Balıkesir'de Evrensel Gazetesi ile dayanışma pikniği düzenlendi 

Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde Ayaklı piknik alanında Evrensel Gazetesi ile dayanışma pikniği düzenlendi. Emek Partisi Milletvekili İskender Bayhan, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat ve DİDF üyesi Sidar Carman'ın konuşma yaptığı pikniğe Krsital-İş Sendikası temsilcileri de katıldı.

"ALMANYA'DA IRKÇI EĞİLİM GÜÇ TOPLADI"

Etkinlikte konuşan 30 bin üyeli Almanya Birleşik Kamu Emekçileri Sendikası Stuttgart Şube Başkanı ve DİDF üyesi Sidar Carman, Almanya'da pandemi ile başlayan sorunların Rusya Ukrayna savaşı ile artarak devam ettiğine vurgu yaptı.

Kapitalist sistemin, işçi ve emekçilerin sağlık sorunlarını çözmek bir yana, pandemi döneminde daha fazla kar yaptığına değinen Carman konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:

"İşçi ve emekçiler bir yandan hayatın sorunları ile boğuşurken, devlet ve hükümet milyarları tekellere ve silahlanmaya ayırdı. Tüm bu eşitsizlikler, hazırlıklar ve kısıtlamalar artarak devam ederken, kendisini yeni bir akım olarak ifade eden ırkçı bir eğilim güç topladı. Birçok şehirde binlerce hatta onbinlerce insan bu tür eylemlere katıldı. Bugün gelinen noktada Almanya'da AFD adlı ırkçı, sağcı ve göçmen düşmanı bir parti yüzde 18'lik bir güce sahip oldu. Bir yılı aşkın devam eden Rusya Ukrayna savaşının ki yaratmış olduğu ekonomik ve politik sonuçlar Almanya'da da hayat pahalılığını artırdı. Elbette Türkiye ile kıyaslanamaz ama, somut bir veri vermek gerekir ise Almanya gibi bir ülkede 3 milyon çocuk yoksulluk sınırında hayata tutunmaya çalışıyor.

"ÇALIŞMANIN ANA MOTORU İŞÇİ SINIFI OLACAK"

Tüm bu zorlukların içerisinde hepimizi umutlandıran ve bize sorumluluklar da yükleyen gelişmeler de var. Fransa, İngiltere ve son aylarda Almanya'da da yaşayan işçi ve emekçi eylemleri son yılların en kitlesel eylemleri oldu. Bu bize emperyalist ve kapitalist sistemin kendi bünyesinde taşıdığı çelişkilerden kaynaklı ve bu çelişkilerin ortaya çıkardığı olanaklardan yararlanmak için örgütlenmeye ihtiyacımız var. Dönemin özgünlüklerini dikkate alan bir çizgide, düzenli, istikrarlı bir çalışmaya ihtiyacımız var. İster burada, ister Almanya'da, Fransa'da bu çalışmanın ana motoru işçi sınıfı olacak. En basit iş de en karmaşık iş de buna hizmet eder. Tıpkı bugün düzenlediğimiz Evrensel ile dayanışma etkinliğimiz gibi."

"EMEKÇİLERİN EVRENSEL'E İHTİYACI VAR"

Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat işçi sınıfının gazetesinin varlığını sürdürebilmesinin önemine değinerek, gazeteye destek çağrısında bulundu.

Polat, "Daha asgari ücret alamadan eridiği bir dönemden geçiyoruz. Emekçiler açısından sokakların dolacağı bir dönem olacak. Siyaseti de etkileyecek bir emekçi dalgalanmasına tanıklık edebiliriz. Emekçilerin Evrensel'e çok ihtiyacı var çünkü tek sınıf gazetesi. Sınıfa yakın duran gazeteler olabilir ama fabrikaları tek tek vardiya vardiya takip eden tek gazete Evrensel. Bu açıdan onun yaşatılması hayati önemde. Bir Evrensel emekçisi olarak size bu açıdan güvendiğimi bir kez daha belirtmek istiyorum. Bu dayanışma için de çok teşekkürler." diye konuştu.

"İŞÇİ SINIFININ ÖRGÜTLÜ BİRLEŞİK MÜCADELESİNE İHTİYACIMIZ VAR"

Emek Partisi Milletvekili İskender Bayhan da seçim sürecini ve sonuçlarını değerlendirdiği konuşmasında, işçi sınıfının ve ezilen halkların birleşik mücadelesine vurgu yaptı.

