Yanlış politikalar doğa olayını afete dönüştürüyor

İklim değişikliğinin etkisiyle ülkede ve dünyada sel felaketleri arttı. Son bir gün içerisinde Ordu, Düzce, Çorum ve Samsun’da sel felaketleri yaşanırken Zonguldak’ta sağanak yağış sel felaketlerinin yanı sıra toprak kaymasına da sebep oldu. Birçok ev ve iş yerini su basarken Samsun’da ise sele kapılan engelli vatandaş Türkan Yılmaz yaşamını yitirdi.

SELE KAPILAN TÜRKAN YILMAZ’IN CANSIZ BEDENİ BULUNDU

Ordu'da etkili olan sağanak nedeniyle kent merkezinden geçen Bülbül Deresi üzerinde bulunan bir köprünün korkulukları yıkıldı. Dereden taşan sular cadde ve sokaklara taşarken, yollar ağaç parçaları ve çamur yığınlarıyla doldu. Bazı ev ve iş yerlerini de su bastı. Düzce’de ise gün boyu etkili olan yağış nedeniyle Akçakoca ve Gölyaka ilçelerindeki bazı köylerde derelerin taşması sonucu bazı ahır ve işletmeleri su bastı. Aynı zamanda AFAD ve İl Özel İdaresi ekiplerinin çalışma başlattığı köylerde yollar tahrip oldu, ağaçlar devrilirken Altunçay köyünde Habip Uygun'un sahibi olduğu 14 büyükbaş hayvan, köylüler tarafından kurtarıldı. Çiftçinin 5 dönüme yakın ekili arazisi ve bostanı da taşkından zarar gördü. Bartın’da Karaçay deresinin taşmasıyla 3 işçi ve çok sayıda köpek fabrikada mahsur kaldı. İl genelinde çok sayıda derenin taştığı, köprünün yıkıldığı, su baskınları ve heyelanların yaşandığı belirtildi. Çorum’da da etkili sağanak nedeniyle 39 ev ve iş yerini su bastı. Samsun’un Çarşamba ilçesinde, sağanak sonrasında Abdal Deresi taştı. Derenin taşması ile sel sularına kapılan engelli Türkan Yılmaz’ın cansız bedenine ulaşıldı.

"DSİ DİLEKÇEYİ DİKKATE ALMADI"

Ayrıca Zonguldak’ta Bülent Ecevit Hastanesi mevkisinde sağanak nedeniyle yaşanan toprak kayması sonucu büyük kaya ve ağaç parçalarının düştüğü yol trafiğe kapatılırken Kozlu İlçesinde ise derenin taşması sonucu köye giden yol ulaşıma kapandı. Bunun yanı sıra bazı evlerin giriş katını da su bastı. Bunun yanı sıra geçtiğimiz Haziran ayında Tabakhane Deresinin taşması sonucu evler ve tarım arazileri sular altında kalmış, patlayan kanalizasyon suları evlere girmişti. Önlem alınmaması sonucu dün etkili olan yağış nedeniyle Tabakhane Deresi tekrar taştı ve Çaycuma Gemiciler Mahallesi yine sular altında kaldı.

Gemiciler Mahallesi Muhtarı Recep Kabuk, yağmur yağdığında hep aynı manzarayla karşılaştıklarına dikkat çekerek, “Tabakhane Deresi üzerinde bulunan köprünün yenilenmesi için Devlet Su İşleri'ne (DSİ) iki kez dilekçe verdim ama ciddiye alınmadım. Belediye Başkanına da durumu anlattım. Bugün yağan yağmurda da mahalleyi su bastı, mahalle halkı yine mağdur oldu. Köprünün çok acil bir şekilde yenilenmesi gerekiyor. Tüm yetkili kurumlar sesimizi duysun, bu mağduriyet sona ersin." dedi.

EMEP: SORUMLU YAĞMUR DEĞİL DERELERİ İŞGAL EDENLER

Sel felaketlerine ilişkin açıklama yapan Emek Partisi Altınordu İlçe Başkanı Yusuf Kaya, Zaferi Milli, Saray ve Taşbaşı mahallelerindeki derelerin ve Bülbül Deresi’nin taşması sonucu şehir içinin su altında kaldığını söyledi. Yapılan açıklamada Kaya, “Bülbül deresi üzerinde yapılan köprü sayısı onu geçti. Köprüler sık ve dere yatağını daraltan özellikte. Zaten dere betonlaştırılması da eklenince aşırı yağışı kaldıramaz duruma geldi. Suyun sürüklediği taşlar ve ağaçlar köprülerde kalarak suyun akışını engelliyor. Böylece şehir suyun altında kaldı. Saray ve Aziziye, Zaferi Milli ve Taşbaşı Mahallelerindeki dereler de taşarak işyerlerinin zarar görmesine neden oldu. Mahalle içindeki derelerin yatakları daraltıldı, menfezlere alınarak suyun akışı zorlaştırıldı. Yanlış belediyecilik anlayışının sonucunu yaşıyoruz. Sorumlu olan yağmur ve dereler değil, dereleri işgal eden belediye yönetimleridir. 50 yıllık altyapı sorununu çözdük diyenler yine sınıfta kaldı. Belediyecilik zarar gördükten sonra temizlik yapmak değil, felakete neden olan şartların ortadan kaldırılmasını sağlamaktır. Felaket bir kez olur ancak yıkımı büyük olur. Artık dere yataklarıyla oynamamayı, betonlaştırma hastalığından kurtulmak gerekir. Bir kez daha halkımıza geçmiş olsun diyoruz” ifadelerini kullandı.

AFETLERİN NEDENİ DEVLETİN SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRMEMESİ

Türkiye’deki sel felaketlerinin nedenlerini değerlendiren Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi Medet Güney, “Hükümetin izlediği yanlış politikalardan kaynaklı doğa olayları doğa felaketlerine dönüşüyor. 10- 20 yıl öncesinde de bu şekilde şiddetli yağışlar gerçekleşiyordu fakat doğa bugünkü kadar tahrip edilmediği için doğal afete dönüşmüyordu. Geldiğimiz noktada birçok dere yatağı ranta dönüşmüş durumda. Yanlış kentleşme politikalarından dolayı bu tarz sellerin hatta afetlerin meydana geldiğini görüyoruz” şeklinde konuştu.

Devletlerin doğal afetleri önlemek açısından sorumluluklarına da değinen Güney, “Devlet bu işin denetim mekanizmasında bulunuyor. Ancak şu an bu mekanizmayı işletemiyor. En bariz örneği Şubat ayında yaşadığımız depremde devletin bu konuda ne kadar yetersiz kaldığını gördük. Depremin ardından da o bölgedeki yağışlardan dolayı sel felaketi yaşadık. Bu doğa olaylarının felakete dönüşmesi devletin sorumluluğunu yerine getirmemesinden kaynaklanıyor. Bunun yanı sıra yanlış şehirleşme ve rant politikaları da var. Tüm bunlardan vazgeçilmedikçe bu tarz felaketleri yaşamaya devam edeceğiz” dedi. Bir önemli notanın da altyapı hizmetleri olduğundan bahseden Güney, “Altyapı hizmetleri de özellikle sel felaketleri açısından önemli bir konumda. Altyapı hizmetleri açısından Türkiye yeterli bir ülke olmadığı için de bu tarz normal yağışlarda bile sel ve benzeri şeyleri yaşayabiliyoruz. Bunlar da can alıyor. İyi bir altyapı hizmeti üzerine kurulmuş kentlere de ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)