Adana'da eylem: Vergi temel tüketim maddelerinden değil, patronların servetlerinden alınsın
Adana'da demokrasi güçleri alana çıktı, zamlara tepki gösterdi. Yapılan açıklamada "Verginin tabana değil tavana yayılması, patronlara servet vergisi getirilmesi" talebi yer aldı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen, 2023 bütçesini yaklaşık üçte bir oranında arttırmayı hedefleyen ek bütçe ile ilgili Adana Demokrasi Güçleri, basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamada, işçilere kaşıkla verilenin vergilerdeki artış ve zamların ardından kepçeyle alınacağına dikkat çekerek verginin tabana değil tavana yayılması, patronlara servet vergisi getirilmesi talebi yer aldı.
Söz alan emekli yurttaşlar yoksul bırakıldıkları için hâlâ çalıştıklarını, otobüslerde aşağılandıklarını anlattı.
“EKONOMİ ŞAHA KALKTI TÜİK RAKAMLARI DOĞRU(!)”
“Ekonomi Şaha Kalktı” yazılı pankartın açıldığı basın açıklamasında KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ahmet Aydoğan konuşmasında ironi yaparak şunları söyledi: “Kimse yoksulluk sınırı altında maaş almıyor, kamu emeklileri ve işçi emeklileri fevkalade geçiniyor. Maaş artışları sonrasında, tüm emekli ve çalışanlar 1 hafta yurtdışı tatili yapabilecek. Mülakat kalktı, liyakat var. Her iş yerinde kreşler var. Akaryakıta son bir senede zam gelmedi, geçen senede 28 TL idi, şimdi de öyle. Ekmek 10 lira olacak imiş; halbuki 38 cent geçen sene de bu zamanlarda 38 centti. Seyyanen zam, emekli maaşlarına yansıyacak. TÜİK’in söylediği her bir şey mutlak surette doğrudur.”
“EN DÜŞÜK MAAŞ 40 BİN LİRA OLMALI”
Bir kişinin günlük sağlıklı beslenme maliyetinin 424 TL, yaşam maliyetinin ise 17 bin 188 TL olduğunu dile getiren Aydoğan, “Dolaysıyla 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının 12.500 TL, yoksulluk sınırının 40.000 TL olduğu bir ülkede kamu emekçisi, emekliler ve işçiler sefalet koşullarında yaşıyor demektir. Buradan bir kez daha doğacak hak kayıpları için uyarıyoruz! Kamudan emekli olanların açlığa mahkûm edilmesi affedilecek ya da ‘iyileştirmeye çalışacağız’ denilerek geçiştirilecek bir durum değildir. İktidar bir kez daha emekçilere yaklaşımını ele vermiş, suçüstü yakalanmıştır. En düşük kamu emekçisi maaşının 22.000 TL değil, 40.000 TL olmasını, Yoksulluk Sınırı'nın üzerinde bir ücret olması talebimizi yineliyoruz. Bu yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek mücadelesinde omuz omuza vermeye çağırıyoruz” dedi.
“GİDİŞ GELİŞ 112 LİRA, EYLEME NASIL GELELİM?”
Adana’da yapılan zamla toplu taşımanın 14 liraya yükseldiğini ifade eden Emek Partisi GYK Üyesi Halil İmrek, mahallelerde eylem çağrı sırasında bir yurttaşın “Biz 4 kişilik aile olarak bu basın açıklamasına gidip gelsek 112 lira yapar. Nasıl geleceğiz?” şeklindeki sözlerinin seçimden sonra yurttaşların yaşadıklarının özeti olduğunu dile getirdi.
“TEK ADAMIN KARARI İLE VERGİ EMEKÇİYE YÜKLENDİ”
Seçimden önceki vaatlerine rağmen tek adam rejiminin bir gece kararnamesi ile temel tüketim maddelerini, hijyen maddelerini, KDV’yi arttırdığını dile getiren İmrek, “Bu şu anlama geliyor. 10’lu bir tuvalet kağıdı aldığımız zaman bunun 4’ü, çocuklarımıza bir litre süt aldığımızda bunum iki bardağı Saray’a gidiyor. Biz emekçilere vaat ettikleri böyle bir düzen. Diğer yanda patronlara vergi indirimleri yapılırken teşvikler verilirken, adrese teslim ihaleler, Cengiz Holding’e 200 milyon lira enerji kıyağı yapılırken biz emekçilerin ise vergilerle alım gücü düşürülüyor” dedi.
“ACİL TALEPLER ETRAFINDA BİRLEŞMEMİZ GEREKİR”
Emekçilere düşük ücreti ve zamları reva gören iktidarın emekçilerin örgütsüzlüğünden cesaret aldığını ifade eden İmrek, “4-5 yılda bir sandığa giderek insanca bir yaşam düzeni kuramayız. Bunu için her gün siyasete müdahale etmemiz, taleplerimiz etrafında birleşmemiz gerekiyor. Ülkede değişim, dönüşüm mahallemizde, sendikalarımızda örgütlenerek yapılabilir. Grevler, direnişler, toplu gösterilerle ülkede değişimi başlatabiliriz. Bu açıdan partimizin birleşik bir hareketin örülmesi çağrısı yapmaktadır” dedi.
En acil taleplerin ücretlerin arttırılması, vergilerin tabana değil tavana yayılması, patronlara servet vergisi getirilmesi olduğunu dile getiren İmrek, ayrı ayrı süren mücadelelerin birleştirilmesi gerektiğini söyledi.
“EMEKLİLER YOKSULLAŞIYOR, OTOBÜSLERDE KÖTÜ MUAMELEYE MARUZ KALIYOR”
Adana Kent Konseyi İleri Yaş ve Emekliler Meclisi Başkanı Ömer Uz, yüzde 25 zamlarla geçinmekte zorluk çeken 65 yaş üstü vatandaşların kent içi ulaşımda ücretsiz paso kullandıkları için özel halk otobüslerinde kötü davranışlara maruz kaldıklarına dikkat çekti. Yaşadıkları kente çalışarak katkıda bulunmuş insanlar olduklarını ifade eden Uz, “Bu yüzden bizi hiç kimse dışlamamalı, aşağılamamalı. Yüzde 25 gibi ucube bir rakamı bizlere kimse çok görmemeli. Biz emekçiler olarak örgütlenip toplumsal muhalefeti örgütlemeliyiz” dedi.
“EMEKLİ MAAŞIMLA TORUNUMA VANTİLATÖR BİLE AÇAMIYORUM”
Eyleme katılan Ayten Aşkın isimli yurttaş da emekli maaşı ile geçinememekten şikayet etti. Elektrik faturalarını ödemekte zorluk yaşadığını dile getiren Aşkın, isyanını şu sözlerle dile getirdi: “Benim torumun geldiğinde vantilatör bile açamıyorum. Çünkü elektrik çok pahalı. Emekli aylığımı aldığım zaman ayın yarısından sonra aç kalıyorum. Her tarafım yara, bere içerisinde. Ben hâlâ çalışıyorum, zenginlere salça yapıyorum, patlıcan yapıyorum ama iki yakamı bir araya getiremiyorum. Ben emekli olacağım, rahat edeceğim zannettim ama olmadı. Ben artık hayatımdan bıktım.” (Adana/EVRENSEL)