Müziğin sesini duymak istemeyenlerin karşısında yan yana durma görevi hepimizin.