Çiğdem Kılıçgün Uçar: "Türkiye Yüzyılı" zam, enflasyon, savaş yüzyılıdır
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, "Türkiye Yüzyılı" için "Zam yüzyılı, enflasyon yüzyılı, savaş yüzyılı, emek sömürüsü yüzyılı" dedi, mücadelenin süreceğini vurguladı.
Fotoğraf: MA
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, partisinin Meclis grup toplantısında gündemdeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Art arda gelen zamlara ve ek vergilere dikkat çeken Uçar, "AKP-MHP iktidarı 'Türkiye Yüzyılı' ifadesini kullandığı andan itibaren zamlar başladı. O yüzden bu yüzyılın kendisine zam yüzyılı demek en doğru tespitlerden birisi olacaktır. Zam yüzyılı, enflasyon yüzyılı, savaş yüzyılı, emek sömürüsü yüzyılı demek yerinde olacaktır" dedi.
"DEVLET, HASTA TUTUKLULARIN ÖLÜMÜNE İMZA ATAN POZİSYONDA"
Cezaevinde yaşamını yitiren hasta tutukluların durumuna dikkat çeken Uçar, hayatını kaybeden Bişar Yazıcı’nın gizli tanık beyanıyla 6 yıl 3 ay cezaya çarptırıldığını ifade etti. Uçar, Yazıcı’nın karaciğer yetmezliği hastalığının bulunduğunu ancak Adli Tıp Kurumunun kendisi hakkında “Cezaevinde kalabilir” şeklinde rapor verdiğini söyledi.
Uçar, “İster cezaevinde ister dışarıda olsun, devlet insanların yaşam hakkını güvence altına almakla sorumludur. Ancak devlet ile ATK, Yazıcı şahsında tüm hasta tutukluların ölümüne imza atan pozisyonda. Yüzlerce hasta tutsak cezaevlerinde bu ölüm siyasetine, bu ölüm hukuksuzluğuna karşı mücadele veriyor. Bu mücadelenin de bizim mücadelemiz olduğunu ifade etmek istiyorum" dedi.
ALEVİ KURUMLARINA SALDIRIYA TEPKİ
Uçar, Ankara’daki Alevi kurumları saldırı davasında sanıklar hakkında verilen beraat ve tahliye kararlarına da tepki gösterdi.
Saldırı faillerine ilişkin ATK’den sürekli olarak “Cezai ehliyetleri yoktur” raporlarının alınmaya çalışıldığına dikkat çeken Uçar, "Temmuz başı Sivas Katliamı’nın yıldönümüydü. O katliamın failleri ve karar vericileri; ne yazık ki halen yargı önüne çıkarılmadı. Ne yazık ki bir yüzleşme sağlanmadı ve hesap sorulmadı. Cumhurbaşkanı'nın yürüttüğü hukuk ve siyasetin kendisi; elbette ki Ankara’da cemevlerine yönelik saldırıyı gerçekleştirenleri tahliye ve beraat etmekten başka bir sonuç çıkaramazdı” diye belirtti.
GAZETECİLER İÇİN ÖZGÜRLÜK ÇAĞRISI
Diyarbakır'da gözaltına alınan ve 13 ay sonra bugün ilk duruşmaları görülen gazetecilere de dikkat çeken Kılıçgün Uçar, "Yandaş olmayı reddeden, gerçeklerden taviz vermeyen özgür basın emekçilerinin en kısa zamanda özgürlüklerine ve mesleklerine dönmelerini diliyoruz. Bu toplumun gerçeklere ihtiyacı var. Arkadaşlarımız bu gerçekleri yazdıkları için cezaevindeler" dedi.
CUMARTESİ ANNELERİNE VE LGBTİ YURTTAŞLARA KELEPÇEYE TEPKİ
Uçar, "Galatasaray Meydanı'nı adalet meydanı yapan Cumartesi Anneleri, daha bir araya gelmeden, basın açıklamasına başlamadan ters kelepçeyle gözaltına alındılar. Eskişehir ve Adana'da sokağa çıkmak isteyen LGBTİ+'lar, emekçiler, kadınlar, daha demokratik haklarını icra etmeye başlamadan kriminal biçimde gözaltına alındı. Adana'da sevgili milletvekili arkadaşımız Perihan Koca da aynı saldırıyla karşı karşıya kaldı. Şiddetiniz karşısında dayanışmamız da mücadelemiz de devam edecek" diye konuştu.
KOBANE DAVASI: İKTİDAR KATİL ARIYORSA KENDİNE BAKSIN
Kobane davasına da değinen Uçar, bunun bir kumpas davası olduğunu ifade etti ve "HDP'li seçilmiş milletvekillerimiz ve o dönem eş başkanlık yürüten arkadaşlarımızın fail olarak gösterilmeye çalışıldığı bir mahkeme senaryosuyla karşı karşıyayız. Katil diye ifade edilen arkadaşlarımız, bu ülkede demokratik siyasetin en yagane temsilcisidir. Eğer katil arıyorsa bu iktidar, kendisine ve iş birliği içinde olduğu mekanizmasına, örgütlere baksın" dedi.
EBU HANZALA'NIN TAHLİYESİNE TEPKİ
Selefi Tevhid Cemaati’nin lideri "Ebu Hanzala" mahlaslı Halis Bayancuk'un tahliyesine tepki gösteren Uçar, "IŞİD'in Türkiye yöneticisi olduğu suçlamasıyla 12 yıl 6 ay hapis cezası alan Ebu Hanzala, 8 kez tutuklanıp serbest bırakıldı. Bu tahliye bile tek başına IŞİD'le dirsek teması olanlarla mevcut iktidarın ilişkisini göstermek açısından yeterlidir. Kaldı ki HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Hanzala'nın babası olan Hacı Bayancuk'un Hizbullah Şura Üyeliğinden ömür boyu hapis cezasına çarptırıldığında avukatlığını üstlenmişti. Anlıyoruz ki iktidarla kurdukları ittifakın sonuçlarını almaya başladılar. Geçtiğimiz dönemde de zaten Kürtlerin kanına doymayan Hizbullahçılar tek tek iktidar eliyle serbest bırakılmıştı" diye konuştu.
ZAM YÜZYILI, ENFLASYON YÜZYILI, SAVAŞ YÜZYILI…
Ekonomideki gelişmelere dair de konuşan Kılıçgün Uçar, "Hepimiz her gün acaba hangi zamlara uyanacağız diyerek güne başlıyoruz. AKP-MHP iktidarı 'Türkiye Yüzyılı' ifadesini kullandığı andan itibaren zamlar başladı. O yüzden bu yüzyılın kendisine zam yüzyılı demek en doğru tespitlerden birisi olacaktır. Zam yüzyılı, enflasyon yüzyılı, savaş yüzyılı, emek sömürüsü yüzyılı demek yerinde olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Emekçiye, işçiye, işsize reva görülen bu düzen karşısında emekçilerle yan yana olacaklarını vurgulayan Uçar, "Eksilen her dilim ekmek savaş politikalarından ayrı ele alınamaz. Alanlarda savaşa karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz" dedi. (HABER MERKEZİ)