Fransa’da 100’den fazla sendika ve örgütten sokağa çağrı
Fransa’da 100’den fazla sendika, parti, örgüt ve kolektif, ortak açıklama yayımlayarak halkı sistemsel ırkçılığa karşı sokağa ve mücadeleye çağırdı.
Fotoğraf: AA
Fransa’da 100’den fazla sendika, parti, örgüt ve kolektif, ortak açıklama yayımlayarak halkı sistemsel ırkçılığa karşı sokağa ve ırkçılığın derinleştirdiği sosyal eşitsizliklere karşı mücadeleye çağırdı.
“Ülkemiz yas tutuyor ve öfkeli” başlıklı çağrının imzacıları arasında Genel İş Konfederasyonu (CGT), Solidaires gibi sendikalar, öğrenci birlikleri, Boyun Eğmeyen Fransa ve Fransa Komünist İşçi Partisi (PCOF) gibi siyasi partiler ile Greenpeace, Uluslararası Af Örgütü gibi kurumlar bulunuyor.
“Nanterre’de Nahel’in bir polis memuru tarafından yakın mesafeden öldürülmesi, işçi sınıfı mahallelerini ve buralarda büyüyen gençleri, özellikle de ırk ayrımına uğramış ve güvencesiz durumda olanları hedef alan ayrımcı ve güvenlik temelli kamu politikalarının onlarca yıllık etkilerini gözler önüne sermiştir” denilen açıklamada, “Şiddetin tırmanması bir çıkmaz sokaktır ve durdurulmalıdır” vurgusu yapıldı.
IRKÇILIK SİSTEMSEL
Açıklamanın tamamı şöyle:
“Polisin esasen baskıcı yaklaşımı ve 2017 yılında silah kullanımına ilişkin olarak getirilen mevzuat değişiklikleri, nüfusun ayrımcılık ve ırkçı uygulamalar açısından yaşadığı ve acı çektiği durumu daha da kötüleştirmektedir.
Halk ile polis arasındaki gerilim çok eskilere dayanmaktadır ve adaletsizlik, ön yargı, şiddet, ayrımcılık, cinsiyetçilik... ve tüm bunlar toplumun tamamına yayılan ve hâlâ ortadan kaldırılamamış olan sistemsel ırkçılıkla damgalanmış bir tarihin parçasıdır.
Söz konusu mahallelerin sakinleri ve özellikle de kadınlar, kamu hizmetlerinin eksikliğini çoğu zaman kendileri telafi etmek zorunda kalmaktadır. Bu hizmetlerin -okullar, paylaşım ve kültür mekanları, spor tesisleri, postane, idari hizmetler vb.- azalması ve gönüllü kuruluşlara devlet desteğinin azalması, bu mahallelerin ve özellikle Fransız denizaşırı topraklarının çok ötesindeki tüm bölgelerin marjinalleşmesine büyük ölçüde katkıda bulunmuştur.”
AYRIMCILIK EŞİTLİĞİN ALTINI OYUYOR
“Bu, mahalle nüfuslarının devlet tarafından terk edilmesi, yoksullaşma, enflasyon, artan kiralar ve enerji fiyatları ile işsizlik sigortası reformu gibi güncel ekonomik koşullarla durumu daha da kötüleştirmektedir. Sosyal eşitsizlikler özellikle çocukları ve bekar anneleri etkilemektedir. Nanterre’deki trajediye tepki olarak son günlerde işçi sınıfı mahallelerini sarsan ayaklanmalar da bunu göstermektedir.
Polis politikaları, güvenlik yasaları (Küresel Güvenlik Yasası, Ayrılıkçılık Yasası, vb.) ve acil durum önlemlerinde onlarca yıldır süregelen aşırılıklara ek olarak, son günlerde hükümetten hızlı adaletin sağlanması amacına bahane olarak baskı görüyoruz. Giderek ağırlaşan cezalarla birlikte sistematik önleyici tutukluluk kabul edilemez!
Kalıcı barış ancak hükümetin durumun aciliyetine ve ilgili kişilerin taleplerine yanıt vermek üzere gerekli tedbirleri alması halinde sağlanabilir.
