‘Siyasetin temsilden öte yerelleşmesi gerekir’
Diyarbakır’da düzenlenen "Kürtler ne yapmalı, Divê Kurd Çi Bikin” toplantısında konuşan Akademisyen Cuma Çiçek, “Siyaseti bir temsilden öte, yerelde bir inşa alanı olarak düşünmek gerekiyor” dedi.
Fotoğraf: Evrensel
2013 yılından bu yana ‘Tigris Diyalogları’ kapsamında sivil toplumu, aktivistleri, akademisyenleri ve siyasetçileri bir araya getiren DİTAM, bu hafta Diyarbakır’da “Kürtler ne yapmalı, Divê Kurd Çi Bikin” toplantısını yaptı. Toplantıya akademisyenler, hukukçular ve gazeteciler katılım sağladı.
DİTAM Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Azizoğlu’nun açılış konuşmasının ardından toplantının oturumları başladı. “Türk Sağı, Türkiye’de Milliyetçilik ve Kürtler” başlıklı birinci oturumda Araştırmacı-Yazar Tanıl Bora sunum yaptı. Türkler ne istiyoru anlatmaya çalışacağını belirten Bora, mayıs ayında yapılan seçim sonuçlarına değindi. Bora, “Kürtlerin siyaset alanında belirleyici olmasına karşı Türk Milliyetçiliğinde muazzam bir reaksiyon var. Kürt kimliğinin inkarının geride kaldığı bir dönemden geçiyoruz. Bugün en radikal Türk milliyetçiliği bile Kürt kimliğini tanıyan bir eşikte. Buradan Kürtlerin var olduğuna nasıl bakıyorlar. Kürtleri, Türk’ün Kürt’ü olarak tarif eden bir yaklaşım var. 2015 yılının bu konuda bir dönüm noktası olduğunu düşünüyorum. Çözüm sürecinin biriktirdiği bir hınç var. Bunun Türk milliyetçiliğinde biriktirdiği bir hınç var. Kürtlerin millet-i hakimesine karşı büyük bir hınç var” ifadelerini kullandı. Oluşan hıncın nedenine dair Bora, “Sadece siyasi stratejik değerlendirme ötesinde hınç var. Hınç dememim sebebi, geçmişe ait duyguların yeniden kabartılması ve özellikle 2015 yılında HDP’nin kilit siyasi parti olarak belirmesi, daha sonra İstanbul seçimlerinin kaybedilmesidir. Burada, onun öncesinde çözüm sürecinde biriktirdiği bir hınç var Türk milliyetçiliğinin” dedi. Türk milliyetçiliğinin Kürtlerin varlığına dair tabloya bakış açılarına değinen Bora, ülkücü, milliyetçi ve muhafazakar bir yaklaşım olduğunu ifade etti.
“SİYASETİ BİR TEMSİLDEN ÖTE İNŞA ALANI OLARAK DÜŞÜNMEK GEREKİYOR”
Toplantının “2015’ten 2023’e, 8 yılın ardından Kürt siyasetinde mevcut durum nedenleri; yeni dönem politikaları ve beklentiler” başlıklı ikinci oturumunda Akademisyen Cuma Çiçek sunum yaptı. Yapıcı ve dostane muhalefete ihtiyaç olduğunu belirten Çiçek, “Bunun akademi ve medya alanına da taşınması gerekiyor” dedi. Türkiye’de yeni siyasi öznellik inşası olduğuna inandığını belirten Çiçek, “Bunun da HDP olacağını düşünüyorum. Kürdistanileşme ve Türkiyeliliğin birbirini besleyen iki siyaset olması gerekiyor” dedi. “Kürtlerin Türkiye milliyetçiliğini dönüştürmek gibi bir misyonu olduğunu düşünmüyorum” diyen Çiçek, “Bir sosyal demokrat siyasete destek verebilir. Kürtlerin barış, kendisini yönetme ihtiyacını Türk sokağına anlatma için yol ve yöntemler araması gerekir” dedi. Siyasetin yerelleşmesi gerektiğine de vurgu yapan Çiçek, Kürt hareketinin 40 yıllık mücadele pratiğiyle Kürt sokağındaki siyasetin demokratikleşmesinde önemli bir gelişme yarattığını ifade ederek, kadınların mücadelesi, çoğulcu politikalarını hatırlattı. Çiçek, “Siyaseti bir temsilden öte inşa alanı olarak düşünmek gerekiyor. Bütün toplumsal muhalefetin temsilinin Ankara’da olması sağlanırken öte yandan siyaseti yerelde inşa alanı olarak düşünülmeli. Siyaseti temsilden çıkarıp, çok ölçekli, çok katmanlı, çok aktörlü bir inşanın sesinin duyulduğu bir alana dönüştürebiliriz” ifadelerini kullandı. (DiyarbakırEVRENSEL)