“Stajyer zaten kölenin Fransızcasıdır”

Ruken ÖZEL

Stajyer avukat

Diyarbakır

Ben Hukuk fakültesi mezunuyum. Tüm olgulara ve olumsuzluklara rağmen zor şartlarda gerçekleştirdiğim hayallerim, birçok üniversite öğrencisi ve mezunu gibi, yerini gelecek kaygısı ve umutsuzluğa bıraktı. Bu konuyu tek bir cümle ile anlatabilmek mümkün değil elbette. Hem benim hem sayısız üniversite öğrencisinin ortak mağduriyeti bu. Gündelik sıkıntılardan konuşmak isterdim ancak ülkenin ekonomik buhranı karşısında bunlar çok silik kalıyor maalesef.

Okul hayatımda ailem maddi desteklerini esirgemediler ancak bunlar sadece temel ihtiyaçlarımı karşılayacak ölçüdeydi. Gençler olarak bizler, üniversite hayatını sadece dersliklerle sınırlandırmak değil, sosyalleşmek, sanatsal ve kültürel faaliyetlerde bulunmak istiyoruz. Ne yazık ki benim karşılaştığım tablo bu taleplerin çok aksi şeyleri gösteriyordu. Kimileri için bu faaliyetler, yalnızca üniversite yıllarında yapılabilecek birer fırsatken, bırakın sosyalleşmeyi, geçim sıkıntısı sebebiyle derslikler bile lüks gelmeye başlamıştı. Bu duruma yol açan etkenler ortada: tek adam rejimi ve tahakkümü altına aldığı üniversiteler. Gençler, Türkiye’nin gerçekleriyle okul dışı her alanda yüzleşirken atanmış rektörler ve despot üniversite yönetimi bu mağduriyeti bir de okul sıralarına taşıyor. Öğrenciler bir an önce mezun olup ekonomik bağımsızlıklarını elde etmek istiyorlar ancak ne yazık ki bu da pek mümkün olmuyor. İstihdam sorunu ve beraberinde yüz binlerce işsiz üniversite mezunu...

BU ÇAĞDA USTA-ÇIRAK MI OLURMUŞ?

Sorunu daha özele indirgemek ve stajyer avukat konusuna da değinmek istiyorum. Bilindiği üzere Hukuk Fakültesinde 4 yıllık bir eğitimin sonunda 1 yıllık yasal staj dönemi başlar. Mezun olduktan sonra başlayan staj dönemi boyunca, stajyer avukatların bir yıllık emekleri karşılığında herhangi bir ücret almaları mevzuat hükümlerinde düzenlenmemiştir. Bu haksızlık stajyer avukatların hayatlarını asgari standartlarda dahi idame ettirmelerine engel oluyor. Kamuoyunun usta-çırak ilişkisi güzellemeleri ile stajyer avukat sömürüsü romantize ediliyor. Çeşitli hukuksuzluklar, kamuoyuna da kabul ettirildiğinden hukuk mezunu öğrenciler, staj yapacakları hukuk bürolarında çok düşük ücret teklifleriyle çalışmaya mecbur bırakılıyor. Mezun olduktan hemen sonra -zaten yetersiz olan-KYK kredisinin sonlanması ve borç ödemesinin başlamasıyla da birlikte tabiri caizse sudan çıkmış balığa dönüyoruz. Hazineden karşılanmayarak yanında staj görülen avukatın inisiyatifine bırakılan stajyer avukat ücreti bir lütufmuş gibi sunuluyor. Aynı fakülteden mezun olmalarına rağmen stajyer hâkim ve savcılar 2023 yılı itibariyle 16.510 TL maaş alırken stajyer avukatlar staj sürecinde sadece başka bir işte sigortalı çalışabiliyor. İçler acısı bu tabloyu bir örnekle daha açıklamak gerekirse din görevlisi adayları 6-7 bin civarında ücret alabiliyor. Ancak stajyer avukatların kanunen 1 yıllık staj sürecinde maaş vb. ücret almaları birilerinin insafına kalmış durumda! Bu emek sömürüsüne son vermek için hak taleplerimiz göz ardı edilmeden bir an önce Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Staj Yönetmeliği’nde gerekli düzenlemeler yapılmalı. Haklarımız ve emeklerimiz karşılık bulmalı.

Bize düşen, bu düzene rağmen umutlarımızı diri tutmak, hayal kurmaya devam etmek ve yine bu düzene rağmen hakkımız olanı alana dek ısrarlı ve kararlı bir şekilde direnmeye devam etmek...