Polis, evinin yakınında kedisini arayan İklim Tamkan'ı gözaltına almaya çalıştı | "Üzerimde gökkuşağı aradılar"

Nisa Sude DEMİREL
İstanbul

Uzun zamandır Beyoğlu’nda yapılacak her eylemde metro durakları kapatılıyor, her sokak girişi barikatlarla ve polislerle engelleniyor. Orada çalışan veya yaşayan yurttaşların içeriye girişi de bekleyen polis memurunun inisiyatifine kalıyor. Dün İstanbul’da gerçekleşen 21. İstanbul Onur Yürüyüşü’nün ardından gece geç saatlere kadar pek çok semti ablukaya alan ve evlerine dönen LGBTİ’leri gözaltına almak için bekleyen polis; Cihangir’de yaşayan piyanist İlkim Tamkan’ı evinin çevresinde kedisini aradığı sırada gözaltına almaya çalıştı. Olayı sosyal medya hesabından duyuran Tamkan, yaşadıklarını Evrensel’e anlattı.

“DURDURUP ÜZERİMDE GÖKKUŞAĞI ARADILAR”

Cihangir’in geçen hafta da Trans Onur Yürüyüşü’nü engellemek için kapatıldığını ifade eden Tamkan, olayın öncesini “Kedimin kaybolduğu haberini aldım, karşıdaydım taksiye atlayıp geldim. Saat de artık 10 olduğu için sıkıntı olmaz diye düşündüm, çünkü saat akşam 10'da ne bir yürüyüş ne de eylem oluyor. Yukarı doğru çıkarken bir polis durdurdu, ağladığımı da görünce acil işim olduğunu evimin burada olduğunu söyleyince geçirdi beni” diye anlattı.

Aynı sokakta üç ekip olduğunu ve ikisinden sorunsuzca geçtiğini vurgulayan Tamkan; sokakta kimsenin olmadığını, gözaltı otobüsleri ve TOMA’ların insan seçip gözaltına almak için beklediğini ifade etti.. Üçüncü ekibin kendisini durdurup üstünü aradığını anlatan Tamkan, “Önce elimdeki çantaları tamamen aradılar, ararken de ‘Bak bakalım hiç saklanmış flama falan var mı?​’ dediler, gökkuşağı arıyorlar. Hiçbir şey yoktu çantamda. Didik didik her tarafımı aradılar. Kimliğimi aldılar GBT yaptılar, ‘Sizi gözaltı otobüsüne alalım dediler’” diyor.

“GECE 10’DA, TERLİKLE NE EYLEMİ YAPIYOR OLABİLİRİM?​”

Polislerin kendisine şüpheli göründüğünü ifade eden Tamkan; ayağında terlik, saçlarının ıslak ve ağlıyor olduğunu ekleyerek “’Burada şüpheli olabilecek ne var, böyle eylem mi yapılır, insan ağlayarak eylem mi yapar?​’ diye sorduğumda, ‘Biz onu bilemeyiz, belki psikolojiniz bozuk, size hiçbir sebep sunmak zorunda değiliz, yetki alanımızın içinde, alabiliriz sizi’ cevabını aldım. Benim kaşımın üstünde bir piercing var yani ben artık ondan olduğunu düşünüyorum. Ne olmuş olabilir diye düşünüyorum hâlâ” dedi.

İki kolundan çekilerek otobüse bindirilen ve kelepçelenmeye çalışılan Tamkan, gözaltına alınma işlemlerini “Gelin dedim, evimi göstereyim, onu da kabul etmediler. Beni otobüse bindirdiler, telefonumu almak istediler, arkadaşımı arayıp durumu haber verdim, şaka yaptığımı zannetti. Aralarında da anlaşmazlık vardı, bir grup benim salınmam gerektiğini düşünüyordu fakat bir adam vardı. Sanki sorun çıkarsın diye oraya konmuş, o kabul etmedi. Sonra bir adam geldi, salınabileceğimi söyleyince bıraktılar” diye anlatıyor.

“HER SEFERİNDE AYNI SIKINTI, ZORBALIKLARINA ALIŞTIK”

Her eylemde polisin engelleme çabaları yüzünden mahalleden çıkamadıklarından yakınan Tamkan, “Annemin kalp hastalığı, ciddi tansiyonu ve yürüme problemi var. Ben her eylemde anneme bir şey olursa onu nasıl götüreceğimi düşünüyorum. Çok büyük bir endişe yaşıyorum, çünkü hiç kimseyi de sokmazlar içeri. Bir önceki eylemde de ilaç getirmem gerekiyordu, o zaman biraz daha anlayışlı davranmışlardı ama biri davransa diğeri davranmayabiliyor. Mahalleyi cezalandırır gibi yapıyorlar bunu, benim problemim bu, yoksa alıştık zaten zorbalıklarına” dedi.