11 Temmuz 2023 16:53

Sağanak, Batı Karadeniz’de bir kez daha afete dönüştü: Kalıcı çözümler yerini yüzeysel uygulamalara bıraktı

Batı Karadeniz’de, sağanak felakete döndü. Uzmanlar, riskler kapsamlı analiz edilmediği, bilimsel gerçekler reddedildiği sürece doğa olaylarının felaketlere dönüşmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Fotoğraf: AA

Paylaş

Ramis SAĞLAM
Ankara

Yağışlardan dolayı Karadeniz’de dereler taşıp, yollar göle döndü. Daha önceki sel felaketinin ardından verilen sözler ise yerine getirilmezken, yaşanan her felaketin ardından yine bildik sözler tekrarlanmaya devam ediyor. Ordu, Samsun, Giresun ve Tokat’ta sağanak yağış hayatı olumsuz etkilerken, güvenli yaşam alanları oluşturmayı göz ardı eden ve hatta bu hakkı unutturmaya çalışan bir anlayış, yaşanan son sel felaketinden sonra da kendisini gösterdi.

Güvenli yaşam alanlarının ve doğa olaylarının afete dönüşmeden sağlıklı yaşanabilir çevrelerin oluşturulmasının bilim ve tekniği esas alınarak yapılması gerektiğini belirten TMMOB’ye bağlı Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Ankara Şube Başkanı Ceren İlter ve ŞPO Zonguldak Temsilcisi Kamuran Ayyıldız ile Karadeniz’de yaşanan sel felaketlerini konuştuk.

"YAŞANAN FELAKETLERDEN DERS ÇIKARILMIYOR"

Afet öncesi risk azaltma ve hazırlık çalışmalarını değerlendiren İlter, uzun vadeli kalıcı çözümler üreten mekansal planlamaların yerini kısa vadeli, yüzeysel, kalitesiz uygulamalara bıraktığını söyledi. Bilimsel olarak kabul gören sakınım planları, yönetim planları gibi pek çok kalıcı ve çok aktörlü çözümler üreten planlama çalışmaları uygulanmadığını ifade eden İlter, “Bölgede ani yağış, sel ve heyelanlar sıklıkla meydana geliyor. Kırılganlığı yüksek bir bölge olan ve şu an etkilenen bölgeleri de kapsayan Batı Karadeniz Havzası için 2019 yılında taşkın yönetim planı hazırlanmıştır. Tüm bunlara rağmen merkezi ve yerel yönetimler son yıllarda yaşanan felaketlerden ders çıkarmamaktadır” dedi.

"AYNI ÖNLEMLER İKLİM KRİZİ İÇİN DE ALINMALI"

Felaketlerin sadece gerçekleştiği dönemlerde kamu kurum ve kuruluşlarının gündeminde yer aldığını belirten İlter, bunun aksine sürekli ve bütüncül bir yönetim ve izleme çalışması gerektiğini ifade etti. Aynı önlemlerin iklim krizi için de alınması gerektiğinin altını çizen İlter, “Yaşanan felaketin temel sebeplerinden biri de budur. Riskler kapsamlı bir biçimde analiz edilmediği ve bilimsel gerçekler reddedildiği sürece doğa olaylarının yeni felaketlere dönüşmesi kaçınılmaz olacaktır**.** Ve yaşananlar ‘kader’ olarak tanımlanmaya devam edecektir. İklim krizinin şu anda ve gelecekte neden olabileceği sorunları göz ardı edenler, aynı anlayışla kendi sorumluluklarını ve ihmaller silsilesinin üstünü örtmek için bu kaderci anlayışa sığınmaya devam edeceklerdir” diye konuştu.

