Mantar zehirlenmeleri artıyor: “Akılcı çözümler bulunmalı”
Türkiye’de, mantar zehirlenmelerinden dolayı hayatını kaybedenlerin sayısı artmaya başladı. Zehirlenmeleri değerlendiren Mikolog Jilber Barutçiyan, sebep olarak yağışlardaki artışı gösterdi.

Fotoğraf: Mehmet Şoroğlu/EVRENSEL
Nisa Sude DEMİREL
İstanbul
Birçok mantar çeşidinin bulunduğu Türkiye’de, son dönemler de mantar zehirlenmelerinde artışlar oldukça fazla. Mantar zehirlenmelerinden dolayı hayatını kaybedenlerin sayısı da artmaya başladı.
Bu durumun nedenlerini değerlendiren Mikolog Jilber Barutçiyan, zehirlenmelerin sebebi olarak yağışlardaki artışı gösterdi. Türkiye coğrafyasında bu mevsimlerde pek mantar olmadığını hatırlatan Barutçiyan, bu sene yaz başlangıcının çok yağışlı geçmesi ile bol miktarda mantar olmasına yol açtığını anlattı. Barutçiyan, ilerleyen süreçte uzman olmayan kişilerin rehberlik ettiği “mantar toplama gezilerinin” de kazalara neden olabileceği konusunda uyardı.
"MANTAR TOPLAMA TURLARI KAZALAR DOĞURABİLİR"
Her mantarın zehirlenmesinin birbirinden farklı belirtiler gösterdiğini söyleyen Barutçiyan, “Türkiye’de sık rastlanan zehirli mantarlardan biri amanita phalloides (köygöçüren) dediğimiz mantar ve onun yakın türleri. Gösterişli, etli butlu mantarlar iştah açıcılar hatta tatları da hiç fena değil. Fakat doğada bilinmeyen hiçbir şeyin yenmemesi gerekiyor, sadece mantarlar değil bitkiler için de bu geçerli” şeklinde konuştu.
Gittikçe yaygınlaşan mantar toplama turlarına rehberlik eden kişilerin çoğunun uzman olmadığını vurgulayan Barutçiyan, bu durumun yaratabileceği tehlikeleri “Ben uzmanlığımı İsviçre’de 25 yıllık bir çalışmanın ardından aldım. Bu yeni gelen arkadaşlar bir iki senede her şeyi öğrendiler. Ben hiçbirinde uzmanlık diploması da görmedim. İnsanlar doğaya yakınlaşmak için her şeyi deniyorlar, bazıları da uzmanlıkları kısıtlı da olsa biraz fazla özgüvenle bu işe girdiler. En ufak bir yanılgıda ölümle sonuçlanabilir. Avrupa’da bu çok ciddiye alınıyor fakat Türkiye’de düzenlemeler olduğunu zannetmiyorum” ifadelerini kullandı.
"KRİZ ZAMANINDA KENDİ GIDANI BULMA EĞİLİMİ ARTIYOR"
Barutçiyan, bu durumla ilgilenen birden fazla bakanlık olduğunu (Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Orman Bakanlığı gibi) fakat yıllardır bazı ilişkiler kurulsa da bu bakanlıklarca tatmin edici, akılcı bir karar göremediğini ifade etti. Türkiye’de büyük bir mantar zenginliği olduğunu vurgulayan Barutçiyan, “Bu potansiyel akılcı kullanılmadığı gibi bir de bir sürü insan zehirleniyor, ölümler oluyor. Umarım ileriki senelerde yardımlaşırız ve bazı kurallar koyabiliriz” dedi.
Yaşanan ekonomik krizle kendi gıdanı bulma durumunun yayıldığını ifade eden Barutçiyan, “Bir sürü bilim insanı dahi mantarın protein deposu olduğunu zannediyor. Birisi mantar bulduğunda çoluğuna çocuğuna tavuk, balık bulmuş gibi hissediyor. Mantarlarda çok az protein var, besleyici değerleri çok düşük. Sadece kıvamı ete benzediği için tarih boyunca protein deposu olarak görülmüş. Ancak bu bilgi yanlış” ifadelerini kullandı. Barutçiyan, kriz zamanı ile zehirlenmeler arasında bir ilişki olup olmadığı sorusuna ise “Öyle teoriler var. Türkiye’de daha önce de görüldü bu. Çok değerli bir profesör olan Afife Mat Hoca güçlük dönemlerinde zehirlenmelerin arttığını kendisi de tespit etmişti” cevabını verdi.
Evrensel'i Takip Et