Çorlu tren katliamının üzerinden 5 yıl geçti, adalet talebi sürüyor: Birilerinin ceza aldığını görmemiz gerekiyor
7'si çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği Çorlu tren katliamının üzerinden 5 yıl geçti, sorumlular hakkında ceza verilmezken, ailelerin adalet talebi sürüyor.
![Çorlu tren katliamının üzerinden 5 yıl geçti, adalet talebi sürüyor: Birilerinin ceza aldığını görmemiz gerekiyor](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/120784.jpg)
Fotoğraf: DHA
İLGİLİ HABERLER
![Çorlu tren katliamı davası 19 Temmuz'a ertelendi | "Biz davamızın peşindeyiz"](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/232436.jpg)
Çorlu tren katliamı davası 19 Temmuz'a ertelendi | "Biz davamızın peşindeyiz"
![Çorlu Tren Katliamı Davası | Noterde hiçbir işlem yapılmayan sanık adliyede tutuklandı](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/219098.jpg)
Çorlu Tren Katliamı Davası | Noterde hiçbir işlem yapılmayan sanık adliyede tutuklandı
![TCDD’de ‘sakıncalı memur’ sürgünü: Sendikacılık yapmamız mı sakıncalı görüldü?](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/240144.jpg)
TCDD’de ‘sakıncalı memur’ sürgünü: Sendikacılık yapmamız mı sakıncalı görüldü?
!["Tazminat davası değil, basın özgürlüğüne baskı"](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/237238.jpg)
"Tazminat davası değil, basın özgürlüğüne baskı"
Metin TAŞKIRAN
İstanbul
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 8 Temmuz 2018’de meydana gelen, 7’si çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği Çorlu tren katliamının üzerinden 5 yıl geçti. Katliamın ardından açılan davanın 11. duruşmasında dönemin TCDD 1. Bölge Demiryolu Bölge Bakım Müdürü Mümin Karasu’nun tutuklanmasına karar verilirken Karasu, tutukluluğu bir sonraki celseye kadar bile sürmeden 45 sonra tahliye edildi. Aradan geçen 5 yılda davada tek bir tutuklu sanık bulunmazken katliamda yaşamını yitirenlerin yakınlarının adalet talebi sürüyor.
“5 YIL DEĞİL DAHA DÜN GİBİ AMA BİR O KADAR DA 5 ASIR GİBİ”
Fotoğraf: @misra_oz/Twitter
Katliamda 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz, Çorlu’da yakınlarını kaybedenlerin 5. yılda da kaybettiklerini anarken adalet arayışlarının devam ettiğini söyledi. “Aslında 5 yıl geçti ama 5 yıl gibi değil bizim için bir yandan da daha dün gibi ama bir o kadar da 5 asır gibi, özlemimizi duygularımızı dahil ettiğimiz zaman. Bu 5 yıl içerisinde bize yasımızı ne yazık ki yaşatmadılar" ifadeleriyle duygularını aktaran Anne Öz, kendileri için hiçbir şeyin kayıplarının yerini dolduramayacağını belirtirken tek istedikleri şeyin adalet olduğunu vurguladı.
Katliamın ardından siyasetçiler, bürokratlar, TCDD'nin üst yönetiminde yer alan kişiler hakkında ‘kovuşturmaya yer olmadığı’ kararı verilmiş, önce 4 alt düzey memurun yargılanmasıyla başlayan dava daha sonra 9 sanığın eklenmesiyle 13’e çıkmıştı. Katliamın ardından geçen 13 celsede ise hiçbir sonuç alınamadı. Cezasızlığın yeni Çorlulara davetiye çıkardığını söyleyen Öz, “Biz her anmada onlara adaletlerini sağlayamadığımız için mahcup gidiyoruz o mezarların başına. Cezasızlık politikasıyla bu ülkede bizim gibi milyonlarca adalet çığlığı atan insanlar olmaya başladı depremle de birlikte o yüzden çok üzgünüm” dedi.
“HUKUK ADINA UTANÇ VERİCİ”
8 Temmuz 2018 gecesi olay yerine getirilen bilirkişi üyeleriyle birlikte dava dosyasının kapatılmak istendiğini söyleyen Öz, “Üzerini kapatmak için oraya 2 tane yanlı bilirkişi getirilmişti ve onların hazırladığı rapor doğrultusunda biz çok zorlu süreçlerden geçtik. Hiç kimsenin tutuklu yargılanmaması hukuk adına inanılmaz utanç verici duygu her birimiz adına. Tekrar söylüyorum benim evladım geri gelmeyecek ama birlerinin ceza aldığını görmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Dava sürecinde yaşanan hukuksuzluklar ise sadece duruşmalarda verilen kararlardan ibaret değil, adalet arayan ailelerin feryatları kendilerine dönük davalarla sonuçlandı, basın açıklaması yapmak isteyen aileler adliye önlerinde polis müdahalesiyle karşılaştı. Çorlu’dan sonra aynı rayların altının boşaldığını defalarca gördüklerini vurgulayan Öz, “Yargı gereğini yaparsa kurum kendisine çeki düzen verecektir, yargı gereğini yapmadığı müddetçe de biz ne yazık ki 5. yılında 14. duruşmasına gideriz, bir kişi bile tutuklu yargılanmazken bizler hakkında açılan davalarda eleştirdiğimiz için gider sanık oluruz, ifadeler veririz, ceza verilecek mi, verilmeyecek mi diye bekleriz, davayı takip eden gazetecilere davalar açılır, öte taraftan avukatımız Can Atalay milletvekili seçildiği halde hâlâ tutuklu. Utanç verici, Türkiye hukuk adına en karanlık dönemini yaşıyor biz de bu dönemde ne yazık ki nasibimizi alıyoruz” ifadelerini kullandı.
Fotoğraf: DHA
SORUMLU İKTİDAR, BAKANLIK, BÜROKRATLAR VE GENEL MÜDÜR
Geçtiğimiz günlerde Meclis’te CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun’un verdiği tren kazalarıyla ilgili araştırma önergesinin yine AKP ve MHP oylarıyla reddedildiğini hatırlatan Öz, “Hadi ilk yıl reddedildiğinde dava sürecinde dediler. 5 yıl geçti davada ilerleyen bir durum yok, dava kanalı tamamen kapalı durumda. Meclis tarafında araştırma önergesi reddediliyor, birileri de bu durum karşısında suçsuz olduklarını iddia ediyor. Suçsuz olduklarını ispatlayabilmeleri için yapılacak olan soru önergelerine evet yanıtı vermeleri gerekiyor ve gerçekten hukuka, yargıya müdahale etmemeleri gerekiyor ki aklansınlar. Aksi takdirde bu katliamın sorumlusu siyasi iktidarla birlikte bakanlıklar, bürokratlar ve genel müdürdür” dedi.
19 TEMMUZ’DAKİ DURUŞMAYA ÇAĞRI
Türkiye’de adalet talebiyle mücadele eden birçok insan olduğunun altını çizen Öz, mücadelelerini tüm adalet arayanlar için sürdürdüklerini vurguladı. Öz, “Adalet bir kişinin iki dudağının arasında fakat biz buna sesimizi çıkarmadığımız sürece yarın bir başkası da adalet çığlığı atacak ve kendisini yalnız hissedebilecek kimi zaman bizim hissettiğimiz gibi” diye konuştu.
Katliamın 14. duruşması ise 19 Temmuz’a ertelenmişti, görülecek duruşmanın ardından adli tatile girileceğini anımsatan Öz, “Bizim için her duruşma önemli bu duruşma da önemli. Eğer kamuoyu baskısı olmasaydı, gazetecilerin bu olayı ve bizim sesimizi dile getirmesi söz konusu olmasaydı şu ana kadar Çorlu üstü kapatılmış bir katliam olarak kenara atılmış olacaktı. O yüzden herkesin, kamuoyunun tüm duyarlılığıyla yanımızda olmasını, gazetecilerin de sesimiz olmasını her duruşmada, her anmada olduğu gibi talep ediyoruz, diliyoruz” ifadeleriyle de duruşmaya çağrı yaptı.
Fotoğraf: Berk Özkan/AA
SON 20 YILDA TREN KAZALARINDA 99 KİŞİ YAŞAMINI YİTİRDİ
Türkiye'de gerçekleşen tren kazalarında çok sayıda kişi hayatını kaybetti ya da yaralandı. Kazaların ardından, tren yollarındaki ihmaller, bakımsızlıklar ya da özelleştirme uygulamaları gündeme geldi, soruşturmalar başlatıldı. Ancak kazalar unutulunca, ihmaller de unutuldu.
