13 Temmuz 2023 15:51

Yerel mahkeme Sinop Nükleer Santraline "dur" diyen Danıştayı dinlemedi

Samsun'da mahkeme, Sinop Nükleer Santral projesine ‘dur’ diyen Danıştay 6. Dairesinin kararını tanımadı. Avukat İsmail Hakkı Atal: "Hükümetin istemediği bir kararı vermemek için topu taca atıyorlar."

Görsel: Pixabay

Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayla ikinci bir nükleer santral için Sinop’u adres gösterdi. Oysa Danıştay bu yılın şubat ayında Sinop Nükleer Santral projesine ‘dur’ demişti. Danıştay 6. Dairesi, çevresel etki değerlendirme (ÇED) ‘olumlu’ kararının iptalini reddeden Samsun İdare Mahkemesinin kararını bozmuştu. ÇED raporunda eksik, yetersiz veya çelişkili hususların olduğuna dikkat çeken Danıştay, davanın yeniden görülmesi için alt mahkemeye geri gönderdi. Samsun 2. İdare Mahkemesinin geçtiğimiz haziran ayında verdiği kararla, Danıştayın kararını tanımadığı ortaya çıktı. Samsun 2. İdare Mahkemesi haziran ayında verdiği kararda Danıştayın kararı bozmakla kalmayıp idare mahkemesi yerine geçerek gerekli inceleme ve tahkikatı yapması ve işin esası hakkında yeniden bir karar vermesi gerektiğini belirterek yerel mahkemenin yeniden karar vermesinin mümkün olmadığını belirtti. Avukat İsmail Hakkı Atal, bilirkişi raporunda ÇED’in iptali için yüzlerce madde sıralanmasına rağmen açtıkları iptal davasını mahkemenin reddettiğini hatırlatarak “Hükümetin istemediği bir kararı vermemek için topu taca atıyorlar. Mahkeme, Danıştayın bozma kararına uymak zorunda” dedi.

"JAPONLAR ÇEKİLDİ, ORTADA REAKTÖR YOK"

Enerji Bakanının ikinci nükleer santral olarak gösterdiği Sinop Nükleer Santral Projesinden, yüklenici firma Mitsubishi Heavy Industries ve Fransa menşeli Areva, Fukuşima kazası sonrası olası bir kazada artacak maliyetler nedeniyle 2018 yılında çekilmişti. Dosyanın gönüllü avukatlarından İsmail Hakkı Atal, ÇED raporunun bu iki firmanın yapacağı Atmea-1 isimli reaktör için hazırlandığını belirterek “Ortada Atmea-1 diye bir reaktör yok. Dolayısıyla bu ÇED raporunun hukuki geçerliliği kalmadı. Ama mahkeme bir karar verecekse Danıştayın bozma kararına uymak zorunda” dedi.

"HÜKÜMETE KARŞI KARAR VERMEK İSTEMEYEN MAHKEME, ŞEKLİ BİR YARGILAMA YAPIYOR"

Samsun 2. İdare Mahkemesinin haziran ayında verdiği kararı, mahkemelerin özellikle nükleer, maden gibi davalarda hükümetin istemediği kararları vermemek için topu taca atması olarak değerlendiren Avukat Atal, “Bu ÇED raporu, daha önce bu projeyi üstlenen konsorsiyum olan Mitsubish ve Areva’nın üstlendiği Atmea-1 reaktörü ile ilgili. Ancak Japonya çekildi. Ortada Atmea-1 reaktörü yokken buna ilişkin bir projeye nasıl onay verilecek? Neresinden tutsan elinde kalan bir yargı süreci. Mahkeme tamamen teknik bir konuda verdiği kararda konunun uzmanlarının hazırladığı bilirkişi raporunu dikkate almayarak ‘Bazı hususlardaki eksikliğin lisanslandırma ve işletme sürecinde giderilebileceğinden ÇED raporunda bulunmamasının raporu hukuka aykırı hale getiremeyeceği’ yönünde bir karar vermiş. Yargısal denetimi ortadan kaldırmaya yönelik ucube bir karar bu. O zaman sen niye varsın? Samsun 2’nci İdare Mahkemesi şekli bir yargılama yapıyor” dedi.

"NÜKLEERİN DEVLETE MALİYETİ, YENİLENEBİLİR ENERJİNİN 10 KATI"

Sinop’ta nükleer santral yapmak istenmesinde öncelik, elektrik üretmek değil, genel olarak inşaat lobisini beslemek olduğunu dile getiren Atal, “Bir taraftan da nükleer lobisinin ısrarı var. Fukuşima faciasından sonra dünyada yeni bir nükleer santral yapmak istemiyorlar. Olanları da kapatıyorlar. Ama ülkemizde yapıyorlar. Akkuyu NGS yapılmadan önce Rusya devlet şirketi Rosatom’a kilovat saati 12 sentten 10 yıl boyunca elektrik alım garantisi verdiler. Rüzgar ve güneş enerjisinden üretilen elektriği 1-1.5 sentten alıyorlar. Devletin yenilenebilir enerjiden satın aldığı elektriğin maaliyeti nükleer enerjiden almayı taahhüt ettiği miktarın onda biri oranında. Olayın bu boyutu da var. Rüzgar ve güneş enerjisinden elektrik üretmek çok elverişliyken, çok pahalı bir yakıt olan uranyumdan enerji üretmek son derece mantıksız. Amaç elektrik üretmek değil” dedi.

"RUSYA, NÜKLEER SANTRALİ UKRAYNA’YA KARŞI SİLAH GİBİ KULLANIYOR"

Rusya’nın Ukrayna’da bulunan Zaporijya Nükleer Santralini nükleer bir silah gibi kullanma tehdidini hatırlatan Atal, “Bu santral patlayacak olursa tüm Karadeniz başta olmak üzere bütün Avrupa radyoaktif zehirlenme tehlikesi ile karşı karşıya kalacak. Kapitalizm küresel bir krizdeyken, kaynak paylaşımı nedeni çıkar çatışmaları küçük konvansiyonel savaşlara dönüşüyorken nükleer santraller saldırıya açık olmaları nedeni ile milli güvenlik tehdidi haline gelmiştir. Yer kabuğunun sürekli hareket halinde olduğu dünyada yeni nükleer santral insanlığa karşı suç niteliğinde ve kapatılmalıdır” dedi.  

NE OLMUŞTU?

Nükleer Karşıtı Platform (NKP) İnceburun’da yapılması planlanan Sinop Nükleer Güç Santrali (NGS) için verilen çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) ‘olumlu’ raporunun iptali için dava açtı. Samsun İdare Mahkemesi, görevlendirdiği 15 kişilik bilim insanı tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda 300’e yakın iptal gerekçesi tespit edilmesine rağmen ÇED ‘olumlu’ raporunun iptali davasını reddetti. Kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştay 6. Dairesi ÇED raporunda eksik, yetersiz veya çelişkili hususların olduğuna dikkat çekerek Samsun İdare Mahkemesinin kararını bozdu.

ÖNCEKİ HABER

Sağlıkçının tükenen umudunu fırsata çeviriyorlar: İnsanca bir yaşam mücadeleyle gelir

SONRAKİ HABER

ABD Gıda ve İlaç Dairesi, reçetesiz satılan doğum kontrol hapına ilk kez onay verdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa