ÇEDES kim için, ne için?
Din ile bağdaştırarak sunulmuş bir eğitimde çocuk, yaşı gereği bu durumu anlayamaz ve anlamlandıramazsa bu durum çocukta aşırı baskı ve korku yaratabilir.
Fotoğraf: MA
Psikolojik danışman
Ankara
Değerler eğitiminin belirli bir grubun tekelinde olması ve dini olarak çocuklara sunulması ne kadar doğrudur? ÇEDES projesinin olumsuz sonuçlar doğurabileceği düşünüldü mü? Bu uygulamanın hayata geçirilmesi durumunda çocuklarda oluşabilecek duygusal ve psikolojik problemler neler olabilir?
Bu konuya bir eğitimci ve ruh sağlığı uzmanı gözüyle bakacak olursak öncelikle değerler eğitimi bir bütündür. Bu nedenle sunulacak olan eğitimin, çocuğun her alanda gelişimini sağlayacak olan ruh sağlığı uzmanları ve eğitimciler tarafından sunulması son derece önemlidir.
DİN ODAKLI OLMASI DOĞRU DEĞİL
Değerler eğitimi; çocukların yaşamlarında bir anlam ve amaç bulmalarına, öz saygılarını geliştirmeye, öz güvenlerini artırmaya katkıda bulunur. Bu da çocukların kendine güvenen, sorunlara çözüm odaklı yaklaşan, başarıya odaklı bireyler olarak yetişmelerini sağlar. Değerlere dayalı davranışlar sergileyen çocuklar toplumsal değerleri benimser ve başkalarına karşı hoşgörülü, saygılı ve yardımsever olurlar. Bu nedenle verilecek olan eğitimin manevi danışmanlar tarafından sunulması ve din odaklı olması doğru değildir. Doğru zamanda ve doğru şekilde bir bütün olarak sunulmalıdır. Ayrıca çocuğun gelişim dönemlerinin çok iyi bilinmesi gereklidir. Bu da ancak ruh sağlığı uzmanları ve eğitimciler tarafından sağlıklı bir şekilde sunulabilmektedir. Aksi takdirde çocuklarda psikolojik ve duygusal problemler karşımıza çıkabilir.
ÖZGÜR DÜŞÜNCEYİ SINIRLAYABİLİR
Bu durumun olası risklerinden bahsedecek olursak öncelikle yanlış yöntemlerle veya yanlış kişilerce sunulan değerler eğitimi çocukta duygusal zorlanmalara neden olabilmektedir. Din ile bağdaştırarak sunulmuş bir eğitimde çocuk, yaşı gereği bu durumu anlayamaz ve anlamlandıramazsa bu durum çocukta aşırı baskı ve korku yaratabilir. Örneğin “günah, cehennem vb.” kavramlar çocukta suçluluk hissi yaşanmasına neden olabilir. Bir diğer olası risk ise özgür ve bilimsel düşünceyi sınırlamasıdır. Çocuklar, inançlarını sorgulamaktan veya farklı fikirlere açık olmaktan kaçınabilirler. Bu durum eleştirel düşünce ve problem çözme becerilerini olumsuz etkileyebilir. Bazı durumlarda dine dayalı bir eğitim, bilimsel düşünce ile çelişebilir. Eğer çocuklara bilimsel düşünce yerine sadece dini açıklamalar sunulursa çocuklar, bilim ve din arasında bir çatışma yaşayabilir. Bu da çocukların düşünce yapısını etkileyebilir.
Son olarak belki de en önemlisi, çocuklarda psikolojik baskı yaratacak olmasıdır. Çocuklarda doğru veya yanlış olarak değerlendirilen değerler, davranışlar üzerinde baskı yaratabilir. Bu durum çocukların kendi benlik değerlerini sorgulamaya ve kendilerini sürekli yetersiz hissetmelerine neden olabileceği gibi ilerleyen yaşlarında yoğun ahlaki kaygı yaşamalarına ve çeşitli psikolojik problemler yaşayarak potansiyellerini ortaya çıkarmalarına engel olabilmektedir. Bu tür psikolojik problemlerin oluşmaması adına verilecek olan değerler eğitimi mutlaka bir bütün halinde ve ilgili eğitimciler tarafından sunulmalıdır.
DEĞERLER EĞİTİMİNİN UZMANLAR TARAFINDAN VERİLMESİ NEDEN ÖNEMLİ?
DEĞERLER eğitimi, ruh sağlığı uzmanları ve eğitimciler tarafından sunulduğunda daha etkili hale gelir çünkü her iki uzmanlık alanı birbirini tamamlar. Ruh sağlığı uzmanları, bireylerin zihinsel ve duygusal ihtiyaçlarını anlamak konusunda uzmandır. Eğitimciler ise eğitim yöntemleri ve pedagoji konusunda bilgi sahibidir. Birlikte çalıştıklarında, değerler eğitimini daha kapsamlı ve bireysel ihtiyaçlara uygun bir şekilde sunabilirler. Değerler eğitiminin ruh sağlığı uzmanları ve eğitimciler tarafından sunulmasının bir başka önemli yanı da toplumsal etkinin artırılmasıdır. Değerlere dayalı bir eğitim, bireylerin etik ve toplumsal sorumluluklarını anlamalarını sağlar. Bu da toplumda daha adil, saygılı ve hoşgörülü bir atmosferin oluşmasına katkıda bulunur. Toplumsal değerlere önem veren bireyler, topluma fayda sağlamak için çaba gösterir ve insan ilişkilerinde daha olumlu bir tutum sergilerler.
Sonuç olarak, değerler eğitiminin ruh sağlığı uzmanları ve eğitimciler tarafından sunulması büyük bir öneme sahiptir. Bu iş birliği, bireylerin karakter gelişimine, duygusal sağlıklarının güçlenmesine, toplumsal değerlere olan saygılarının artmasına ve daha sağlıklı bir toplumun oluşmasına katkıda bulunur. Ruh sağlığı uzmanlarının psikolojik ihtiyaçları anlamaları ve eğitimcilerin pedagojik bilgileri ile birleşmesiyle değerler eğitimi, bireylerin hayatlarına derin bir etki yapar ve onları daha sağlıklı, bilinçli ve değerlerine bağlı insanlar haline getirir.