06 Temmuz 2023 14:30

İzmir Barosu: Söyleyecek sözümüz, hakkımızı alacak gücümüz var

İzmir Barosu, avukatlık mesleğinin itibarsızlaştırılmasına, avukatların yoksullaştırılmasına karşı yaptığı açıklamada avukatın gereksiz görülmediği, savunmanın yok sayılmadığı yargı düzeni talep etti.

Fotoğraf: Eda Aktaş/Evrensel

Paylaş

İzmir Barosu, avukatlık mesleğinin itibarsızlaştırılmasına, avukatların her geçen yoksullaştırılmasına karşı yarın Türkiye Barolar Birliği ile Adalet Bakanlığı arasında yapılacak görüşme öncesi Bayraklı'da bulunan İzmir Adliyesi önünde basın açıklaması düzenledi.

Adliye önünde bir araya gelen avukatlar, “Avukatlığı itibarsızlaştırmanıza, avukatların yoksullaştırılmanıza karşı söyleyecek sözümüz, hakkımızı alacak gücümüz var” yazılı pankart açtı. Avukatlar adına açıklama yapan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, yarın yapılacak toplantı öncesi baro başkanlarıyla bir araya geldiklerini ve toplantıda 20 maddeden oluşan sorunlarını bakanlığa ileteceklerini söyledi.

Yılmaz, “Bugün, avukatlar itibarsızlaştırılırken, bir taraftan fiziksel şiddet hedefi haline gelmiş diğer taraftan ise ekonomik olarak da güçsüzleştirilmiştir. Ülkemiz ekonomisinde bugüne dek benzeri görülmemiş olumsuzluklar, avukatın iş alanlarının daraltılmasıyla birleştiğinde ayakta kalmakta güçlük çekiyoruz. Özellikle genç meslektaşlarımız, ekonomik düzenin yarattığı zorluklarla karşı karşıya geldiğinde, mutsuzluğun ve umutsuzluğun sürüklediği bir zeminde var olma savaşı veriyor. Artık nefes almakta zorlandığımız bu süreçte, aşağıda sıraladığımız taleplerin kabulü ve yerine getirilmesi için birlikte, yeni bir yol açıyoruz” dedi.

“SAVUNMANIN YOK SAYILMADIĞI BİR YARGI DÜZENİ İSTİYORUZ”

Avukatlar olarak avukatın gereksiz görülmediği, savunmanın yok sayılmadığı bir yargı düzeni istediklerini vurgulayan Yılmaz, avukatların taleplerini şu şekilde sıraladı;

  • Adli Yardım ve CMK ücretleri, verilen kamu hizmetinin değeri ve saygınlığı ile orantılı olarak arttırılmalıdır. Bu hizmetlere ilişkin ücretler, gecikmeksizin, zamanında ve eksiksiz olarak ödenmelidir.
  • Avukatlık hizmeti, kuvvetler ayrılığının yargı ayağında verilen, temel insan hakları kapsamındaki savunma hakkı kapsamında verilen bir kamu hizmetidir. Bireyin ve toplumun temel bir ihtiyacı avukatlar tarafından karşılanmaktadır. Bu kapsamda elde edilen kazancın vergilendirilmesinde bu husus dikkate alınmalı, başta Adli Yardım ve CMK olmak üzere, avukatlık ücretinden alınan KDV yüzde 1'e indirilmeli, gelir vergisi oran ve miktarlarında iyileştirmeler yapılmalıdır.
  • Asgari ücrete, emekli ve memur maaşlarına oransal olarak büyük artışlar getirildiği şu günlerde, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi yeniden ve ivedilikle düzenlenmeli ve iyileştirmeler yapılmalıdır.
  • Avukatlık ücreti alacağına, bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizine tabi tutulmalıdır.
  • Bağlı çalışan avukatın alacağı asgari ücret, mesleğin onuruna yaraşır bir şekilde belirlenmeli, yazılı sözleşme zorunluluğu getirilmeli ve bu sözleşmeler barolar tarafından denetlenmelidir.
  • Stajyer avukatlar, staj dönemlerinde, sigortalanarak, staj yapıl süre boyunca asgari ücretten az olmayacak şekilde devlet tarafından ücret verilmeli, özlük hakları düzeltilmeli İnsan ve meslek onuruna yaraşır staj ortamı sağlanmalıdır.
  • Avukatlığın bir kamu hizmeti olduğu gerçeğinin, serbest meslek niteliğinin altında ezilmesine izin verilmemeli, yargıda savunmayı temsil eden avukatlar “serbest rekabet” koşullarına mahkum edilmemelidir.
  • Serbest çalışan avukatlar teşvik edilmeli, emeklilik için gerekli gün sayısı 9 binden en az 7 bin 200’e indirilmeli, aylık sigorta prim miktarları düşürülmelidir.
  • Yeni hukuk fakülteleri açılmamalı, var olan fakültelerin kontenjanları azaltılmalıdır. Son yıllarda sayıları giderek artan yenileriyle birlikte, tüm hukuk fakültelerinde nitelikli eğitimin verilmesi için düzenlemeler yapılmalı, akademik yapıları güçlendirilmeli ve hukuk fakültelerine kabul için ilk 50 bin  sınırlaması getirilmelidir.
  • Özel hukuk alanında resmi şekil şartına tabi olan tapu işlemleri, noter işlemleri gibi her türlü işlemlerde, zorunlu avukatlık temsili sağlanmalıdır.
  • Belirli bir meblağı aşan (kira kontratı dahil) ve meblağına bakılmaksızın resmi şekil şartına tabi olan tüm sözleşmelerin (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, satış sözleşmesi, vasiyetname düzenlenmesi, vekaletname düzenlemesi vb.) avukat aracılığıyla düzenlenmesi zorunluluğunun getirilmelidir.
  • Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesine göre yapı kooperatifleri ile anonim şirketler yönünden zorunlu tutulan sözleşmeli avukatlık kapsamı, sermayesine bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan diğer şirketler ile üye sayısı 30 ve üzeri olan tüm kooperatifleri kapsayacak şekilde genişletilmelidir.
  • Avukatların kendi bürolarından ya da barolardan, e-imzaları ile daha ucuz ve kolay bir şekilde ihtarname veya ihbarname ve evrak gönderilmesine olanak sağlanmalıdır.
  • Avukatlık Kanunu m.35/A uzlaşması geliştirilmeli ve yaygınlaştırılmalı, yurttaşların hak arama özgürlüğüne ve bu kapsamda adalete erişim hakkına doğrudan müdahale anlamına gelen, Anayasa ve temel hukuk ilkelerine aykırı olan ‘Dava Şartı Arabuluculuk’’ kaldırılmalı, devam eden süreçte tarafların avukat ile temsil edilmesi zorunluluğunu getirilmelidir.
  • Avukata yönelik fiziksel şiddetin önlenmesi için gerekli önlemler alınmalı, adliyelerde, keşif ve haciz mahallerinde emniyet güçleri bulundurulmalıdır. (İzmir/EVRENSEL)
ÖNCEKİ HABER

"Man Adası" davası yeniden görüldü, mahkeme tazminat kararında ısrar etti

SONRAKİ HABER

İzmir Tarihi Kent Projesi tartışması: “İzmirlileri önceleyen politikalar var mıdır?” 

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa