5 Temmuz 2023 16:28
/
Güncelleme: 16:08

Sera Kadıgil'den Can Atalay tepkisi: Bu ülke hukuk devleti falan değil!

"Siz milletvekiliyseniz, bu koridorlarda o rozetleri takarak gururla dolaşıyorsanız, Meclis iradesine sürülen bu lekeyi kendinize nasıl yediriyorsunuz?"

Sera Kadıgil'den Can Atalay tepkisi: Bu ülke hukuk devleti falan değil!

Ekran görüntüsü, TBMM TV yayınından alınmıştır.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın hukuksuz şekilde cezaevinde tutulmasına tepki gösterdi.

"MECLİSİN ÇOĞUNLUĞU NE ACI Kİ BU HUKUKSUZLUĞA SESSİZ KALIYOR"

Meclisin 28. yasama döneminde görevine başlayamayan tek ismin Atalay olduğunu hatırlatan Kadıgil, "Çünkü seçildiği günden bugüne kadar Anayasa'ya ve Anayasa Mahkemesinin kararlarına aykırı bir şekilde Silivri'de siyasi bir esir olarak tutuluyor. Buna rağmen bu Meclisin çoğunluğu ne acı ki bu hukuksuzluğa, Meclis iradesine yönelik bu saygısızlığa sessiz kalıyor" dedi.

Milletvekillerine seslenen Kadıgil, "Bu duruma sessiz kalabilmeniz için iki sebep mevcuttur: Bir; eksikliğiniz vardır. İki; ortada bir kötülük durumu vardır. Üçüncü bir şık yoktur" diye konuştu.

ANAYASA MADDE 83'Ü GÖSTERDİ

AKP'li Muhammet Emin Akbaşoğlu'nun "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir, mahkemeler tarafsız ve bağımsızdır" sözlerini hatırlatan Kadıgil, Anayasa'nın 83. maddesini gösterdi: "(…) Bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve Anayasa'nın 14. maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır..."

"LEYLA GÜVEN KARARI VERİLELİ DAHA BİR SENE OLMADI!"

"Gezi direnişinin üzerinden 10 yıl geçmiş olduğuna göre, suçüstü halinden bahsetmemiz mümkün değil" diyen Kadıgil, "O halde buradaki uyuşmazlık tek bir yere dayanıyor. O da, Anayasa’nın 14. maddesindeki istisnalar Can Atalay için uygulanabilir mi, uygulanamaz mı? Önümüzdeki tartışmanın tek mahiyeti bu" diye devam etti.

Adalet Bakanı'nın açıklamasını hatırlatan Kadıgil, "Can Atalay tutuklu olduğu halde milletvekili seçilen ilk milletvekili olsaydı Adalet Bakanı'nın cümlelerinin belki küçük bir hukuki değeri olabilirdi ama böyle bir durum söz konusu değil. Bugüne dek farklı farklı partilerden onlarca milletvekili seçildi ve Anayasa’nın, AYM’nin, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun kararlarıyla serbest bırakıldı. Bu konuda yapılmış içtihatlar var. O yüzden bu tartışmalar bomboş tartışmalar haline geldi" diye konuştu.

Leyla Güven kararı verileli daha bir sene olmadığını belirten Kadıgil, "Bu kararda AYM açıkça şunu söylüyor: 'Hangi suçun Anayasa madde 14 kapsamında 83'ün istisnası olacağını ben söyleyemem; Meclisin düzenleme yapması ve önüme koyması lazım' diyor. Buyurun Mustafa Balbay kararı, Gergerlioğlu, Berberoğlu kararı, Leyla Güven kararı, Ahmet Şık’a dair YCGK kararı!" ifadelerini kullandı.

"SAVCILAR HUKUKA KARŞI HİLE YAPIYOR"

Can Atalay'ın 52 gündür Silivri’de esir tutulduğunun altını çizen Kadıgil, "Bu arkamızdaki yazının bir hükmü varmış gibi davranmaya devam ediyorsunuz! 52 gün oldu! Neden biliyor musunuz? Çünkü Sayın Akbaşoğlu'nun iddia ettiği gibi bu ülke bir hukuk devleti falan değil" dedi.

Yargıtay'ın kendilerine verilen tahliye talepli dilekçeye rağmen karar vermediğini belirten Kadıgil, "Savcılar bu dilekçeleri gömdüler. Ceza Dairesinin önüne yollamıyorlar. Çünkü CMK 105 var. Diyor ki daire 3 gün içerisinde karar vermek zorunda. Bu kararı veremesin diye üstünde savcı cübbesi bulunan kişiler hukuka karşı hile yapıyor" diye konuştu.

"BU LEKEYİ KENDİNİZE NASIL YEDİRİYORSUNUZ?"

Kadıgil vekillere şöyle seslendi: "Siz milletvekiliyseniz, bu koridorlarda o rozetleri takarak gururla dolaşıyorsanız, Meclis iradesine sürülen bu lekeyi kendinize nasıl yediriyorsunuz? Bu durumu kendinize yedirerek o vekil rozeti yakanızda gururla etrafta dolanmaya devam edebiliyorsanız ne acı size!"

AKP VE MHP'Lİ GRUP BAŞKAN VEKİLLERİNE SESLENDİ

Kadıgil, devamında AKP Grup Başkan Vekili Muhammet Emin Akbaşoğlu ve MHP Grup Başkan Vekili Muhammed Levent Bülbül'e de seslenen Kadıgil, "Siz de hukukçusunuz. Hukuki görüşünüzü merak ediyorum" dedi.

Meclis Başkanlığına da seslenen Kadıgil, "Aradan geçen 50 günde Yargıtay tarafından TBMM Başkanlığı'na Can Atalay'ın durumunun 14. madde istisnasına girdiğine dair bir bildirim yapılmış mıdır" diye sordu. (HABER MERKEZİ)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çocukları öğüten çark

Çocukları öğüten çark

Yoksulluğun pençesindeki ailelerin çocukları tüm dünyada acımasızca emek piyasasına çekilirken, Türkiye kapitalizmi bu konuda en önde koşuyor. Çarklar köle koşullarında dönsün diye devlet gücünü seferber etmekten geri durmayan iktidar, milyon milyon işçileştirdiği çocukların da uzun ve ağır çalıştırılmasına, onlarcasının ölüme sürüklenmesine göz yumuyor.

2.3 milyon çocuk MESEM kapsamında günde 8-10 saat çalışıp ustalık belgesi aldı

15-17 yaş grubundaki neredeyse her 4 çocuktan biri çalışma hayatında

71 çocuk 2024'te çalışırken hayatını kaybetti

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
16 Şubat 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et