BM, Fransa’daki güvenlik politikalarını ve başta polis teşkilatı olmak üzere ırkçılıkla ilgili kurumsal sorunları defalarca eleştirmiştir. Ayrımcılık, eşitlik fikrinin altını oyan ve umutsuzluk tohumları eken toksik bir zehirdir. Aşırı sağ bunu toplumu daha da bölmek için kullanmaktadır. İşçi sınıfı mahallelerine yönelik iç savaş çağrısını ve bu mahallelerden insanların polis sendikaları tarafından ‘zararlı’ olarak tanımlanmasını kınıyoruz.”
GENÇLERİ DİNLEMENİN TAM ZAMANI
“Nahel’i öldüren polis memuru için aşırı sağcı bir kişinin girişimiyle bir fon oluşturulmasını ve hükümetin bu konuda herhangi bir adım atmayarak yangına körükle gitmesini kınıyoruz.
Her şeyin yeniden düşünülmesi ve yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Yeni temellerden başlamamız, tartışma için geniş forumlar oluşturmamız ve onlarca yıllık kamu politikalarının hatalarından ders çıkarırken, eşitlik konusundaki ortak arzumuzun temelini oluşturan tarihlere, geçmişlere, kültürlere ve tekilliklere saygı duymamız gerekiyor. İşçi sınıfı mahallelerinde yaşayanların, özellikle de gençlerin taleplerini dinlemenin ve dikkate almanın tam zamanı!”
TALEPLER
"Bu durum, hükümetin sorumluluklarını üstlenmesini ve çatışmayı sona erdirmek için acil müdahalelerde bulunmasını gerektirmektedir:
- Polisin ateşli silah kullanımına ilişkin kuralları gevşeten 2017 tarihli yasanın yürürlükten kaldırılması;
- Polisin, müdahale tekniklerinin ve silahlarının derinlemesine reforme edilmesi;
- IGPN’nin (Ulusal Polis Genel Müfettişliği) polis hiyerarşisinden ve siyasi iktidardan bağımsız bir organla değiştirilmesi;
- Hak savunucusunun başkanlık ettiği idari makam bünyesinde gençleri etkileyen ayrımcılıkla ilgili bir birimin oluşturulması ve polis de dahil olmak üzere ırkçılıkla mücadele kaynaklarının güçlendirilmesi."
SOKAĞA ÇAĞRI
“Ancak, farklı bir servet dağılımı olmadan, sosyal eşitsizliklerle mücadele etmeden hiçbir şey yapılamaz. İklim değişikliği, artan kiralar ve ücretlerle daha da kötüleşen yoksulluk ve güvensizlikle mücadele edilmeden, kamu hizmetleri ve halk eğitimi güçlendirilmeden hiçbir şey yapılamaz. Aşırı sağ için verimli bir zemin sağlayan gerici kamu politikaları izlemek yerine hükümetin mücadele etmesi gereken alanlar bunlardır.
Sendikalarımız, derneklerimiz, kolektiflerimiz, komitelerimiz ve siyasi partilerimiz kamusal ve bireysel özgürlükleri korumak için seferber olmaktadır.
Bu arada, 8 Temmuz’da Beaumont-sur-Oise’da Adama için Hakikat ve Adalet Komitesi tarafından düzenlenen yürüyüş ve 15 Temmuz’da Polis Şiddetine Karşı Ulusal Koordinasyon tarafından düzenlenen yürüyüş gibi, insanları 5 Temmuz Çarşamba gününden itibaren ülke genelinde bu talepler etrafında düzenlenen tüm miting ve yürüyüşlere katılmaya çağırıyoruz.
Fransa genelinde ve denizaşırı bölgelerde 8 Temmuz Cumartesi günü yurttaş yürüyüşleri düzenlenmesi çağrısında bulunuyoruz. Bu yürüyüşlerin takibi için birlikte çalışacağız.”
NE OLMUŞTU?
Fransız polisi, 27 Haziran’da Nanterre kentinde 17 yaşındaki Cezayir asıllı sürücü Nahel M.’yi ‘dur’ ihtirına uymadığı iddiasıyla yakın mesafeden vurarak öldürmüştü.
Nael’in ölümü üzerine ülkenin birçok kentinde kitlesel protesto gösterileri düzenleniyor, çoğunluğu genç binlerce kişi günlerdir polisle çatışıyor. Sokağa çıkma yasağı ve toplu ulaşımın kısıtlanması da eylemlere engel olmadı.
Yüzlerce kişinin gözaltına alındığı eylemlerde yaralanmalar ve can kayıpları da yaşandı. (DIŞ HABERLER)