Dinsel değil, bilimsel eğitim istiyoruz

Nazım Ahmet DÖNMEZ

Haydar Çavuş Ticaret Meslek Lisesi

Bandırma/Balıkesir

İktidarın dün yaptığı gibi, bugün de eğitim sistemini propaganda amaçları doğrultusunda kullanmayı ilke edinmiş bir vaziyette olduğunu görüyoruz. Müfredattan evrim konusunun kalkmasından tut da bilimsellikten uzak, imam hatiplerin yaygınlaştırılmasına kadar bilimsel eğitimi engellemeyi hedefleyen politikalar izlemesi de cabası. Şimdi de gündemde okullara dini danışman atanması var. Bu durum, günümüzde eğitim sisteminin çok farklı bir yere evrildiğinin kanıtı olabilecek nitelikte. Peki, ben bir öğrenci olarak dini danışmanların atanmasına neden karşıyım? Öncelikle yıllardır okullarda din dersi adı altında İslamcı propagandaya maruz kalıyoruz. Millî Eğitim Bakanlığının din ve inanç özgürlüğünü koruyup tarafsız olması gerekirken öğrencileri tek din kalıbına sokmaya ve özgürce düşünmelerini kısıtlamaya çalışıyor. Bizim bilinçli, eğitimli bireyler olmamız yerine bir mezhebe veya bir dine körü körüne bağlı olmamızı istiyor.

DİNCİ EĞİTİM BİZİ KISITLIYOR

Başka inançlardan öğrencileri de oluşturdukları bu sistemde açıkça dışladıklarını görebiliyorum. Tarafsız ve özgür bir yapısı olması gereken Millî Eğitim Bakanlığıysa ülkenin her yanında olan dini ideolojik kutuplaşmayı okullara taşımayı tercih ediyor. Okulda güya kutuplaşmaya yol açtığı için siyaset yapılmasını yasaklayan sistemin kendisinin kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı politikalara destek verdiğini açıkça görüyorum. Ortaokulu imam hatipte okumuş birisi olarak dinselleşmiş eğitimi yakından gördüm. Zorunlu cuma namazları, kadın ve erkek öğrencilerin ayrı katlarda ve ayrı sınıflarda olması, kızların dersine erkek hocaların girmemesi erkeklerin dersinde de kadın hocaların girmemesi, dini derslerin ağırlıkta olup bilimsel derslerin az olması, hocaların ve okul yetkililerinin muhafazakârlığı ve bu nedenle düşüncelerimizi söyleyemememiz… Bunlar, biz öğrencilerin sosyal yaşamını ve gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir.

PROPAGANDA DEĞİL EĞİTİM İSTİYORUM

Ben bir öğrenci olarak hak ve özgürlüklere müdahale etmeyen, hiçbir dini veya siyasi dayatmada bulunmayan; herkesin dünya görüşünü, dini inancını, felsefi görüşünü açıkça ifade edebildiği ve ifade ettiğinde de bir tepki veya yaptırımla karşılaşmadığı, hangi dinden veya ırktan olursa olsun herkese aynı hak ve imkanların sunulduğu bir eğitim sistemi istiyorum. Birçok nitelikli okulun yapımına bütçe ayrılmazken, öğrenciler tercih etmediğinden sıraları boş kalan fakat sayıları hızla artan imam hatipler olmasını; yıllarca atama bekleyen matematik, edebiyat, dil vb. derslerin öğretmenleri varken okullara dini danışman olarak atanan imamları istemiyorum.