06 Temmuz 2023 14:30

Can Atalay'ın meslektaşları: Tahliye edilmemesi hukukun, Anayasa'nın ihlalidir

Can'ın Arkadaşları İnisiyatifi ve avukatlar, "Can Atalay'a özgürlük" çağrısıyla Çağlayan'daki İstanbul Adliyesinde basın açıklaması düzenledi.

Fotoğraf: Özlem Songül Abayoğlu/Evrensel

Paylaş

TİP Hatay Milletvekili seçilen Can Atalay'ın 53 gündür hukuksuz şekilde Silivri Cezaevi'nde tutulmasına karşı Can'ın Arkadaşları İnisiyatifi ve meslektaşları basın açıklaması düzenledi.

Çağlayan'daki İstanbul Adliyesinde, Themis heykeli önünde toplanan avukatlar ardından alkışlarla adliye önüne çıktı.

Açıklamaya Can Atalay'ın anne ve babası, SOL Parti GM Üyesi Alper Taş, eski HDP Milletvekili Oya Ersoy, EMEP GYK Üyesi Levent Tüzel, Çorlu tren katliamında hayatını kaybeden Oğuz Arda Sel'in annesi Mısra Öz ve gazeteci Zafer Arapgirli de katıldı.

"HALKIN İRADESİNİ HİÇE SAYIYORLAR"

Açıklamada konuşan Zeyneb Mina Şık, Can Atalay'ın serbest bırakılması için daha önce çok kez basın açıklaması yaptıklarını hatırlattı.

Gezi tutukluluklarının tamamen asılsız suçlamalarla, delil üretme gayesi bile taşımadan, hukuka aykırı şekilde tutuklandığını vurgulayan Şık, "Can Atalay milletvekili seçildi. Mazbatasını almasına, Meclis açılmasına, kendisi Meclis İnsan Hakları Komisyonuna seçilmesine rağmen Yargıtay hâlâ hakkında karar vermiyor. Karar süresi çoktan geçti" dedi.

Türkiye'nin en kitlesel direnişlerinden olan Gezi'nin saçma bir davayla cezalandırılmaya çalışıldığının altını çizen Şık, "Yetmediği gibi şimdi bir de bir milletvekilini dışarı çıkarmayarak halkın iradesini hiçe sayıyorlar ve bu hukuksuzluk katmerleşiyor" dedi.

"YARGI, KORKU SALAN BİR KURUMA DÖNÜŞTÜ"

Ardından basın açıklamasını okuyan Avukat Bilge Hilal Bilgin de halk iredesi vurgusu yaptı:

"Cumhurbaşkanı'nı seçen de TBMM’deki diğer 599 milletvekilini seçen de aynı kaynaktır: Halkın iradesi. Bu irade ve sonuç Anayasa'ya ve hukuka aykırı olarak bölünemez. Hukuken hiçbir temeli, dayanağı olmaksızın milletin seçtiği temsilcilerinden birinin, diğerlerinden farklı bir muameleye tabi tutulması asla kabul edilemez."

Anayasa Mahkemesi kararlarının herkes için bağlayıcı olduğunu vurgulayan Bilgin, "Bir mahkeme, hukuken hiçbir temeli ve dayanağı olmaksızın halkın iradesini karşısına alıp, aynı zamanda Anayasa'ya göre uymak, uygulamak zorunda olduğu Anayasa Mahkemesi kararının gereğini de yerine getirmiyorsa, şüphesiz ki kendi verdiği ve vereceği kararların hukukiliğini, meşruiyetini ve bu kararlara uyma zorunluluğunu da tartışmalı hale getiriyor demektir" diye konuştu.

Can Atalay’ı serbest bırakmayan yargı kurumlarının onarılması çok güç itibar kayıplarına sebep olduğunu söyleyen Bilgin, bu hukuksuzluğa son verilmesi adına yetkili yargı mercilerini görevini yapmaya davet etti.

Bilgin, "Toplumda yargı kurumunun, özellikle siyasi davalarda adalet dağıtmaktan daha çok, korku salan, cezalandıran, herkesin çekindiği, güvenmediği bir kuruma dönüştüğü izleniminin hiç olmadığı kadar yüksek olduğunu hepimiz üzülerek izliyoruz" şeklinde konuştu.

"ANAYASA' NIN 14. MADDESİNİ İHLAL EDEN İKTİDARDIR"

Can Atalay'ın avukatı Akçay Taşçı da "Can Atalay'la birlikte tüm Gezi tutukluları ve hatta geri kalan Türkiye'nin her yerindeki siyasi davalarda verilen tutuklama kararları hukuka aykırıdır. Hepsi baştan sona siyasi iktidarın kendi iktidarını temellendirmek, güçlendirmek ve muhalefeti susturmak üzere kullandığı davalardır" dedi.

Can Atalay'ın serbest bırakılması ve görevine başlaması için 25 Mayıs'ta Yargıtaya başvurduklarını söyleyen Taşçı, "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı henüz tek bir kelam etmiş değil. İlk talebimiz, bir an evvel dosyanın Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesine gönderilmesidir. Daire karar verecek ve Can Atalay'ı serbest bırakacaktır. Umudumuz, talebimiz bu yöndedir" diye konuştu.

"Anayasa'nın 14. maddesini bugün ihlal eden siyasi iktidardır" diyen Taşçı, "Haklarını kötüye kullanan, yargı üzerinde baskı kurarak muhalifleri cezaevinde tutmaya çalışan, yani demokratik, laik, hukuk devletini, kendi siyasal hırsları için, kendi politikaları için kötüye kullanan siyasal iktidardır, muhalifler değildir" ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

İzmir Tarihi Kent Projesi tartışması: “İzmirlileri önceleyen politikalar var mıdır?” 

SONRAKİ HABER

ODTÜ’lüler: Rektörlüğün kararı, o pankartları taşımamıza engel olamayacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa