TCDD’de ‘sakıncalı memur’ sürgünü: Sendikacılık yapmamız mı sakıncalı görüldü?

Volkan PEKAL
Adana

Üç yıl önce ülke çapında sürgün uygulamaları ile gündeme gelen TCDD’de, Birleşik Taşımacılık Sendikası Adana Şube Yöneticisi İnanç Su da “sakıncalı” denilerek çalıştığı 6’ncı Bölge bünyesinde Bilgi Teknolojileri Servisinden başka bir servise gönderildi. TCDD Genel Müdürlüğünden yapılan işlemin gerekçesi ile ilgili iki haftadır sağlıklı bir bilgi alamadıklarını ifade eden İnanç Su, “İş yerinde emekçilerin sorunlarını çözen, üye sayısını arttıran çalışma mı sakıncalı bulundu?​” diye soruyor.

KARAR ANKARA’DAN

TCDD 6’ncı Bölge Müdürlüğünde Bilgi Teknolojileri Servis Müdürlüğünde çalışan BTS Adana Şubesi Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri İnanç Su, iki hafta önce gelen bir yazı ile naklinin başka bir servise yapıldığını öğrendi. Servis müdürünün, nakil için bir talebinin olup olmadığını sorduğunu söyleyen Su, “Çünkü usule göre ya memur dilekçe ile bir talepte bulunacaktı ya da gittiği servisin bir talebi olacak ve iki servisin daire başkanları tarafından onaylanacaktı” diyor.

Ne İnanç Su’nun ne de gittiği servisin nakil talebi olmuştu. İnanç Su, ayrıldığı ve gittiği servislerin yöneticileri, bölge müdürü, daire başkanı... Hepsi nakil yapıldığını gelen yazı ile öğrendiler. Nakil işlemi Ankara’dan TCDD Genel Müdürlüğü İnsan Kaynakları Daire Başkanlığından resen yapılmıştı.

"BU İŞİ KARIŞTIRMAYA NE GEREK VAR?"

İnanç Su, sonrasında yaşananları şu şekilde anlattı: “Bize yazılı olarak bir gerekçe söylemediler. Sendika olarak araştırdık. İnsan kaynaklarından ‘Bilgi Teknolojileri Servis Müdürlüğünde çalışmam sakıncalı’ dediler. Bunu sözlü olarak söylediler. Halbuki bulunduğum serviste de aynı bilgilere ulaşıyorum, yıllardır da bu işte çalışıyordum, diğer çalışanlar da ulaşabiliyor. Ortada ulaşılması sakınca yaratacak bir bilgi de yok. Bu sakıncalılığın gerekçesini sorduk. Yürütülen bir soruşturma mı var? İdari bir soruşturma mı var? Hiçbiri yok. Hiçbir gerekçe de yok. Naklim için talep yok. Norm çalışma yok. Üstelik çalıştığım birimde büro şefiydim, beni oradan alıp altı tane daha büro şefinin olduğu servise sürgün ettiler. Asıl şimdi norm kadrosu oluşmuş oldu. Sendika genel başkanımız ve şube başkanımızın girişimleri ile sorduğumuzda bize, sözlü olarak ‘Bu işi karıştırmaya ne gerek var?​’ dediler.”

"DAVA AÇACAĞIZ"

Uzun süredir çalıştığı bilgi işlemin ocak ayında Bilgi İşlem Müdürlüğü olarak açıldığını ifade eden Su, “Daire başkanının teklifi ile ben burada çalışmaya başladım. Bu karar alındığında daire başkanım gitmemi istemediği için o da araştırdı. Birdenbire nasıl sakıncalı duruma geldim? En yakın çalışma arkadaşlarımın bilmediği ne gibi bir sakınca olabilir? Oralara çok anlam veremiyoruz. Aklımıza sendikanın üye sayısının artması geliyor. Bu iş yerinde üye sayımızın iki katına çıkması, etkili olarak çalışma yürütmemiz bu sürgüne gerekçe yapılmış olabilir diye düşünüyoruz. Çünkü çalışanların yemekhane sorununu, servis taleplerini yönetimle görüşen, gündelik sorunlarının çözümü için mücadele eden, emekçilere dokunan, çözüm bulan bir sendika olmaya başlayınca üye sayımız arttı. İnsanlar adalet, hak arama kavramının ne olduğunu görmeye başladılar. İnsanlar BTS’yi mücadele eden sendika olarak tanımlamaya başladılar. Memuru kapı kulu olarak gören anlayış bu şekilde ‘BTS yöneticisini buradan buraya atıyorum’ mesajı vererek etkimizi kırmak istiyor olabilir” dedi.

Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’na göre sendika yöneticilerinin ve iş yeri temsilcilerinin yerinin değiştirilemeyeceğini dile getiren Su, “Aynı zamanda demiryolları bir kamu iktisadi teşebbüsü (KİT) olduğu için rotasyon yapılamaz. Bu yüzden kararın iptali için idari dava açacağız ve eylemlerimize devam edeceğiz” dedi.