12 Temmuz 2023 14:56

Sağlık emekçileri seslendi: Ulufe değil hakkımızı istiyoruz

Gaziosmanpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık emekçileri maaşlarının yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını talep ederek; “İnsanca yaşamak, istiyoruz. Ulufe değil hakkımızı istiyoruz” dedi

Fotoğdaf: Özlem Songül Abayoğlu/ Evrensel

Paylaş

Gaziosmanpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan sağlık emekçileri, yaşanan ekonomik sorunlar ve insanca yaşanacak ücret için eylem ve basın açıklaması yaptı. Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) ve DİSK- Dev Sağlık İş’in düzenlediği eylemde sık sık ‘İnsanca yaşamak istiyoruz’ sloganları atılırken TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranının gerçekçi olmadığı, en düşük kamu emekçisi maaşının açlık sınırının altında kaldığı vurgusu yapıldı. Gerçekleşen basın açıklamasında SES İşyeri temsilcisi Yaprak Kaşak Kuçat ve Dev Sağlık İşyeri temsilcisi Ali Aksu konuşma yaptı.

“ZENGİNLERDEN VERGİ ALMAK BU KADAR MI ZOR?​”

‘Bizler hastanenin girişinden, şifa bulup taburcu olana kadar emek veren sağlık işçileriyiz" diyerek söze başlayan Dev Sağlık İşyeri temsilcisi Ali Aksu, “Pandemide, depremde, her türlü olağanüstü koşulda sağlıkta şiddet altında görevlerimizi yapmaya çalışırken bir yandan da geçim derdimizi düşünmek zorunda bırakılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Seçimler öncesi açıklanan toplu iş sözleşmesini hatırlatan Aksu, “2 ay geçmeden alım gücü açısından hükmünü kaybetmiştir. Dolar karşısında toplu iş sözleşmesi imza tarihi ile bugün aldığımız ücretle arasında yüzde 40'a varan değer kaybı vardır. Toplu iş sözleşmesi yapıldığı zaman 19 TL olan dolar bugün 26 TL 'yi aşmış durumda. İçinden geçtiğimiz enflasyonist dönemde neredeyse dün aldığımız bir ürünü bugün aynı fiyata bulamıyoruz. Kaşıkla verip kepçeyle alıyorlar. Sağlık Bakanlığı ve toplu iş sözleşmesi tarafı olan sendika sağlık çalışanlarının işyerinde yaşadığı hiçbir derde derman olmayan ücretlerde nispi bir artış öngören sözleşmeyi imzalayarak yaptığı zamları, Hazine ve Maliye Bakanlığı yaptığı vergi düzenlemeleri ile kepçeyle geri alıyor! İşçilerden, ücretli geçinenlerden değil zenginlerden vergi almak bu kadar mı zor?​” şeklinde konuştu.

“ÖDEME SÜRECİ UZADIKÇA YOKSULLAŞIYORUZ”

Vergide adaletin gerekli olduğuna dikkat çeken Aksu, “Bugün bir araya gelmemize vesile olan toplu iş sözleşmesinin geriye dönük oluşturduğu ücretler hâlâ ödenmedi. 9 Mayıs'ta imzalanan toplu iş sözleşmesi sırasında geriye dönük toplam tutar yaklaşık 3.157 dolar iken bugün 2.300 dolar bandında. Üstelik bu geriye dönük ödemelerde yaşanan gecikme dışında ayrıca kendi içinde de adaletsizlik barındırmaktadır. İstanbul'da hemen hemen bütün kurumlarda IKIR aracılığıyla işe başlayan sağlık işçilerine yatırılmış, 696 sayılı KHK ile kadroya alınan işçilere yatırılmamıştır. Bizim hastanemizin de içinde bulunduğu İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü 5 nolu başkanlığa bağlı hastanelerde henüz hiçbir sağlık çalışanına hiçbir ödeme yapılmamıştır. Ödeme süresi uzadıkça yoksullaşıyoruz” dedi.

