14 Temmuz 2023 04:02

Prof. Dr. Tanju Tosun: Eylemsizlik, muhalefetin temsil ve meşruiyet krizine dönüşebilir

Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, seçimden sonra muhalefette yaşanan tartışmaları değerlendirdi.

Fotoğraf: Burcu Yıldırım

Paylaş

Şerif KARATAŞ
İstanbul

Seçimden sonra muhalefetteki tartışmaları değerlendiren Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, muhalefetin seçimi kaybetme psikolojisinden kurtulması gerektiğini belirtti. Ekonomik krizi de işaret eden Tosun, “Yoksa, eylemsizlik anlamında muhalefetsiz bırakılacak bir Türkiye’de, bu, muhalefetin yaşayacağı bir temsil ve meşruiyet krizine dönüşebilir, muhalefet uzun bir süre toparlanamaz” dedi.

Mayıs ayında gerçekleşen milletvekili ve cumhurbaşkanı seçimlerinin yankısı sürüyor. Sonuçlarda iki seçimi de Cumhur İttifakı kazansa da muhalefet açısından başlayan tartışmalar devam ediyor. Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, muhalefette süren tartışmaları işaret ederek, “Muhalefet seçim sonrası içe kapanma, adeta toplumdan saklanma şeklinde bir kapana sıkışmış durumda. Bunun nedeni; seçimi kazanacaklarına o kadar inanmışlar ki, mağlubiyeti kabullenemiyorlar, adeta kötü bir rüyadan uyanmak istemiyorlar. Oysaki siyasette kazanmak kadar kaybetmek de rekabetin bir parçası. Tabii ki rekabetin eşit koşullarda yaşanmadığı bir gerçek” dedi.

SEÇİM SONRASI YOL HARİTASI VAR MIYDI?

Muhalefetin, seçim öncesinde, seçimi kaybetmeleri halinde nasıl bir yol haritasında ilerleyeceklerine ilişkin hiçbir fikri olmadığını ve eylemsel hazırlık yapmadıklarının da anlaşıldığını belirten Tosun, “Muhalefetin bu psikolojik durumdan bir an önce kurtulup, karşı karşıya oldukları gerçeğin farkına varması ve halkın özellikle bu ekonomik kriz koşullarında temsilciliğine soyunacak strateji ve politikalar üretmesi zorunlu. Yoksa, eylemsizlik anlamında muhalefetsiz bırakılacak bir Türkiye’de bu muhalefetin yaşayacağı bir temsil ve meşruiyet krizine dönüşebilir, muhalefet uzun bir süre toparlanamaz” ifadelerini kullandı.  

Seçim sonrasında tartışmaların en çok yaşandığı ana muhalefet partisi CHP’de “değişim” adı altında süren tartışmalar ve bunların yerel seçimlere yansımasına dair Tosun, şöyle dedi: “CHP muhalefetin derin sessizliği ve yönetsel içe kapanmayı en sert yaşayan parti olarak dikkat çekiyor. Parti yönetiminin suskunluğu, zaman zaman ise cılız sesi karşısında, CHP’nin seçimlerde başarılı olamadığını, nedenlerini yanlış strateji tercihlerine bağlayan taraftarları bir değişimin kaçınılmaz olduğunu dillendiriyorlar. Değişim tahayyülleri ise öncelikle liderin değişeceği topyekün bir değişim talebi. Parti yönetimi değişime karşı çıkma şeklinde açıktan bir refleks göstermese de, benim okuyabildiğim kadarıyla değişimden pek yana da değil.”