Son 20 yılda gerçekleşen ölümlü tren kazaları ise şöyle:
- 22 Temmuz 2004, Pamukova tren kazasında 41 kişi öldü, 89 kişi yaralandı
- 11 Ağustos 2004, Kocaeli'de 2 tren çarpıştı, 8 kişi öldü, 88 kişi yaralandı
- 27 Ocak 2008, Kütahya'daki tren kazasında 9 kişi öldü, 37 kişi yaralandı.
- 6 Temmuz 2015, Sivas'ta 2 yük treni çarpıştı bir makinist öldü, bir makinist ise yaralandı.
- 6 Mayıs 2017, Ankara-Kırıkkale'de tren vagonu devrildi, vagonun altında kalan işçilerden biri yaşamını yitirdi, 3 işçi yaralandı.
- 4 Ağustos 2017, Elazığ'da yük treni devrildi, makinist ve yardımcı makinist yaşamını yitirdi
- 8 Temmuz 2018, Çorlu'daki tren kazasında 25 kişi öldü, 318 kişi yaralandı
- 13 Aralık 2018, Ankara'da Yüksek Hızlı Tren kaza yaptı 9 kişi öldü 92 kişi yaralandı
- 19 Eylül 2019, Kılavuz tren Bilecik sınırları içindeki tünelde raydan çıkarak duvara çarptı. 2 makinist yaşamını yitirdi.
- 13 Haziran 2020, Malatya'nın Battalgazi ilçesinde iki yük treninin çarpıştı. Trende bulunan bir görevli hayatını kaybetti, 4 kişi yaralandı.
“UYARILARIN DİKKATE ALINMAMASININ BEDELİNİ İNSAN CANI ÖDÜYOR”
Tren kazalarına ilişkin uyarıların dikkate alınmamasının insan canına mal olduğunu vurgulayan Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) Genel Başkanı Murat Oral, “Biz emniyetli, güvenli, nitelikli, kamusal ulaşım yolundan çok şey kaybettik. O Çorlu’da biriken su nasıl ki rayların altını boşalttı, bir anlamda bizim de bu kavramlarımız erozyona uğradı” dedi.
Sorumlu bürokratların iktidara iyi gözükmek için olmayacak projelere kalkışmasının, yapımı riskli olan projelere onay vermesinin kazaların yaşanmasına sebep olduğunu belirten Oral, “İktidardan gelen emirlere ‘baş üstüne’ demek yerine ‘efendim bu işin gereği şunlar yapıldıktan sonra yapılmalıdır’ denilmeli. İdari işlemlerden geri dönebilirsiniz ama kazada geri dönüş yoktur. Bakanlar bürokratların yargılanmasına izin vermedi, bunu gören bürokrat yanlış yapmaya devam eder” diye konuştu.
Güvenilir bir ulaşım için gerekli tedbirlerin belli olduğunu vurgulayan Oral, “Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok, 500 km süratle giden trenler var dünyada. İşin gereğine göre yapılması gerekiyor, bizde gereğine göre değil iktidardan gelen talimatlara göre yapılıyor” ifadelerini kullandı.
Fotoğraf: DHA
“SORUMLULARLA UĞRAŞMAYANLAR ÜYELERİMİZLE UĞRAŞIYOR”
Geçtiğimiz ay büyük bir faciadan dönülen Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren hattına ilişkin gazetemizde yayımlanan BTS açıklamasına dair TCDD tarafından açılan 250 bin liralık tazminat davasını ve BTS Adana Şube Yöneticisi İnanç Su’nun “sakıncalı” denilerek başka bir servise sürgün edildiğini hatırlatan Oral, “Yapılan uyarıları dikkate almayanlar, Evrensel gazetesine sendikamızın açıklamasından dolayı tazminat davası açanlar, kazaların adından gerçek sorumluların ceza almasıyla uğraşmayanlar sendika üyelerimizle uğraşıyor. Bundan vazgeçmeleri gerekiyor, biz demir yollarını seven insanlarız, bizim söylediklerimize kulak assınlar kazalar azalır. Bizim üyelerimize ayrımcılık yapmasınlar” dedi.
Çorlu tren katliamı sonrası açılan davada yargılananların ise katliamdan gerçek sorumluları olmadığını belirten Oral, “Biri yapım işidir diğeri kontrol ve bakım işidir, kontrolden görevli kişiye bunu niye yapmadın diye soramazsınız. Çorlu’da esas yetkili olan Mümin Karasu’dan başlıyor genel müdüre kadar gidiyor. Çorlu’da yargılananlar esas kişiler değildir birinci kişi Mümin Karasu’dur, üstünü bırakın daha ona gelemediler” diye konuştu.
NE OLMUŞTU?
Edirne'nin Uzunköprü ilçesinden İstanbul Halkalı'ya gitmek için hareket eden, 362 yolcu ve 6 personelin bulunduğu tren, 8 Temmuz 2018'de Tekirdağ'ın Çorlu ilçesi Sarılar Mahallesi yakınlarında raydan çıkarak devrildi. Kazada 7'si çocuk 25 kişi yaşamını yitirdi, 328 kişi de yaralandı. Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca kazanın meydana gelmesinde kusurlu bulunan TCDD 1'inci Bölge Müdürlüğü Halkalı 14'üncü Demiryolu Bakım Müdürlüğü'nde müdür olarak görev yapan Turgut Kurt, Çerkezköy Yol Bakım Şefliği'nde çalışan Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Yol Bakım Şefliği'nde Hat Bakım ve Onarım Memuru Celaleddin Çabuk ile TCDD bünyesinde çalışan ve mayıs ayındaki yıllık umumi muayene raporunda imzası bulunan Köprüler Şefi Çetin Yıldırım hakkında 'taksirli ölüme ve yaralanmaya neden olmak' suçundan 2'şer yıldan 15'er yıla kadar hapis istemiyle Çorlu 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
9 GÖREVLİYE DAHA EKLENDİ
Sanıkların tutuksuz yargılandığı dava sürürken, Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı alınan yeni bilirkişi raporunun ardından soruşturmanın genişletilmesine karar verdi. Başsavcılık, kazanın meydana gelmesinde hava durumunun takip edilmemesi, hava durumunun takip edilememesi nedeniyle olumsuz hava koşullarında demir yolu hattının özel olarak muayene edilememesi, menfezin ve çevresindeki hat kesimin gerekli bakımlarının, temizliğinin, yabani otla mücadelesinin yapılmaması, kaza yeri menfezinin İstanbul istikametindeki büzün tıkalı olması nedeniyle, büze gelen yağmur suyunun aradaki kanal vasıtasıyla kaza menfezine yönelmesi sebeplerinin etkili olduğunu değerlendirdi.
Değerlendirmenin ardından başsavcılık; kazada sorumlulukları bulunduğunu anlaşılan, TCDD 1'inci Bölge Müdürlüğü'ndeki görev yapan Nihat Aslan, Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Levent Meriçli, Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu, Üst Yapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Levent Kaytan, Altyapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Nizamettin Aras, yol kontrolörü Burhan Ortancıl, mühendisler Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya hakkında Çorlu Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açılmıştı.
1 KİŞİ TUTUKLANDI BİR SONRAKİ DURUŞMAYA KALMADAN SERBEST BIRAKILDI
5 Ekim 2022'de görülen 11. duruşmada dönemin TCDD 1. Bölge Demiryolu Bölge Bakım Müdürü Mümin Karasu hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek” suçundan tutuklanmak üzere yakalama emri çıkartılmasına karar vermişti.
Karasu duruşmaya katılmadığı için hakkında tutuklamaya yönelik yakalama emri çıkarılmıştı fakat Karasu yakalama kararı sonrası vekaletname çıkarmak için gittiği noterde hakkında hiçbir işlem yapılmamıştı. 5 gün boyunca tutuklanmayan sanık Karasu 10 Ekim günü ifade için Çorlu Adliyesi’ne gittikten sonra tutuklanarak Çorlu Cezaevi'ne gönderildi.
Ancak mahkeme bir sonraki duruşmayı beklemeden 45 gün içinde Karasu’nun tutukluluğuna yapılan itirazı kabul ederek, yurt dışı yasağıyla tahliyesine karar vermişti. Dava’nın bir sonraki duruşması 19 Temmuz günü gerçekleşecek, gelinen aşamada davada hiçbir tutuklu bulunmuyor.
Evrensel'i Takip Et