“TÜİK’İN RAKAMLARI GERÇEKÇİ DEĞİL”

Hak edilen ücret, güvenli bir gelecek talepleriyle yine alanlarda olduklarını söyleyen SES İşyeri temsilcisi Yaprak Kaşak Kuçat, “TÜİK yaşadığımız hayat pahalılığını en az yarı yarıya düşük göstererek maaş artışlarımızı adeta bir kara delik gibi yutmaya devam ediyor. Maaşlarımız, ücretlerimiz yıllardır hiç kimsenin, iktidarın kendisinin dahi inanmadığı TÜİK rakamlarına göre artırılıyor. Yaşadığımız gerçek hayat pahalılığı ile ilgisi olmayan bu sanal rakamlar özellikle maaş zammı alacağımız dönemlerde daha da aşağı çekiliyor. Çarşıda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyon 2 ise TÜİK bunu 1 puan gösteriyor. Seyyanen yapılan artış bunun en büyük itirafıdır” dedikten sonra TÜİK’in açıkladığı yıllık enflasyonun yüzde 38.21, milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklinin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyonun ise yüzde 19.77 olduğunu açıkladığını hatırlattı. Uysal TÜİK verilerinin karşısında Bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAGrup) altı aylık yüzde 50,53; yıllık yüzde 108,58 arttığını tespit ettiği enflasyon rakamlarına vurgu yaptı.

“TARİHİ BAŞARI NUTUKLARINDAN BIKTIK”

İktidarın refah payı bıraktığına dair açıklamalarına değinen Kaşak Kuçat, “Ülkeyi yönetenler yıllardır ‘işçiyi, memuru, emekliyi, asgari ücrete ezdirmedik’ nutukları atıyor. Oysa bizi iktidarın siparişi ile açıklanan TÜİK'in sahte enflasyon rakamları değil, yaşadığımız gerçek enflasyon, hayat pahalılığı eziyor. Türk lirası sadece son 62 günde dolar karşısında yüzde 33 değer kaybetti. 62 gün önce vaat edilen 22 bin TL ile 1.125 dolar alınıyordu. Bugün ise 845 dolar alınabiliyor. İşin özü kamu emekçileri, emeklileri olarak yıllardır ne bütçeden hakkımızı ne de refahtan payımızı alamıyoruz. 2022'nin ilk altı ayı için ‘yüzde 2,5 refah payı veriyoruz’ dediler ama bunu bile altı ayın enflasyon farkından düştüler. Ardından gerçek enflasyonun yarısına denk gelmeyen TÜİK enflasyonunun üzerine beş on puan ekleyerek ‘refah payı veriyoruz’ oyununa başladılar” ifadelerini kullandı.

 Memur-Sen yöneticilerinin toplu sözleşme dönemindeki tutumuna ilişkin konuşan Kuçat Kaşak, “Yandaş Memur-Sen yöneticilerinin her toplu sözleşmede iktidarın belirlediği hedef enflasyon rakamlarına imza atmasından bıktık. Yetmezmiş gibi TÜİK rakamlarına göre bile her altı ayda enflasyon farkı oluştuğu halde ‘tarihi başarı’, ‘bütçeden hakkımızı, refahtan payımızı aldık’ gibi nutuklar atılmasından usandık” şeklinde konuştu.

“ULUFE DEĞİL GREVLİ TOPLU SÖZLEŞME SÜRECİ İSTİYORUZ”

Tüm kamu emekçileri adına taleplerinden bahseden Kaşak taleplerini şöyle sıraladı

  • En düşük kamu emekçisi maaşı temmuz ayı itibari ile yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır.
  • Her üç ayda bir yoksulluk sınırında yaşanan artışa göre güncellenmeli, üzerine her çeyrekte yaşanan büyüme rakamları refah payı olarak eklenmelidir.
  • Gelir vergisi birinci dilim oranı yüzde 15 ten yüzde 10'a düşürülmeli, yoksulluk sınırına kadar olan sabitlenmelidir.
  • Maaşlar-ücretler birinci vergi diliminde olmalı, seçim öncesi verilen kira yardımı, mülakatın kaldırılması sözlerinin gereği zamana yayılmadan hemen yerine getirilmelidir.”

“Bizler yoksullukta, sefalette eşitlenmek istemiyoruz. Hak ettiğimiz refahta birleşmek istiyoruz” diyen Kaşak Kuçat şöyle devam etti; “Bizler ulufe değil, grevli gerçek bir toplu sözleşme düzeni istiyoruz. İktidarın tek taraflı olarak çıkardığı yasalar değil, konfederasyonların, sendikaların kamu emekçilerinin söz ve karar sahibi olacağı demokratik bir çalışma yaşamı istiyoruz” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Trafik kazası sonrası mülteci tedirginliği

SONRAKİ HABER

Milan Kundera yaşamını yitirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa