Kocaeli Valiliği, 'Suriyeliler ev bastı' iddialarını yalanladı
Kocaeli Valiliği, Dilovası ilçesinde bir evcil hayvanın zehirlendiği iddiasının ardından başlayan olaylara ilişkin 'Suriyelilerin ev bastığı' iddiasını yalanladı.
Fotoğraf: Ekrem Sıtkı Meral/AA
Kocaeli Valiliği, Dilovası ilçesinde evcil hayvanın zehirlendiği iddiasının ardından yaşanan gerginliğe ilişkin, hiçbir vatandaşın evine saldırı gerçekleştirilmediğini ve gerçeği yansıtmayan provokatif amaçlı yayınlara itibar edilmemesi gerektiğini bildirdi.
Valilikten yapılan açıklamada, bir köpeğin öldürülmesine sebebiyet verdiği düşünülen kişi ile bir grup arasında yaşanan tartışma ve sonrasında meydana gelen olaylara güvenlik birimlerinin müdahale ettiği belirtildi.
Olaya karışanlarla ilgili yapılan adli işlemlerin ardından yabancı olanlardan 10'unun İl Göç İdaresi Müdürlüğüne deport edilmek üzere teslim edildiği aktarılan açıklamada, evcil hayvanın ölüm sebebinin tespit edilmesi için de numuneler alındığı bilgisine yer verildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bazı sosyal medya mecralarında yayınlanan görüntülerde yabancı uyruklu şahısların vatandaşlarımıza ait evlere saldırdığı şeklinde görüntülerin paylaşıldığı ancak bu görüntülerdeki kişilerin yabancı uyruklu şahıslar olmadığı, köpeği ölen şahıs ve yakınları olduğu tespit edilmiştir. Hiçbir vatandaşımızın evine saldırı gerçekleştirilmemiştir. Gerçeğe aykırı ve provokatif amaçlı yayınlanan haber ve görüntülere itibar edilmemesi gerektiği hususu kamuoyunun bilgisine saygıyla duyurulur."
Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada da dün Dilovası ilçesinde evcil hayvanın zehirlendiği iddiası sonrası yaşanan olaya kısa sürede müdahale edildiği belirtilerek, olaya karıştığı tespit edilen şahısların yakalanıp haklarında adli işlem yapıldığı kaydedildi.
EMEP GÖÇ BÜRO'DAN ÖKTEN: BU NEFRET DİLİNE KARŞI MÜCADELE ETMEK ZORUNDAYIZ
EMEP Göç Büro’dan Aysel Ebru Ökten, Dilovası’nda yaşanan olayların nasıl ortaya çıktığını ve doğurabileceği tehlikeleri Evrensel’e değerlendirdi. Yaşananların daha önce tanıklık edilen, bir ev baskını ya da evcil hayvanın öldürülmesi gibi nedenlerden dolayı yerli ve mülteci halkın karşı karşıya getirilmesi ile sonuçlandığını söyleyen Ökten, “Egemen siyasi dil; ayrıştırıcı, sorunların asıl kaynağı olarak mültecileri gösteren bir dili büyüttükçe benzer olayları sıklıkla yaşamamız muhtemel gözüküyor. Dolayısıyla kullanılan dilin, yükseltilmeye çalışılan göçmen düşmanlığının nelere sebep olacağı, pogromlara varan katliamlara kadar gideceği gerçeğini önce siyasiler bilmeli ve sorumluluğu almalıdır” dedi.
"YERLİ VE MÜLTECİ HALKIN YAŞADIĞI YOKSULLUKTUR"
Dilovası’nın iktidar odaklarının her gün yeni rantlar devşirdiği, halkının ise yoksullukla boğuştuğu bir ilçe olduğunu vurgulayan Ökten, “Aile-akraba ilişkileriyle kayırmacılığı büyütenler, bir yandan da mültecileri ucuza çalıştırarak, kayıt dışılığı büyütmekte ve sömürüyü derinleştirmektedir. Dilovası bölgesi bir yandan da seneler içerisinde büyük göçler veren bir ilçeye dönüşmüştür. Son iki yıldır binlerce Dilovalının Kanada ve ABD’ye göç etmesinin nedeni işsizlik ve yoksulluktur” ifadelerini kullandı.
Aynı yoksulluğun bugün Afganları, Suriyelileri Dilovası’nda ucuz işçi yaptığını, Dilovası’ndan göç edip Kanada’ya gidenlerin de aynı ucuz işçiliğin bir parçası haline getirildiğinin altını çizen Ökten, “Yoksulluğun da, savaşların da, buna bağlı olan göçlerin de sebebi kapitalizmdir. Mültecileri kullan-at bir aparata dönüştüren bu sistem için birlikte mücadele çağrımızı büyütmek zorundayız. Aksi takdirde katliamlara varan, halkın içerisinde kin ve nefret tohumları eken bu düzen; her gün yeni birilerini hedefe koymaktan çekinmeyecektir” diyerek körüklenen nefrete karşı birlikte mücadele çağrısı yaptı. (HABER MERKEZİ)