NATO Zirvesi: Erdoğan’ın geri adımı savaş örgütünü güçlendirdi
Erdoğan’ın beklenen uzlaşmasıyla İsveç’in NATO üyesi olması önünde engel kalmamış durumda. Böylece savaş örgütü bir kez daha büyüyecek. Biden ve Stoltenberg de bugün “Güçlü NATO” mesajı verdi.
Fotoğraf: NATO
İsveç’in NATO üyeliğini bu ülkedeki siyasi mültecilerin iadesi gibi şartlarla geciktiren Erdoğan yönetimi, somut kazanım elde etmeden pazartesi uzlaşmaya vardı. Böylece Sovyetler Birliği’ne karşı bir savaş ittifakı olarak 74 yıl önce kurulan NATO’nun bir kez daha genişlemesinin önünde engel kalmamış oldu. NATO’nun Litvanya’daki zirvesinin son gününde ortak açıklama yapan NATO Sekreteri Stoltenberg ve ABD Başkanı Biden da “Güçlü NATO” vurgusu yaptı.
ABD Başkanı Joe Biden ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Vilnius’taki NATO Zirvesi kapsamında bugün düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Stoltenberg, NATO’da oynadığı rolden dolayı ABD’ye teşekkür ederek, “Güçlü liderliğiniz bu ittifakı birlik içinde tutuyor ve daha güçlü kılıyor” ifadesini kullandı. Vilnius zirvesinin tarihi bir zirve olduğunu dile getiren Stoltenberg, “Dün (pazartesi) yapılan anlaşma, İsveç’i NATO’nun tam üyesi yapacak. Bu da ittifakımızın tüm müttefiklerinin savunma kapasitesini daha da artıracak” dedi.
ABD Başkanı Biden da Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğinin önemli adımlar olduğunu belirterek, Stoltenberg’i iki ülkenin üyelik sürecindeki rolünden dolayı takdir ettiğini dile getirdi.
Biden, Ukrayna’nın gelecekte NATO üyesi olmasıyla ilgili öneriler için de hemfikir olduklarını belirterek, “Birleşik bir NATO’yla çalışmaya devam etmeyi dört gözle bekliyoruz. ABD Başkanı olarak bunu söylediğimi defalarca duydunuz. Hâlâ (Rusya Devlet Başkanı) Putin’e teşekkür ediyorum. NATO’yu parçalayabileceğini düşündü ama yapamadı. Kimse yapamaz” ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN’IN GERİ ADIMI NASIL GELDİ?
Bir yılı aşkın süredir bir dizi taleple İsveç’in NATO üyeliğine engel olan Erdoğan yönetimi, pazartesi günü zirve öncesi geri adım atarak üyeliği destekleyeceğini duyurdu. Erdoğan’a müttefiki Bahçeli dahi tepki gösterdi.
Daha önce İsveç’in siyasi mültecileri Türkiye’ye iadesini talep eden hükümet, bu konuda başarılı olamayınca dün “AB kapılarının Türkiye’ye açılması” gibi uzun vadeli bir taleple Litvanya’daki zirveye gitti. Zirve öncesi toplantıda Türkiye hükümetinin İsveç’in üyeliğini onaylamayı kabul ettiği duyuruldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg arasındaki üçlü görüşmenin ardından yapılan yazılı açıklamada, TBMM’nin İsveç’in üyeliğine "bir an önce" onay vermesine yönelik uzlaşma kamuoyuna duyuruldu.
Yaklaşık iki saat süren üçlü görüşmenin ardından Stoltenberg ve Kristersson, kısa bir ikili görüşme daha gerçekleştirdi. Bu görüşmelerde alınan kararlar, NATO tarafından ortak açıklama olarak duyuruldu.
ORTAK AÇIKLAMADA NELER VAR?
İsveç ve Türkiye arasında güvenlik alanında her yıl bakanlar düzeyinde bir kez toplanacak yeni bir iş birliği mekanizması kurma, “terörle mücadele özel koordinatörü” atama kararları alındı.
