İşçinin tatil planı fazla mesai
İzmir’de görüştüğümüz tekstil, metal, belediye gibi farklı iş kollarında çalışan işçiler, “Tatil planımız fazla mesaiye kalıp ücretlerimizi arttırmak ve geçinebilmek” dedi.
Fotoğraf: Kateryna Babaieva/Pexels
Eda AKTAŞ
Emirhan DURMAZ
İzmir
İzmir’in ilçelerinde 1 kişinin 4 günlük bayram tatili minimum 10 bin liradan başlarken, günübirlik deniz kenarına gitmek isteyen 1 kişinin sadece yol masrafı ise 50-60 lira arası değişiyor. Temmuz ayında geçerli olacak 11 bin 402 lira asgari ücret ise tek yaşayan bir insanın tatile gitmesine dahi imkan tanımıyor.
Kurban Bayramı tatili de işçiler açısından artan enflasyon karşısında alım gücünün düşmesi ve ücretlerin hızla erimesi sebebiyle fazla mesai anlamına geldi. İzmir’de görüştüğümüz tekstil, metal, belediye gibi farklı iş kollarında çalışan işçiler, “Tatil planımız fazla mesaiye kalıp ücretlerimizi arttırmak ve geçinebilmek” dedi.
"MEMLEKETE GİDEBİLMEK İÇİN FAZLA MESAİ YAPIYORUZ"
Çiğli OSB’de metal fabrikasında çalışan bir işçi, “Memleketimize gidebilmek için ay boyunca fazla mesai yaparak çalıştık. Maaşımızı tam alalım da bayramda yol masraflarını karşılayalım diye ama yine yeterli olmadı. İmkanımız olsa fazla mesainin üstüne pazar günü de çalışırız, çünkü masrafları azaltmamız gerek” dedi.
Neredeyse kimsenin tatil planı yapamadığını aktaran işçi, “Çünkü asgari ücrete gelen zam daha bizim gibi iş yerlerine yansımadı. Ancak yansısa dahi beklenti oldukça düşük. Çünkü daha önceki zam dönemlerini yaşadık. Yüzde 20’yi geçeceğini düşünmüyoruz. Fabrikada performansa göre ücret belirleniyor” diye konuştu.
"MAAŞ ELİMİZE GEÇMEDEN BİTİYOR"
Bir başka metal işçisi de asgari ücret zammını değerlendiriyor. Fabrikada “Keşke temel tüketim maddelerine zam gelmese de maaşımız da artmasa” diyenlerin çoğunlukta olduğunu ifada eden işçi, “Çünkü 486 dolar olan asgari ücret zammı daha yansımadan 452 dolara düştü, bunu da yaşayarak görüyoruz. Alım gücümüzün düştüğünü her geçen gün hissediyoruz. Ayı avans ve fazla mesai ile tamamlama işi çok can sıkıcı. İnan işçilerin çoğu gelecek ayın maaşları daha ellerine geçmeden yarısını tüketmiş oluyor” dedi.
Fabrikada çoğu işçinin tatil planının sadece köye gitmek olduğunu dile getiren işçi, “Köye gidenlerin çoğu kışlık ya da yazlık erzaklarını alıp getirme planı yapıyor, masrafları azaltmak için” dedi.
"BU ŞARTLARDA TATİL ZOR"
İzmir Büyükşehir Belediyesinde çalışan Hasan Ergun şunları söyledi: “Bu şartlarda tatile gitmek çok zor. İkramiyemizle plan yapmak istesek dahi 5-6 bin lira yeterli olmuyor. Biz dört kişilik bir aileyiz ve sadece ben çalışıyorum. Yarın ne olacağını bilmediğimiz bir şekilde yaşıyoruz. Arada günübirlik denize gidebiliyoruz, uzun zamandır yaptığımız tek tatil bu. Bayramda çalışacağım, tek planımız bu. Ekonomik koşullar uygun olsaydı fazla mesaiye kalmak yerine ailemle tatile gitmek isterdim. 50 yaşına geldim, ailemle tatil yapmayı hiç mi hak etmedim? Ama hiç hayal kurmayalım, bu şartlarda tatil zor.”