"FELAKETLER YILLIK RUTİNLERE DÖNÜŞTÜ"

Batı Karadeniz’de yıllık rutine dönüşen bu afetler için “100 yılda bir, 500 yılda bir gerçekleşen aşırı hava olayları” gibi söylemlerin olduğunu, bu söylemlerin tam tersine risklerin azaltılabileceğini ifade eden İlter şunları söyledi; “Can kayıplarının ve maddi hasarların önüne geçilebileceğinin farkına varılmalıdır. Diğer taraftan, son yıllarda yaşanan depremler, seller, orman yangınları, pandemi gibi pek çok çeşitli felaketler silsilesi herkese mevcut kentleşme pratiklerinin değişmesi ve doğaya verilen zararların önüne geçilmesi gerektiğini gösteriyor. Rant odaklı kentleşme politikaları yalnızca betonlaşmış yaşam alanları ve aşırı biçimde yapılaşmış çevreler üretmektedir. Su geçirimsiz yüzeyler, bütün kenti ve bütün yolları kapsayan yağmur suyu toplama sistemi olmayan altyapısı, artık kentlerin büyük bir kısmında felaketler nerdeyse yıllık rutinlere dönüşmüştür.”

"FELAKETLERİN BEDELİ AĞIR OLUYOR"

Batı Karadeniz’de geçtiğimiz yıl yaşanan sel felaketi nedeniyle 1080 konut, 516 iş yeri ve 35 araç zarar görmüş, selin maliyeti 4.2 milyarı geçmişti. Bu alanlarda yaşanan felaketlerin ekonomik sonuçlarının çok daha ağır olduğunu söyleyen İlter, “Yaşanan felaketlerin sayısı, sıklığı ve etkilediği alan her geçen gün daha da artarken, bu artışa bağlı olarak maddi kayıplar ve bunun yanında tarım arazileri ve üretim kaynakları açısından olumsuzluklar da daha hızlı bir şekilde artıyor. Ayrıca yaşanan felaketler, dezavantajlı gruplar için çok daha adaletsiz koşullar oluşturuyor. Bu kesimler sağlıksız barınma koşulları, mali yetersizlikler, iş güvencesi ve sigorta sorunları, kısıtlı hareketlilik olanakları ve temel haklara erişim yetersizlikleri gibi pek çok sorunla yüzleşmek zorunda kalmaktadır” dedi.

"TARIM ALANLARINA SANAYİ TESİSLERİ KURULUYOR"

Zonguldak bölgesinde özellikle Çaycuma, Devrek, Gökçebey ve Ereğli ilçelerinde yoğun yağışların ardından sel felaketi yaşandığını söyleyen ŞPO Zonguldak Temsilcisi Kamuran Ayyıldız, her yoğun yağış sonrası yaşanan sel felaketlerine karşı alınması gereken önlemlerin, kentsel politikalar ve imar planlarına yansıması gereken sonuçların ne yazık ki uygulanmadığını söyledi.

Selin vurduğu ilçelere bakıldığında en çok zarar gören bölgeleri değerlendiren Ayyıldız, “Dere kenarlarına yapılan yoğun konutlar ve dere yataklarına yapılan sanayi yapıları olarak görülüyor. Bu durum yanlış kent politikaları, ranta dayalı kent yönetiminin sonuçları olarak ortaya çıkıyor. Kamulaştırılan tarım alanlarına kurulan ya da kurulması planlanan sanayi alanları hakkında tekrar düşünülmesi ve yanlıştan dönülmesi gerektiğini bu sel felaketi ile düşünmek ve doğayla inatlaşmamamız gerektiğini gösteriyor” dedi.

"AĞAÇLANDIRILMASI GEREKİLEN ALANLAR İMARA AÇILIYOR"

Dere yataklarının tahkimatlarla yön değiştirerek alan kazanıldığını vurgulayan Ayyıldız, “Buralarda sanayi alanları kurulması, dere çevrelerinde gerekli önlemlerin alınmayıp yoğun yapılaşmaya izin verilmesi, altyapıların nüfusu karşılar yeterlikte olmaması, ağaçlandırılması gereken alanların imara açılması ilimizde bugün yaşanan sel felaketinin sebepleridir. Yerel yönetimler ile ilgili kamu idarelerinin yaklaşımları, yerleşime açılmaması gereken dere yatakları ve heyelan riski taşıyan alanların imara açılmasına neden olmuş ve böylece afetlere sebebiyet vermiştir. Yağmur bir doğa olayı olabilir fakat afete dönüşmesi ihmallerin, ihlallerin sonucu olarak ortaya çıkmaktadır” diye konuştu.

 

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Aydın'da maden ocağındaki iş cinayetinde 1 işçi öldü

SONRAKİ HABER

Tutuklu gazeteci Merdan Yanardağ hakkında iddianame hazırlandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa