"Kültürel ayrıştırma, adaletsizliğin her çeşidini kamufle ediyor"

Özlem Songül ABAYOĞLU
İstanbul

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) Artİstanbul Feshane’de açtığı “Ortadan Başlamak” adlı sergi gerici çevrelerin hedefi olmaya devam ediyor. Son olarak Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu sergiye saldırı girişiminde bulundu. Tepkilerinin siyasi değil kültürel olduğunu öne süren Platformun Başkanı Kürşat Mican, sergideki eserlerin milli ve manevi değerlere hakaret içerdiğini iddia etti.

Bir süredir devam edem saldırıları “Ortadan Başlamak” serginin Küratörü Feyyaz Yaman ve “İstanbul Bir Masal” başlıklı Fotoğraf Bölümünün Küratörü Özcan Yaman ile konuştuk. Feyyaz Yaman “Kültürel ayrıştırma adaletsizliğin her çeşidini kamufle ediyor” derken Özcan Yaman “Ancak sanat dünya savaşları içerisinden de çıktı ve hiçbir zaman taviz vermedi” ifadelerini kullandı.

"KAMUSAL HAKLARIMIZA SAHİP ÇIKMALIYIZ"

Saldırıların sebebini yorumlayan Feyyaz Yaman, “Bu saldırıların temelinde AKP’nin politika değişikliği var. Muhafazakar demokrat çizgiden totaliterliğe kaydılar. Dünyada merkez sağ büyüyor ve onun popülist politikalarını benimsiyorlar. Milliyetçiliği, yabancı düşmanlığını, kültürel düşmanlığı pekiştiriyorlar. Bunları esas alan radikal bir tepkisellik ve ayrıştırma geliştiriyorlar. Buradaki şiddetin dozunun artmasını da ona bağlıyorum” dedi.

Kültürel ayrıştırmanın adaletsizliğin her çeşidini kamufle ettiğini dikkat çeken Feyyaz Yaman “Ekonomik anlamda kriz yükseldikçe bu tür manipülasyonu artıracaklar. Bana göre solun daha dayanışmacı bir kültür geleneği var. Bunu bugün de göstermesi lazım. Tiyatrocuların, müzisyenlerin, sinemacıların, oyuncuların, şairlerin, ressamların, heykeltıraşların kısaca sanat alanındaki herkesin bir araya gelmesi ve daha geniş bir dayanışma hattı kurması lazım. Dayanışmayı çok yönlü yayıp kamusal haklarımıza sahip çıkmalıyız” ifadelerini kullandı.

"DAYANIŞMAYI ARTIRMAYA İHTİYAÇ VAR"

Feyyaz Yaman, “Bu bir kamu hakkıdır, belediyenin tüm alanları kamusal alanlardır, herhangi bir hibe değildir. Bizim ürettiğimiz her türlü etkinliği gerçekleştirebileceğimiz ve sahip çıkmamız gereken alanlardır. Burada dayanışmayı artırmaya ihtiyaç var. Moral olarak da daha yüksek bir çizgi tutturmamız lazım. Bunların saldırganlığına karşı Eyüp, Rami, Fatih gibi çevrelerdeki insanlarla daha organik bir sanat deneyimi yaşamaya ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.

Tüm bu saldırıların karşısında ortak mücadele alanı yaratmaya yönelik girişimleri olduğundan bahseden Feyyaz Yaman “Özgün sanat meclisi diye bir girişimimiz var. Cuma günü bir toplantı ile bu konuları ortak tartışacağız. Yine bir kamusallık umudu içerisindeyiz ve bunu büyüttüğümüz sürece direnme imkanımızın daha fazla olacağını düşünüyoruz” dedi.

"SANAT DÜNYA SAVAŞLARININ İÇERİSİNDEN DE ÇIKTI, TAVİZ VERMEDİ"

Fotoğraf Bölümünün Küratörü Özcan Yaman, “Üst başlığımız ‘İstanbul bir masal’. Sergide İstanbul özelinde bir kaos kentinden bahsediyoruz. Dolayısıyla kaosun olduğu yerde iyi, kötü, çirkin, güzel her şey olur. Gezi direnişinden Cumartesi Annelerine, Beyoğlu’nun gece yaşamından kentsel dönüşüme bir sürü olguyu işledik. 34 tane fotoğrafla bir sergi gerçekleştirdik. Gezi direnişine dair fotoğraflar eleştirilere neden oldu. Bu sergiye olan saldırılar ülkedeki durumun bir göstergesi” ifadelerini kullandı.

Baskının yalnızca sanat üzerinde olmadığını vurgulayan Özcan Yaman, “Özellikle hayatın her alanında demokrasi üzerindeki baskıyı görüyoruz ve bundan sanat da payını alıyor. Şunu iyi biliyoruz ki iktidar ve muhalefet arasındaki politik çatışma buraya da yansıyor. Bu iktidarın insanları zapturapt altına alma gayesi birçok alanda görece başarılı oldu ama hâlâ ses çıkartan bir kesim var, o da sanat. İktidar, sanatta hegemonyasını kurma peşinde. Zaten kendileri de ‘Başarısız olduğumuz tek alan kültür ve sanat alanı’ diye ifade etmişlerdi. Bu başarısızlığı antidemokratik birtakım hamlelerle, belirli çevreleri kışkırtarak kapatmaya çalışıyorlar.” şeklinde konuştu.

Bunun karşısında nasıl bir duruş sergilenmesi gerektiği üzerine konuşan Özcan Yaman, “Burada sanatçıların dik duruşu önemli. Taviz vermeden mücadele etmek gerekiyor. Gazeteciler üzerindeki baskılardan tutun işçiler üzerindeki baskılara kadar ‘Ya bizdensiniz ya değilsiniz’ diyerek toplumu iyice kutuplaştırıyorlar. Ancak sanat dünya savaşlarının içerisinden de çıktı ve hiçbir zaman taviz vermedi. İnanıyorum ki burada mücadelemiz sürecek” dedi.