İsveç ayrıca Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecine de destek vereceğini beyan etti.
İsveç, “her türlü terörizme ve gösteriye karşı” bir yol haritası sunacak. Bu maddede İsveç’in Türkiye’de “FETÖ” olarak tanımlanan Gülen yapılanması ve Suriye’nin kuzeyinde mevcut YPG/PYD’ye destek vermeyeceği de vurgulanıyor. Türkiye ve İsveç’in “terörle mücadelenin uzun erimli olduğu”nun vurgulanması ise kısa zamanda somut bir gelişme olmayacağına işaret ediyor.
Açıklamada Türkiye’nin talebi üzerine müttefikler arasında silah satışına ilişkin engelleme ve sınırlandırmama olmaması ilkesi hatırlatıldı.
Açıklamada son olarak, “Bu temelde, Avrupa-Atlantik bölgesinin caydırıcılık ve savunma zorunlulukları ışığında, Türkiye, İsveç’in katılım protokolünü TBMM’ye iletecek ve onaylanmasını sağlamak için Meclis ile yakın iş birliği içinde çalışacaktır” denildi.
AB ÜYELİĞİ AÇIKLAMASI NASIL YORUMLANDI?
Erdoğan zirveye giderken AB üyeliğini yeniden gündeme alma talebini dile getirse ve İsveç buna destek açıklasa da bu talebin kısa vadede ilerleme göstermesi şüpheli. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, NATO olarak AB’nin genişleme süreciyle bir ilgileri olmadığını belirtti.
Erdoğan ile görüşen Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel da Twitter’dan yaptığı açıklamada “NATO zirvesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile iyi bir görüşme gerçekleştirdik. İlişkilerimizi yeniden canlandırmanın yollarını konuştuk” dedi. Ancak bu "canlandırma"nın nasıl olacağına dair bilgi vermedi.
Erdoğan’ın ilk konuşması sonrası konuşan Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise İsveç’in NATO üyeliği ile Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinin birbiriyle bağlantısı olmadığını belirterek “Bu nedenle de birbiriyle bağlantılı olarak düşünülmemesi gerektiği kanısındayım” demişti.
Almanya’da muhalefetteki Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Partili Milletvekili Norbert Röttgen, “Türkiye’nin AB yolunu tıkayan AB değil, tam aksine sadece Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır” yorumu yaptı. Röttgen, Erdoğan’ın Türkiye’yi bilinçli bir şekilde “Demokrasi ve hukukun üstünlüğünden, dolayısıyla da AB’den uzaklaştırdığını” söyledi.
İktidar ortağı Yeşillerin Eş Genel Başkanı Ricarda Lang da Türkiye ile üyelik müzakerelerinde ilerleme sağlanamamasının geçerli nedenleri olduğunu ifade etti. Türkiye’deki demokrasi ve insan haklarının durumuna işaret eden Lang, bunu değiştirmenin Erdoğan’ın elinde olduğunu dile getirdi.
AB Komisyonu Sözcüsü Dana Spinant, “Türkiye ile bağlantılı bu iki süreç arasında bağlantı kuramazsınız” derken, ABD’de Beyaz Saray sözcüsü, ABD’nin Türkiye’nin AB üyeliğini her zaman için desteklediğini ve desteklemeyi sürdüreceğini belirterek, ancak bu tartışmaların Türkiye ile birliğe üye 27 ülkenin meselesi olduğunu kaydetti.
MACARİSTAN: SÜRECİN SONUÇLANMASI ARTIK TEKNİK BİR KONU
Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, İsveç’in NATO üyeliğini onaylamalarının, şu anda “sadece teknik bir konu” olduğunu belirtti. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Szijjarto, “İsveç konusunda da tavrımız net; hükümetimiz NATO ile bağlantıyı destekliyor, bu nedenle de birkaç ay önce parlamentoya bu konuda önerimizi sunduk. Üyelik sürecinin nihayetlendirilmesi artık teknik bir konu” ifadesini kullandı. (DIŞ HABERLER)