İşçi ve emekçiler bayramda da kaygılı: Bayramda misafir gelir diye korkuyoruz
Pahalılık sebebiyle kısıtlı bayram alışverişi yaptıklarını emekçiler, “Misafir gelirse, önlerine doğru dürüst koyabileceğimiz ikramlıklarımız bile yok, misafir gelir diye korkuyoruz” diyor.
Fotoğraf: Hilal Tok/Evrensel
Hilal TOK
İstanbul
Ücretleri eriyen, alım gücü düşen emekçilerin bayram öncesi kaygıları katlandı. Pahalılık sebebiyle çok kısıtlı bayram alışverişi yaptıklarını belirten İstanbul Pendik’teki emekçiler, “Misafir gelirse, önlerine doğru dürüst koyabileceğimiz ikramlıklarımız bile yok, misafir gelir diye korkuyoruz” diyor. İşçi kadınlar ise bayramda sadece dört gün izin yapabileceklerini, bu süreci de dinlenerek geçireceklerini söylüyor.
“Dul aylığını” aldığını söyleyen Güler, emekçiler için bayramda tatil yapmanın, memlekete bile gitmenin zor olduğunu söylüyor. Aldığı paranın en düşük emekli maaşından daha az olduğunu belirten Güler, şunları söylüyor: “5 bin 625 lira alıyorum, açlık sınırının yarısı. Kayınpederimin evinde oturuyorum. Kirada otursam nasıl yaşayacağım, ne yiyip ne içeceğim? Bayramda bir yere gidemeyeceğim, evde oturacağım. Bayramın da bir tadı kalmadı. Ben 1900 lira maaş alırken haftada bir sinemaya giderdim mahalledeki kadınlarla. Şimdi hiçbir yere gidemiyorum.”
Market market dolaşmak zorunda kaldıklarını anlatıyor Güler: “Ucuz et için market market dolaşıyoruz. Azıcık daha ucuza kıyma alabilmek için mezbahaya gidiyoruz. Bayramda ikramlık olayı bitti, korkuyoruz misafir gelecek diye. Hayat pahalılığından dolayı kültürümüz de yok oluyor. Ben bu devlete bu kadar vergi veriyorum, kasaları biz dolduruyoruz, bana hizmet edecek, ama beni açlığa mahkum ediyor...”
BİR BARDAK ÇAY HESABI
Emekli bir kadın da “Ben emekliliği böyle hayal etmezdim, bu bayramda en azından düşünmeden tatile gitmek isterdim. Şu içtiğim bir bardak çayın bile hesabını yapmadan, rahatlıkla oturmak isterdim” diyor.
Esnaflık yapan Mehtap da “Evdeki bütçeyi ayarladıkları için kadınlar daha da zorluk yaşıyor. Erkek veriyor parayı, bununla tüm evi idare et diyor. Oradan alıp buraya, buradan alıp oraya yetişmeye çalışıyor kadınlar. Asgari ücretlinin hali ortada. Kaç yıldır Kurban Bayramı’nda bir şey kesemedik” diyor.
"BAYRAMDA PARASIZIZ"
Tekstilde çalışan genç işçi kadınların ise bayram planı, dinlenmek. Ağır koşullarda çalıştıklarını söyleyen ve dört gün izin yapabileceklerini belirten genç kadınlar, gençliklerinin çalışmak ve geleceği düşünmekle geçtiğini, bayramın ise dinlenmek için bir fırsat olduğunu söylüyor.
19 yaşındaki tekstil işçisi bir kadın, “Günde 12 saat çalışıyorum. Koşullarımız iğrenç. Bir hayvanın bile duramayacağı şartlarda çalışıyoruz. Yarım saatlik yemek molasının 15 dakikası sırada geçiyor. Bize gelip ‘İflas etmek üzereyiz’ diye korkutup, zorla fazla mesaiye bırakıyorlar. Bizim maaşlarımızı üstelik bayramdan sonra verecekler. Erken istedik vermediler. Bayramda parasızız. Bir kurban hissesi bizim maaşın iki katı. Bu bayram patronların bayramı, işçilerin bayramı değil. Bir ayın yorgunluğunu, o dört gün dinlenerek geçireceğiz, sonrasında çalışmaya devam edebilmek için” diyor.
"DERS ÇALIŞACAĞIM"
17 yaşındaki Gamze, sigortasız çalışıyor. Aynı zamanda açıktan lise okuyor. 9 günlük tatil planı ders çalışmak: “Reşit olduğumda güzel bir yerde çalışmak istiyorum, yani sigortalı bir yerde. Aylık 7 bin lira ücret alıyorum, günde 10 saat çalışıyorum. Ezildiğimi düşünüyorum. Eğer ailemin geliri yetebilseydi, okurdum. Üç abim, babam, ben çalışıyoruz, ama yetmiyor yine de. Ben kazandığımı üniversite için biriktiriyorum. Derslerim çok iyiydi ama çalışmam gerekiyor, o yüzden açıktan devam ettim. Bir de imam hatipte okuyordum, çok baskı vardı. Bu da devam etmemi engelledi. Geleceği bu kadar düşünmek, kaygılanmak istemezdim. Kendimizi olduğumuz yaşta hissetmiyoruz. Bayramda, tatil yapabilmek isterdim.”