Hendek patlamasının üzerinden üç yıl geçti: Şahsiyetle değil, zihniyetle mücadele ediyoruz

Hendek'te 7 işçinin hayatını kaybettiği patlamanın üzerinden üç yıl geçti. Yaşamını yitiren işçilerin aileleri yaptıkları açıklamada bu davanın cezasızlıkla kapatılmamasını istedi.

03 Temmuz 2023 17:11
Paylaş

Sakarya’nın Hendek ilçesinde bulunan Büyük Coşkunlar havai fişek fabrikasında meydana gelen, 7 işçinin hayatını kaybettiği patlamanın üzerinden üç yıl geçti. Yaşamını yitiren işçilerin aileleri yaptıkları açıklamada bu davanın cezasızlıkla kapatılmamasını istedi.

Ailelerin ve dava avukatlarının yaptığı açıklamaya EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, EMEP MYK Üyesi Arzu Erkan, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, CHP Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent, siyasi parti ve sendika temsilcileri de katıldı.

Patlamada yaşamını yitiren İşçi Sebahattin Tepeçınar’ın kardeşi Hatun Göktepe “Cumhuriyetin 100. yılında hâlâ adaletin işlemediği, çöktüğü bir ülkede yaşadığımızı görüyoruz. Bir an evvel adalet sisteminin değişmesini, gerçek hakim savcılar eliyle yargılanmaların yapılmasını istiyoruz. Sorumlular gerçekten cezalandırılmadığı müddetçe bizim acımız da dinmeyecek” diye konuştu.

"BİLİR KİŞİ RAPORLARI İHMALİ ORTAYA KOYUYOR"

Patlamada yaşamını yitiren Halis Yılmaz’ın babası Muammer Yılmaz dosyada yer alan bilir kişi raporlarının kamu görevlilerinin ihmalini gözler önüne serdiğini ifade etti. Yılmaz, “Denetlemeler kağıt üstünde yapılmış. 2005 yılında usulsüz ruhsat verilmiş. Bu işin sacayaklarından biri de devlet kurumları, buralara yerleşen zihniyet. ‘Devlet malı deniz, yemeyen keriz’ mantığıyla çalışıyor. Dosyaya bakan yargı mensupları akşam evlerine gidince eşlerinin çocuklarının yüzüne nasıl bakıyor? Sanıklardan biri ‘Bana ceza verirseniz, bütün devlet kurumlarına ceza vermeniz gerekir’ dedi. Bundan daha iyi itiraf olur mu?” dedi.

Sanıkların karar duruşmasında mahkeme heyetine yönelik sözlerini hatırlatan Yılmaz, “Benim eşim büyük kızım başörtülü. Başörtü meselesi bile konuşuldu duruşmada. Mahkeme heyetindeki başörtülü bir hakime ‘Bizim sayemizde başörtüsü ile hakimlik yapabiliyorsunuz’ diye imada bulunabiliyor” diyerek tepkisini dile getirdi.

"GERÇEK SORUMLULAR YARGILANSIN"

İşçi Halis Yılmaz’ın kız kardeşi Mervenur Yılmaz da patlamanın üzerinden 1096 gün geçtiğini ama hâlâ gerçek sorumluların yargılanmadığını ifade ederek, “Düzenli olarak denetlenen bir fabrikada nasıl kaçak barut üretimi yapılıyor? Nasıl ruhsatsız patlayıcı depoları inşa edilebilir? Patronlar nasıl tüm usulsüzlüklerine iktidarı referans gösterebildi? Biz burada bir şahsiyetle değil, zihniyetle mücadele ediyoruz. Sadece biz de değil Çorlu’da liyakatsizlik nedeniyle hayatını kaybedenler, deprem bölgesinde usulsüz yapılan binalarda yaşamını yitiren kefensiz gömülen insanlar da, Aladağ’da iktidarın göz yumduğu kaçak cemaat yurdunda cesetleri kilitli yangın merdiveninde bulunan çocuklar da; ne trajikomiktir ki saraylarında yaşayanların kaderine hep ölüm biçtiği işçiler de hepimiz bu zihniyetin kurbanıyız” diye konuştu.

ATALAY’IN MESAJI OKUNDU

Davanın avukatlarından ve Gezi davasından tutuklu olan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay da yolladığı mesaj ile aileleri selamladı. Atalay mesajında, “Biz Ferizli’de duruşma salonunda öğrendik, hiçbir işin fıtratında ölüm yoktur. Risk vardır, önlem vardır. İnsan canını hiçe sayan işçiyi en ucuz maliyet kalemi olarak görenin imanının ancak parayla olduğunu biz Sakarya’da fabrikanın önünde işittik. Türkiye’nin geleceğinde yazılı davalar var. Sakarya Hendek bunların en başında gelenlerden. Türkiye’nin geleceğinde yurttaşın, işçinin canını sakınmayı en başa yazmak, yoksulluğun her türden istismarına son vermek var. Ateş düştüğü yeri yakıyor, işte buradalar, hâlâ yanıyor ama bu insanlar başka ateşler düşmesin diye feryatlarını herkese işittirdiler. Erhan Ateş, Halis Yılmaz, Havva Çelik, Muhammed Seyfi Çanakçı, Ramazan Kor ve Sebahattin Tepeçınar. Bu insanlar Türkiye’nin eşit, özgür, adil geleceğinde yazılılar” ifadeleri yer aldı.

NE OLMUŞTU?

Hendek Yukarıçalıca mevkiinde yaklaşık 15 dönüm arazide kurulu fabrikada 3 Temmuz 2020’de meydana gelen patlamada 7 işçi hayatını kaybetmiş, 127 kişi de yaralanmıştı. Patlama olay yerine 50 kilometre mesafedeki kentin birçok noktasından duyulmuştu.

Cumhuriyet başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, aralarında fabrika sahipleri Yaşar C. ve Ali Rıza Ergenç C. ile Sorumlu Müdür Asiye A, Ustabaşı Erşan Ö, Hasan Ali V. veİş Güvenliği Uzmanı Aslı B’nin “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2 yıl 8’er aydan 22 yıl 6’şar aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.

Davanın 28 Şubat 2022’de görülen karar duruşmasında mahkeme heyeti, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan sanıklar fabrika sahiplerinden Yaşar C. ve Ali Rıza Ergenç C’yi 16 yıl üçer ay, Hasan Ali V’yi 12 yıl 6 ay ve tutuksuz sanıklar Erşan Ö, Asiye A, Aslı B. ve Ahmet Ç’yi 6 yıl 8’er ay hapis cezasına çarptırdı. Heyet, tutuklulukta geçirdiği süre göz önüne alınarak Hasan Ali V’nin tahliyesine karar verdi.

Ailelerin ve sanıkların avukatları ile Türkiye Barolar Birliği ve Kocaeli Barosu, karara ilişkin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine istinaf başvurusu yaptı.

Başvuruların kısmen reddine karar veren 3. Ceza Dairesi, 2 Şubat 2023 tarihinde sanıklara verilen hapis cezalarını hukuka uygun buldu. Daire, yargılama esnasında katılma talepleri kabul edilmeyen bazı müştekiler ile ölenlerin yakınlarının dosyaya katılmaları yönünde hüküm kurdu. (Sakarya/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Ankara Valiliği, ormanlara girişi yasakladı

SONRAKİ HABER

Eskişehir'de Madımak'ın yıl dönümü dolayısıyla bir dizi etkinlik düzenlendi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa