EMEP'ten GGM ziyareti: Yarı açık cezaevi bile denemeyecek kadar çarpıcı bir tablo

Ekinsu Devrim DANIŞ
Eylem NAZLIER
İstanbul

Emek Partisi heyeti Silivri'de bulunan Geri Gönderme Merkezinde incelemede bulundu. Emek Partisi (EMEP) İstanbul Milletvekili İskender Bayhan ve parti heyetinin, Silivri Geri Gönderme Merkezinde bulunan Azerbaycan’lı muhalif gazeteci Sona Y.'yi ziyaret etme talebi yetkililer tarafından engellendi. Yetkililer, avukatlar haricinde girişler için izin alınması gerektiğini vurgulayarak ancak avukatın görüşebileceğini bildirdiler. Bunun üzerine Avukat Devrim Avcı ile Sona Y. avukat görüş odasında görüşme gerçekleştirdiler. Avukat Avcı, basında yer alan haberler sonrasında burada tutulan kadınların üzerindeki baskının arttığını ve bu baskının fiziksel ve sözlü şiddete vardığını dile getirdi.

pic.twitter.com/inXaRy61UE

 

— Evrensel Gazetesi (@evrenselgzt) July 7, 2023

Emek Partisi heyetiyle sabah saatlerinde Silivri Geri Gönderme Merkezi’ndeyiz. Sıcakların arttığı bu günlerde GGM'de tutulan kadınlar dar pencere pervazlarında nefes almaya çalışıyor. Umut bekleyen gözlerle bize bakıyorlar. Elleriyle yıkadıkları çamaşırlar camlarda serili , bu durumu kurum yetkilisine sorduğumuzda çamaşır makinası olduğunu kadınların ellerinde yıkamayı kendilerinin tercih ettiğini söylüyor. Sadece kadınların tutulduğu merkezde kadın çalışan sayısının düşüklüğü dikkatimizi çekiyor. Bizi karşılayan güvenlik amiri kadının tutumu ve nefes alabilmek için pencere kenarlarında gördüğümüz kadınlar bize oradaki kadınların içinde bulunduğu insanlık dışı koşulları anlamamıza olanak sağlıyor.

Yetkililere, kadınların yaşadığı sağlık sorunlarına ve basında yer alan haberlere dair sorular sorduğumuzda ise " biliyorsunuz kadınlar işte, çokça dertleri olabiliyor" gibi bir ifadede bulundu. Ayrıca çocuklu kadınların da çocukları ile beraber burada bulunduğunu öğreniyoruz. Fakat dışarıda bulunan oyun parkı bomboş. Çocuklar içeride anneleriyle dört duvar arasında. Çocukların ihtiyaçları ve psikolog desteğine dair sorularımızı yanıtlayan görevli ise ancak ilk kayıt sırasında görüşmelerin yapılabildiği sonrasında hekimin talebi ve insiyatifi ile bu görüşmelerin devam ettiğini bildirdi.

"ÇARPICI BİR TABLOYLA YÜZ YÜZEYİZ"

Geri Gönderme Merkezi’nin çıkışında  basına açıklama yapan Bayhan, son günlerde kamuoyuna yansıyan ve GGM'lerin yeniden tartışılmasına neden olan Azerbaycan’lı gazeteci Sona Y. için Silivri GGM'ine geldiklerini söyleyerek, "Kendisiyle bir milletvekili olarak benim görüşme şansım olmadı ama yanımızda avukat arkadaşımız vardı. O kendisi kısaca sizlere bilgi verecek, onun görüşmeyi şansı oldu. Biz de burada GGM'in çalışanlarıyla, emekçileriyle görüştük, bilgiler aldık. Ben hemen özetle şunu söylemek istiyorum, daha geldiğinizde binaya girerken binanın şöyle bir genel fizik yapısına baktığımızda ve bizi karşılayan tabloyu düşündüğümüzde Türkiye'de artık göçmen sorununun nasıl kriminal bir sorun haline geldiğini ve göçmenlerin Türkiye'deki ihtiyaçları ve yaşadığı sorunlar konusunda ne kadar çarpıcı bir tabloyla yüz yüze olduğumuzu anlıyoruz. Binanın fiziki yapısı da FETÖ okullarından birini geri gönderme merkezi haline getirmiş hükümet ve tek adam yönetimi. Böyle bir fiziki yapı içerisinde resmi rakamlarla 180 civarında kapasitesi olan ama fiilen bunun çok daha üzerinde olduğu tahmin edebileceğimiz bir problemle yüz yüzeyiz. Ne altyapısı, ne fiziki donanımı, ne personel sayısı buradaki misafir edilen göçmenlerin ihtiyacını karşılamak noktasında yetersiz. Onların ihtiyaçlarını karşılamak için oluşmuş alt oluşturulmuş altyapı ve personel sayısını bir arada düşünmek mümkün değil. Burası yarı açık cezaevi bile denemeyecek kadar ağır koşullarda göçmenlerin barındığı bir merkez" ifadelerinde bulundu.

"HİJYENİK OLMAYAN KOŞULLARA MECBUR BIRAKILIYOR"

Bayhan, burada tutulan kadınların yaşadığı özel sorunlara da değinerek şunları söyledi: "Sadece bir göçmen olmaktan öte göçmen kadın olmaktan kaynaklı da ciddi sorunların yaşandığı ve kamuoyuna da ciddi iddiaların yansıdığını biliyoruz. Fiziksel şiddet ve mobbinge maruz kalan kadınların aynı zamanda hijyenik ped ve hijyen koşullarının sağlanması da engellenmektedir."

Türkiye'de tek adam rejiminin izlemiş olduğu yanlış Ortadoğu politikalarına değinen Bayhan, " Yanlış bir Suriye politikası ve yanlış bir göç politikasının yükünü buradaki yüzlerce göçmen ve o göçmenlerle her gün ilgilenmek zorunda kalan az sayıda bir görevli memur ve emekçi üstlenmek zorunda kalıyor" diyerek sözlerini tamamladı.

Bayhan, bu kurumlarda çalışan emekçilere de seslenerek "Bu devleti, bu hükümeti ve onların izlediği bu politikaları savunmayın. Derdinizi anlatın, sıkıntılarınızı anlatın. Çünkü göçmenlerin yaşadığı sorunlar doğrudan sizin üzerinizde, sizin omuzlarınıza binmiş bir yük durumunda. Bunu anca göçmenlerin haklarını ve kendi haklarınızı savunarak çözebilirsiniz. Ancak bunun için mücadele edersek bu işi çözebiliriz yoksa siz devletin, hükümetin burada memurları gibi davranırsanız yanlışa ortak olursunuz. Bu da ne size, ne göçmenlere ne de bu memlekete bir fayda getirir".

Geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen Onur Yürüyüşünde şiddet görüp gözaltına alınan ve Urfa geri gönderme merkezinde tutulan Elyas'ın yaşadığı sorunları hatırlatan Bayhan, mültecilerin tedavi hakkının gasp edildiğini ve bu sorunların istisnai değil birçok geri gönderme merkezinde yaşandığını aktardı.

"BU BİR İNSANLIK SUÇUDUR"

Ardından açıklama yapan Avukat Devrim Avcı şu ifadelerde bulundu: "Buradaki barınma koşullarının düzeltilmesi sadece benim görüştüğüm tek bir kişi üzerinden değil, burada kalan çoğu kadının da talebi. Çünkü tek bir kişinin maruz kaldığı bir şey değil. Sistematik bir problem, bu kadar fazla kişiyi küçücük mekanlara yerleştirirseniz koridorlarda yatırırsanız sağlık hizmeti tesis etmezseniz burada kalan herkesin problemi. Dolayısıyla bir insanlık suçu ve hukuk problemi ile de karşı karşıyayız."

Geri Gönderme Merkezinde tutulan Sona Y. hakkında idari gözetim kararı