Zam yapmak yerine "Çalış prim al" taktiği
Dudullu Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Unabella fabrikasında daha fazla unlu mamul üretilmesi için prim ile birbiriyle yarıştırılan kadın işçiler ile çalışma koşullarına dair konuştuk.
Fotoğraf: DHA
Sultan ARGUÇ
İstanbul
Dudullu Organize Sanayi Bölgesinde kurulu bulunan Unabella fabrikasında işçiler, daha fazla unlu mamul üretilmesi için birbiri ile yarıştırılıyor. Daha fazla primi kimin alacağı üzerinden işçiler arasında rekabet oluşturuluyor. Prim teşvikli çalışma sistemi aralıksız 10-12 saat sürüyor. Üç vardiya sistemi ile işçilerin sağlıkları bozulurken, işçiler psikolojik olarak da çöküş yaşadıklarını ifade ediyorlar. Prim ile birbiriyle yarıştırılan kadın işçiler ile çalışma koşullarına dair konuştuk.
ZAMANLA KRONOMETRELİ YARIŞ
Güvenlik sebebiyle isimlerini veremediğimiz kadın işçilerden ilki İŞKUR üzerinden iş ilanlarını, iş başvuru sitelerini takip ederek iş bulduğunu, fabrikanın iş ilanı duyurularındaki toz pembe sözlere aldanarak işe başladığını söyledi. Burada işe girince prim sebebiyle işçiler arasında yaratılan rekabete dair “Kavga etmeye başladık birbirimizle. Kırıcı olduk. Kırgınlıklar, küslükler oldu. Aynı vardiyada can ciğer olduğunla konuşmamaya başlıyorsun. Bu benim psikolojimi çok bozdu” dedi.
Çalışma koşullarından da bahseden kadın işçi, çalışırken tuvalet ihtiyacını rahatlıkla karşılayamadığı için idrar yolu enfeksiyonu, sistit gibi rahatsızlıklar yaşadığını dile getirdi. Çalışma koşullarını ise şöyle anlattı: “Özellikle regl dönemlerinde, idrar yolu enfeksiyonu vb. gibi hallerde sancıdan kıvranarak üretime devam ettik. Aldığımız asgari ücret. Ürünlere dair şikayet olunca her türlü hakarete yine biz uğruyorduk. İşsizlik bu koşullarda çalışamaya zorlanmamız için bir tehdit. İnsanlığımdan utanır hale geldim.”
Bir başka kadın işçi tekstil sektörü hariç hiçbir sektörde prim için, rekabet ederek biraz daha fazla para kazanayım örneğine rastlamadığını, ama bu fabrikada bunu bizzat yaşadığını belirtti: “En insani ihtiyaçların karşılanması için bile bir hakkın yok. Çay molasında, yemek molasında, tuvalete giderken zaman yok. Oturup üç kelime konuşamıyorsun. İşe ihtiyacımızın olduğunu bildikleri için bize en olmadık dayatmaları reva görüyorlar. Ücretlere zam yapmak yok. Sütçü beygiri gibi koş, eşek gibi çalış, 100 yerine 200 sandviç, bazlama, börek, poğaça gibi ürünler üret, biraz prim al. Üç vardiya ile gecen gündüzün karışsın. Hafta sonu tatili olmasa insanlıktan çıkarız.”
SİPARİŞLER HAZIRLANMADIĞINDA ‘ÜCRETİNİZİ KESERİZ’ TEHDİDİ
Yaklaşık bir yıldır bu fabrikada çalışan bir başka kadın işçi “2 yaşında çocuğumu eltime bırakarak çalışmak zorunda kaldım. 6 ayda bir ücrete zam yapmak yerine ‘Birbirinizle yarışın üç lira fazla prim alın’ diyorlar bize. Çoğu arkadaşımız bilinçsiz, iş bulduk deyip çok kötü koşullara razı oluyorlar. Patron ve idari amirler de sirkte ya da arenada gösteri izlercesine bizi izliyorlar. Tuvalete zamanında gitmedi diye, yemek molası yok, çay sohbeti yok diye 1 ay çalışıp ayrılan onca arkadaşımız oldu” diye konuştu.
Onunla aynı mahallede yaşayan bir başka kadın işçi ise siparişler zamanında hazırlanmadığında işitmedikleri sözlerin kalmadığını söyleyerek çalışmaktan yemek yemeyi, çay içmeyi bile unuttuklarını ifade etti: “Ürünler zincir marketlere gittiğinde en ufak bir şikayette zamanında yetiştirilmediğinde cezaya tabi tutuluyoruz. Ücret kesme veya prim vermeme. Plasiyer arkadaşlarımıza para cezası kesme, trafikteki ufak kazaların hasar tespitindeki cezaları ücretten kesme, yemek ve telefon ücretlerini kesmek gibi cezalar veriliyor” dedi.