"CHP’DEKİ DEĞİŞİMİN SEÇİMİN ARDINDAN YAŞANMASI DAHA OLASI"

CHP’nin içe dönük bir sorun tanımlaması ve çözüm arayışından yana değil, seçmeni ve toplumu suçlamaya kadar anlaşılması zor bir hatta ilerlediğini belirten Tosun şöyle konuştu: “CHP’nin süratle savrulduğu potansiyel temsil krizinden kurtulması için kitlelerle barışması, bunun için de lider değişimini de içeren mega bir değişim ve yenilenmeye ihtiyacı var. Bu ise lider, program, tüzük temelli olmalı ki yeni sosyolojik ittifaklar kurulabilsin. Bunun zamanlamasının ise parti kurumsal kimliğine zarar vermeyecek şekilde partinin ortak aklıyla planlanması uygun olacaktır. Değişim taleplerine ‘Duymadım, görmedim, bilmiyorum’ şeklinde yaklaşıldığı takdirde, CHP yerel seçimlerde yakın tarihinin en büyük seçim yenilgisini yaşayabilir.”     

MUTABAKAT: NASIL BİR CHP VE DEĞİŞİM?

Süren tartışmaların tüm taraflarca mutabakata varılmış bir yöntem ve içerik temelinde olmadığını işaret eden Tosun, “Parti bölünmese dahi, parçalı bir yapıda yoluna devam etmesi, bu da taraftarlar ve sade seçmen nezdinde toparlanamayan bir CHP görüntüsü yaratabilir. Birlik görüntüsü veremeyecek bir CHP’den toplumun kısa vadede umudunu kesmesi gibi bir tablo ortaya çıkabilir. Bu nedenle, CHP’deki tüm tarafların bir an önce ‘Nasıl bir CHP ve değişim?​’ sorusuna mutabakat temelli yanıt vererek yerel seçime hazırlanmaları gerekiyor. Bunun kısa vadede halledilmesi kolay görünmediği için, seçim sonrasına sarkması ve CHP’deki değişimin seçimin ardından yaşanması daha olası görünüyor” ifadelerini kullandı. 

"SOL SINIFSAL ÇELİŞKİLERE VE ÇÖZÜME ODAKLANMALI"

Dünyada aşırı sağ partilerde yükseliş yaşanırken, reformist, sol partilerde de sağcılaşma eğilimi ve bunun Türkiye’ye yansımasına dair Tosun şunları söyledi: “Siyaset son tahlilde kazanma, oyundan başarılı çıkanların destekçileriyle birlikte yoluna devam etme sanatı. Sağ partilerin doğasında kazanmak için toplum ne istiyorsa bir fazlasını vermeye hazır olma fırsatçılığı yaygın. Batı toplumlarında başta göç olmak üzere, yeni sosyal durumların tetiklediği bir milliyetçi, içe kapanma psikolojisi sağ partileri seçmenlerin taleplerine karşılık verip, seçim kazanmak için dışlayıcı popülist stratejilere ve kimliklere sarılmaya itiyor. Bunu yaptıkça sağ partiler yükseliyor. Kimi sol partiler de içinde doğup, yaşadıkları toplumların ürünleri oldukları için bu dalganın üzerinde politik sörf yaparak sağ partilerle rekabet etmeye çalışmakta. CHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimi 2.turunda izlediği strateji bu bağlamda okunmalı.”

Batının yaşadığı sosyoekonomik gelişmenin siyasetteki karşılıkları ile Türkiye örneğinin farklı olduğunu söyleyen Tosun, “Sınıfsal bölünme ve çelişkilerini henüz asgari düzeyde çözemeyen bir ülkede başta CHP olmak üzere kimi sol partilerin derin eşitsizliklerin sınıfsal sözcülüğü ve temsilciliğini yapmayan, siyaseti etnik, dini kimliklerin önsel temsiliyeti üzerinden seçmenle buluşturmaya çalışması, varlıklarını inkar gibi riskli sonuçlar üretebilir. Bu nedenle, sol ve partilerinin sınıfsal çelişkilere ve çözümüne odaklanmak dışında bir tercihlerinin olmaması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

ÖNCEKİ HABER

Edirne’de ekmeğe zam: 5 TL'den 7,5 TL'ye çıktı

SONRAKİ HABER

İsveç'te Yüksek Mahkeme, Türkiye'nin istediği iki kişinin iadesini reddetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa