“Tiyatronun ayakta durması için mali desteğe ihtiyacı var”
Ada Sanat Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Necmettin Uluman sanat yolculuğunu, Kars’taki tiyatronun geçmişini ve yeni oyunlarını anlattı.
Fotoğraf: İnan Ercan
İnan ERCAN
Kars
Ada Sanat Tiyatrosu Kars’ta 20 yıl sonra sahneledikleri “Ada” oyunuyla yeniden “perde” dedi. Genel Sanat Yönetmeni Necmettin Uluman sanat yolculuğunu, Kars’taki tiyatronun geçmişini ve yeni oyunlarını anlattı.
‘BENİM KÖKÜM BURADA’
1972 Kars doğumlu Uluman, tiyatroya ilk olarak 19 yaşındayken komşuları İsmail Uzar’ın ısrarı ile gitmiş. Uluman o günleri şöyle aktarıyor: “Kolumdan tuttu tiyatroya götürdü. Gidiş o gidiş. Salona girdim bir daha da çıkamadım. Kulis tozunu yutunca ya seyirci olarak kalıyorsunuz ya da oyuncu. Ben de oyuncu olarak kaldım”. Kars’tan İstanbul’a göçmek zorunda kalan Uluman “12 yıl İstanbul’da yaşadım. İstanbul insanın çalışmak zorunda olduğu bir şehir. Sanatsal faaliyetlere çok fazla zaman ayıramıyorsunuz. Yine de İstanbul’da bir arkadaşla çok küçük bir gruba sahnelediğimiz bir haftalık bir oyun oynadık. Orda tanınmayan bir grup olarak seyirci bulmak çok zor. Bu yüzden cılız kaldı. Benim köküm burada, Kars’ta” ifadelerini kullanıyor.
Uluman, Kars’ta tiyatronun temelini atanın Erdoğan Çalışkan adlı edebiyat öğretmeni olduğunu söylüyor. Kendisiyle sadece telefonda tanıştığını ama onun öğrencileri ile çalışma şansını yakaladığını anlatıyor. Bunların başında ise birkaç yıl önce yaşamına son veren İsrafil Parlak olduğunu belirtiyor. Uluman “O zamanki toplumsal koşullar buna uygundu. Gençlik sanatsal faaliyetlere ilgi duyuyor kimisi müzik yapıyordu, kimisi tiyatro. Gittikçe dünya değişti, arkadan gelen gençliğin ilgisi başka yönlere kaydı. Dolayısıyla bu işler zorlaştı. Şu anda geçmişi eskiye dayanan bu şehirde sadece Ada Sanat Tiyatrosu var” diyor.
"KARS’IN SEYİRCİSİ ÇOK İYİDİR"
Kars’ta tiyatro denilince akla ilk Ocakbaşı Tiyatrosu geliyor. Uluman Ocakbaşı Tiyatrosuna dair şunları anlatıyor: “Bugün dünden daha ileride değiliz. Sorunlar azalacağı yerde artmış. Tiyatronun ayakta durması için mali desteğe ihtiyacı var. Salon kirası, dekoru, kostümü, makyajı... O dönem belediyeler destek oluyordu. Ocakbaşı Tiyatrosu belediye bünyesinde kurulmuştu. Salonu belediye karşılıyordu. Sonraki dönem seçilen belediyeler de destekledi. Bu sayede yirmi yıl ayakta kaldı. Sonra bitti. Sanata özel destek olmayınca sonuç ne yazık ki bu”
Söz “Ada” isimli oyunlarına geliyor. Uluman, “Yirmi yıl önce oynadığımız bir oyunla sahneye dönmek, işimizi kolaylaştırır diye düşündüm. Üç kişilik bir oyun olması nedeniyle çabuk toparlayabildik. Dekoru çok ağır bir dekor değil. Yirmi yıl sonra sahneye çıkmak da kolay olmadığı için en bildiğim oyunla sahneye çıkmak istedim. Oyun seyirciyi sıkmıyor. Sürekli tırmanarak tam tepe noktasında bitiyor” diyor. Uluman seyircinin ilgisine dair ise “Tam bir tiyatro seyircisiydi. İlgiyle izledi. Kars’ın seyircisi çok iyidir. Oyunda da çok heyecanlıydık. Bu heyecan da başarıyı getiriyor” ifadelerini kullanıyor.
"ÇOCUKLARIN TİYATROYLA BULUŞMASI GEREKİYOR"
Oynarken çok mutlu olduğunu söyleyen Uluman, oyuna yaklaşık bir buçuk aylık bir sürede hazırlandıklarını, iki gün üst üste iki seans olarak oynadıklarını belirtiyor. Oyun için sonbaharda turne düşündüklerini ifade eden Uluman turne sonrası bir çocuk oyunu sahnelemeyi düşündüklerini aktarıyor. Uluman “Bu şehirde çocukların mutlaka sanatla, tiyatroyla buluşması gerekiyor” diyor.
Uluman sözlerini şöyle tamamlıyor: “Daha yeniyiz o yüzden şehirdeki sanata ilgi duyan kişi ve kurumlara gideceğiz. Katkı koyan olursa da bundan çok mutlu olacağım. Bir okulda öğretmen arkadaş aradı, bir tiyatro kurmayı, çocuk oyunu sahnelemeyi düşündüklerini söyledi. Oyunu yönetme konusunda yardımcı olup olamayacağımı sordu. Seve seve katkı sunmak istediğimi söyledim.”