"EMEKLİYİM AMA ÇALIŞIYORUM"
Yıllardır tekstil iş kolunda çalışan Sevda ise EYT’li olmasına rağmen emekli maaşıyla geçinemediği için çalışmaya devam ettiğini söyledi. Sevda, “İzmir gibi bir yerde en kötü evin kirası 6 bin lira. Bunun elektriği, suyu gibi mecbur harcamaları var, 7 bin 500 lira emekli maaşıyla nasıl karşılayayım, mecburen çalışıyorum” dedi.
Asgari ücrete düşük zam yapılmasını eleştiren Sevda, “Ben zam yapıldığını düşünmüyorum. Kaşıkla verip kepçeyle aldılar zaten. Şu an yapılan zammın bir değeri kalmadı. EYT ile emekli oldum, 3 bin lira verilecek denilen ikramiye 2 bin lira verildi. Hep bir kandırmaca. Gerçek olan bir şey ortada” diye konuştu.
"İŞ OLSAYDI BAYRAMDA ÇALIŞACAKTIM"
Konak’a gitmenin bile lüks olduğunu belirten Sevda şöyle devam etti: “Bir arkadaşım ‘Bayramda Konak’a gidelim kahvaltı yapalım’ dedi. Düşündüm, sadece yol parası ve kahvaltı. Cebimden çıkacak para 200-300 lira. Bırak tatili bir çay, kahve içmeye dahi gidemiyoruz. İş olsaydı ben bayramda çalışacaktım. Bayramda fazla mesai yapma çok. Kendi fabrikasında mesaiye kalamayan başka yerlerde tatil boyunca çalışmak için iş arıyor. Kurban Bayramı’nda eti bıraktık tavuk bile alamaz duruma geldik. Kim nasıl tatil planı yapsın? Tatilde evdeyiz. Tatili bıraktık bir arkadaşımıza dahi gidemiyoruz.”
"GİDEN ÖMRÜMÜZ, ÇOCUĞUMUZUN GELECEĞİ"
Vestel İşçisi Hikmet de “11 bin 402 lira vatana millete hayırlı olsun diyorlar. Ne hayrı olacak ki? Öncelikle bu bir zam değil, kandırmaca. Çünkü paramızın kaybettiği değeri karşılamaz bu miktar. Verdikleri 3 bin bizden 5 bin olarak çıkacak. Eskiden işçi ayağımı yerden kessin der bir araba alabilirdi. Şu an araba dediğin ev fiyatı olmuş. Giden bizim ömrümüzden gidiyor, çoluk çocuğumuzun geleceğinden gidiyor” dedi.
Tatil planının evde oturmak olduğunu ifade eden Hikmet şöyle devam etti: “Bir tatil bölgesine gitmek mantılı değil. Şehirdeki fiyatları 10 ile çarparak hesap yapmak gerekiyor çünkü. İlk gün aile büyüklerine gideriz, ikinci gün bir deniz kenarına gideriz, maksimum bir kahve içer döneriz. Bayram alışverişinde gitti zaten bütün para. Allah razı olsun hanımın babası emekli ikramiyesini yollamıştı, çocuklara kıyafet almak için hediye maksadıyla. Kendimize bir şey almadık bile.”
İZSU İşçisi Osman da “Bayramda ancak evimizde oturabiliyoruz, aldığımız maaşlar ve artan enflasyon nedeniyle tatile gitme imkanımız yok. Dışarı çıkıp bir şeyler almaya kalksak maaşımızın yarısından fazlasını vermiş oluruz. Zaten zar zor ay sonunu getiriyoruz. TÜİK tarafından açıklanan enflasyonla, bizim marketlerde ya da dışarıda gördüğümüz rakamlar arasında hiçbir gerçeklik yok. Yani bayramda tekrardan hayatta kalma mücadelesine devam” dedi.