Bayhan, işçi ve emekçilerin büyük bir umutla yıkılacağını, yeni bir dönemin başlayacağını düşündükleri seçimlerin, özellikle burjuva muhalefetin öne sürdüğü hedefler, ortaya koyduğu politik hat ve halk kitlelerine yönelik propagandasının yarattığı beklentinin kırılamaması ve güçlü bir halk örgütlenmesi ile birleşen bir seçim mücadelesinin yürütülememesi nedeniyle olumsuz sonuçlandığını ifade etti. Bayan, "Tek adam rejimini sandıkta tarihin çöplüğüne gönderemedik. Burjuvazinin sermayenin, tekellerin böylesi güçlü, gerici, baskıcı, faşizan rejimleri ve iktidarları sadece seçimle sandıkla yenilmezler. Aynı zamanda halkın, işçi sınıfı emekçilerin örgütlü gücüyle birleşen bir mücadele o sandıkların sonuçlarını tayin eder ve maalesef bir kez daha tarih bize bunu öğretmiş oldu. Bir kez daha öğrendik ki emeğin sömürülmediği, halkların kardeşlik içerisinde eşit, özgür bir arada yaşadığı, kadınların şiddet görmediği, gençlerin geleceğe umutla bakabildiği bir ülke kurmak istiyorsak o ülkeyi kurmak için işçi sınıfının örgütlü birleşik gücüne ihtiyacımız var." dedi.

"SINIFIN GAZETESİ ETKİLİ VE GÜÇLÜ BİR MÜCADELE ARACI" 

Dünyanın emekten yana yaşanabilir ve giderek gelecekte sınıfsız sömürüsüz savaşsız bir dünya olması için işçi sınıfının birleşmesine ve ezilen halklarla birlikte güçlü bir mücadele yürütmesinin önemine değinen Bayhan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kaderimizi, geleceğimizi burjuvazi ve onun iç çatışmaları tayin ediyor. Biz o döngüyü güçlenerek kendi lehimize çevirebiliriz. Hepimiz biliyoruz ki bu ülkenin kaynakları, zenginlikleri, işgücü, birikimi, kafa ve kol emeği birikimi; herkesin yeteneğine, becerisine göre çalışabileceği, herkesin emeğinin hakkını alabileceği toplumsal, ekonomik politik hayatı, geleceğin güzel hayatını inşa edecek birikimi gücü kudreti var. Yeter ki o devi uyandırabilelim. Yeter ki işçi sınıfının o değiştirici gücünü ve onun müttefiki olan ezilen halkların mücadelesini ortak bir hedefe, geleceğe dair tek bir hedefe hep birlikte yönlendirebilelim. O zaman yarınlarımıza dair özlemlerimiz gerçekleşmeye başlar ve biz geleceği kazanma yolunda gelecek kuşaklara daha büyük, güçlü miraslar bırakabiliriz. Bunlardan birisi işçi sınıfının gazetesi. Türkiye'de işçi sınıfının yıllardır günlük gazetesi var ve birçok mecrada onun parçası olan yayınları var. Bunu büyütmek, güçlendirmek ve günümüzün ihtiyaçlarına amaçlarına uygun olarak kullanmak çok önemli. Aynı zamanda işçi sınıfının bir partisi var Emek Partisi. Dolayısıyla işçi sınıfının partisi ne kadar güçlü olursa, işçi sınıfının gazetesi ne kadar güçlü olursa o kadar ne büyür etkili ve güçlü bir mücadele aracı olursa partisi ve gazetesi geleceği inşa etme yolunda işçi ve emekçilerin umudu da o kadar büyük olur. Bu seçimde tek adam rejimini gönderemesek de işçi sınıfının mücadelesinin çelişkiler ve çatışmalarla karşıtlıklarla, özellikle de emeğinin karşılığını alma mücadelesinin daha da büyüyeceği onun büyümesi için koşulların daha da kışkırtıcı olacağı, zorlayacağı bir dönemeç olacak. Tek adam yönetimi ve onun gerici faşist bir rejim kurmak için sürdürdüğü saldırı politikaları aratacak ama sadece onunla sınırlı bir gelecek yaşamayacağız. Onun karşısında da onu yenmek, püskürtmek ve barıştan, kardeşlikten, emekten yana bir gelecek inşa etmek için mücadelenin olanakları da artacak."

Konuşmalardan sonra, Heval İmran Yadırgı ve Kamil Yadırgı saz ve gitar eşliğinde türküler söylediler. Etkinlik çocuk yarışmaları ve hediye çekilişleri ile devam etti. Ardından sahne alan Ömer Öggeş Ruhurevan özgün müzik tarzı ile beğeni topladı. (Balıkesir/EVRENSEL)