5 Temmuz 2023 07:52
/
Güncelleme: 07:00

Merdan Yanardağ'ın tutuklanmasına tepkiler sürüyor: Ortak mücadele şart!

İzmir’deki gazeteci örgütleri ve sendikalar, basına yönelik artan saldırılara karşı ortak mücadele edilmesi gerektiğini dile getirdi.

Merdan Yanardağ'ın tutuklanmasına tepkiler sürüyor: Ortak mücadele şart!

Ekran görüntüsü, TELE1 yayınından alınmıştır.

Eda AKTAŞ
İzmir

TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın katıldığı bir programda yaptığı konuşmadan dolayı “Terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla 27 Haziran günü çıkarıldığı mahkemece tutuklanmasına ilişkin tepkiler devam ediyor.

Yanardağ’ın yaptığı konuşmanın ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen İzmir’deki gazeteci örgütleri ve sendikalar, basına yönelik artan saldırılara karşı ortak mücadele edilmesi gerektiğini dile getirdi.

GÖZDAĞI OPERASYONU

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, kararın hukuksuz olduğunu vurguladı ve “Fikir özgürlüğü ve demokrasi diyorsak önceliğimiz fikir ve basın özgürlüğüdür. Her şey beğenmediğiniz fikirlere tahammülle başlar” diyerek sözlerine başladı. Yanardağ’ın tutuklanmasını “intikam ve gözdağı operasyonu” olarak tanımlayan Gappi “Seçimden sonra bir gerekçe olacağı belliydi, bu gerekçede montaj videoyla sağlanmış oldu. Türkiye demokratik bir ülkedir ve Yanardağ’ın söyledikleri tamamen fikir ve basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir” ifadelerini kullandı.

"TAVİZ VERMEYECEĞİZ"

Dayanışma içerisinde haklarını savunmaya devam edeceklerini söyleyen Gappi, “Basın özgürlüğünden taviz vermeden çabamızı hep birlikte ortaya koymalıyız. Biz doğru bildiğimizi söylemekten ve mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Biz kamu adına görev yapıyoruz ve gazeteciler halk adına birçok noktayı sorgulayabilir. O yüzden de bulunduğumuz yerden taviz vermeden, evrensel değerleri göz önünde tutacağız ve tarihin mücadele verenleri yazdığını unutmayacağız” diye konuştu.

"BASINA SAHİP ÇIKMALIYIZ"

Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, basının özgür olması gerektiğini belirterek “Basını susturursak kendimizi kandırmış oluruz. Basına her zaman sahip çıkmalıyız. Fakat basın kendini koruyamıyor. Yapılan yalan yanlış haberlerle mahalle baskısı oluşturuluyor. Umarım bu son olur ve herkes özgürlüğüne kavuşur” ifadelerini kullandı.

"MÜCADELE YENİDEN İNŞA EDİLMELİ"

DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise, seçimlerden sonra muhalefetin sessizliği ve dağılmışlığının iktidarın eline koz verdiğini belirterek “Hem basın üzerinden hem de bundan sonra işçiler, emekçiler üzerinden baskı politikalarının öne çıkacağının sinyalleri Merdan Yanardağ’ın tutuklanmasıydı” dedi.

İşçilerin, memurların, emeklilerin ücretleri üzerinden yürütülen politikaların; baskı politikalarından ayrı tutulmaması gerektiğini söyleyen Sarı, “Mecliste memur ve emekli maaşları görüşülecek. Bu durum toplumun sendikasızlaşmasını, örgütsüzleşmesini sağlamak için. Bu çıkardıkları yasalarla önümüzdeki günlerde sendikaları ve örgütlü toplumu bekleyen tehlikeli bir sürece gidiyoruz” dedi.

Muhalif basının susturularak özgürlüklerin ve demokrasinin önüne set çekilmeye çalışıldığını ifade eden Sarı, “Buna karşı tüm demokrasi güçleri üzerindeki bu mahmurluğu bir an önce atmalı ve mücadele hattını yeniden inşa etmelidir” diye ekledi.

"TOPLUMSAL MUHALEFETE MESAJ"

KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal da “AKP temsilcilerinin, söylediği sözler ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilirken, Yanardağ’ın benzer düşünceleri iktidar tarafından suç olarak değerlendirildi. Bu aslında toplumsal muhalefete bir mesaj vermeydi. Yerel seçimlere kadar iktidarın yöneliminin ne olacağını da buradan çıkabiliriz” dedi.

Vardal, basının susturulması ve sınırlandırılmasının emekçiler açısından olumsuz olduğuna dikkat çekerek, basın örgütlüğünün önemine vurgu yaptı.

ÖRGÜTLÜ MÜCADELE VURGUSU

Genel-İş İzmir 7 No’lu Şube Başkanı Özgür Genç ise, “Hukukun ilkelerini dile getirmek ve gazetecilik ne zamandan beri suç oldu anlamak mümkün değil” diyerek muhalif her kesimin sesinin kesilmek istendiğini vurguladı.

Genç şu ifadeleri kullandı: “Uzun zamandır basına yapılan bu tutum kabul edilemez. Sadece basına değil elbette... Grevler yasaklanıyor, sendikal hak ve özgürlüklerin önüne geçiliyor, yoksul halk ve işçiler ekonomik krizin ağır yüküne mahkum edilirken kendileri lüks şaşaalı yaşamlarına devam ediyor. Tüm bu hukuksuzluğun üstesinden ancak örgütlü güç gelecektir” ifadelerini kullandı.

"GAZETECİLERİN SESİNİN KISMAYA ÇALIŞAN BİR SİYASİ İKTİDAR VAR"

Yanardağ'ın ifade özgürlüğü kapsamında söylediği sözlerden dolayı tutuklandığını dile getiren Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İzmir Şube Başkanı Nil Kahramanoğlu, “Bu hukuksuz tutuklamalara ne yazık ki son örnek olmayacak. Çünkü özellikle basın üzerinde her geçen gün baskı kuran, muhalif gazetecilerin sesinin kısmaya çalışan bir siyasi iktidar var” dedi.

Bu tutuklamanın, AKP iktidarının seçimlerin ardından baskıyı daha da artıracağının bir göstergesi olduğunu belirten Kahramanoğlu, “Bugün bu tutuklamaya en güçlü şekilde tepki göstermezsek iktidar, biz gazetecileri sindirmek ve mesleğimizi kriminalize etmek için baskısını daha da artıracaktır. Yanardağ’ın tutuklanması hukuksuzdur ve farklı düşünen, iktidarın yanlışlarını eleştiren gazetecilere verilen bir gözdağıdır” diye konuştu.

"YAN YANA GELMELİYİZ"

“Baskılara karşı çözüm için en başta biz gazeteciler yan yana gelmeliyiz. Örgütsüzlük, basın sektörünün en büyük eksikliklerinden biri. Bunu aşmadığımız, bu eksikliği gidermediğimiz sürece haklarımız konusunda da başımıza gelen hukuksuzlukları gidermek noktasında da eksik kalkarız” diyen Kahramanoğlu, örgütlü mücadelenin önemine vurgu yaptı. Kahramanoğlu son olarak, “TGS İzmir Şubesi olarak bu hukuksuz tutuklamayı da Saray’ın yargı üzerindeki vesayetini de kabul etmiyoruz. Meslektaşımız Merdan Yanardağ’ın ve tutuklu diğer gazetecilerin bir an önce serbest bırakılmasını bekliyoruz” dedi.

Evrensel'i Takip Et