68’lilerden Osman Arkış toprağa verildi
THKO davasında sıkıyönetim mahkemelerinden hakkında idam kararı çıkan 18 kişiden biri olan Osman Arkış ailesi ve mücadele arkadaşlarınca toprağa verildi.
Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/Evrensel
Önce Haydarpaşa Lisesi’nde ardından ODTÜ’de okuyan, THKO davasında sıkıyönetim mahkemelerinden hakkında idam kararı çıkan 18 kişiden biri olan Osman Arkış toprağa verildi. Ailesi ve mücadele arkadaşları Arkış’ın cenazesini Şakirin Cami’den alarak anne ve babasının yanına, Karacaahmet Mezarlığı’na defnetti.
CENAZE TÖRENİNDE DOSTLARI ARKIŞ’I ANLATTI
Cenazeye Arkış’ın 68 kuşağından pek çok dostu ve aile üyesi katıldı. Defin işlemleri öncesinde Arkış’ın beraber mücadele ettiği arkadaşları Arkış’la olan anılarından bahsetti. Arkış anısına bir dakikalık saygı duruşunun ardından yazar Atilla Keskin’in mektubu okundu. Keskin, mektubunda “Osman Arkış; arkadaşımdı, dostumdu, yoldaşımdı. Onu anlatmak zor, anlamak da zordu. Kıymeti bilinmeyen bir bilim insanıydı. Dünya nimetlerine sırtını dönmeseydi zengin, çok zengin bir insan olurdu. Ama o inançlarından, düşüncelerinden, yaşam biçiminden hiç taviz vermeden yaşadı. Bulutlar yatağın, yıldızlar yoldaşın olsun canım kardeşim” dedi.
"HAYATINI MAHKEMELERDE SÖYLEDİĞİ GİBİ SEVGİ DOLU VE DÜRÜST YAŞADI"
Arkış’ın 57 yıllık arkadaşı Yaman Morpınar, Arkış’ı anlattı. Hem Haydarpaşa Lisesi’nde hem de ODTÜ’de Arkış’la beraber olan Morpınar, beraber geçirdikleri yılları, “Osman’la bizim kardeş gibi bir ilişkimiz vardı. Hazırlık okuduktan Türkiye'de değişen birtakım hareketler, yer almaya başlayınca hepimiz politize olduk, Osman biraz daha fazla politize oldu. Denizler, Yusuflar, Hüseyinler, Sinanlarla grupla beraber hareket etti. Herkesin söylediği tek şey Osman’ın son derece dürüst, saygılı, işine gücüne bakan, davasına inanan gerçek bir devrimci olduğuydu. Mahkemede ilk ‘Biz ailemizden faziletli olmayı, dürüst, namuslu, sevgi dolu olmayı öğrendik’ dedi. Ve hayatını da gerçekten öyle yaşadı” diye anlattı.
Arkış’ın işkencede gözlerinden birini kaybettiğini, çıktıktan sonra Halkın Kurtuluşu Gazetesinin sorumlu yazı işleri müdürü olarak görev aldığını ifade eden Morpınar, “Sonra buradaki yazılan yazılardan dolayı da bin yüz yıl hapisle aranmaya başladı. Ondan sonra yurt dışına gitti. Orada da ODTÜ'de yarım kalan fizik eğitimini tamamladı. Almanya'da çok güzel ödüller aldı. Profesörlerin yanında fotoğrafları var. Yaptığı buluşlarla çok değerli bir bilim insanı olarak orada hayatına ve devrimciliğine devam etti. O bize ciddi bir miras idi. Denizlerin, Hüseyinlerin, Yusufların, Sinanların, Taylanların, Alparslanların, Kadir Mangaların bunların bir mirasıydı. Şimdi yoldaşlarıyla buluştu. Huzur içinde uyusun” dedi.