14 Temmuz 2023 10:02

Kazdağları Ekoloji Platformu: Cengiz’e verecek bir damla suyumuz yok!

Kazdağları Ekoloji Platformu üyeleri DSİ önünde yaptıkları eylemde DSİ’nin Cengiz Holding’in Halilağa madenine proses su sağlamak üzere yaptığı anlaşmayı iptal etmesini istedi.

Fotoğraf: Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği

Paylaş

Çanakkale’de DSİ önünde bir araya gelen Kazdağları Ekoloji Platformu üyeleri DSİ’nin Cengiz Holding’in Halilağa Bakır Madeni Projesine proses su sağlamak amacıyla yaptığı protokolun iptal edilmesini istedi.

Dünya üzerinde biyolojik çeşitliliği ile sayılı ekosistemlerden biri olan Kazdağları’nın ne yüzde 79’unun madenlere ruhsatlandırılmış durumda olduğu belirtilen açıklamada; “Yörede yaşayan bizler bereketli yaşam alanlarımızı, her türlü meyve ve sebzenin yetiştiği tarım topraklarımızı, kurdu kuşu sincabıyla Kazdağları’nda yaşayan canlıların yaşam hakkını korumak için enerji ve maden şirketlerine karşı mücadele veriyoruz” denildi.

“PROJE DEVASA BİR ALANDA YIKIMA YOL AÇACAK”

Bu şirketlerden biri olan Cengiz Holding’en Halilağa Bakır Madeni projesindeki ısrarına devam ettiği vurgulanan açıklamada şöyle denildi “Holding bu proje ile  Kazdağları ekosistemi içinde devasa bir alanda yıkıma sebep olacak, 200 metre derinliğinde ölüm çukurları açacak, 3 köyü haritadan silecek ve kimyasal zehirlerle yakınındaki diğer köyleri de yaşanmaz hale getirecek, su kaynaklarımıza el koyacak.”

“TÜM İTİRAZLARA RAĞMEN “ÇED OLUMLU” KARARI VERİLDİ”

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın halkın tüm itirazlarına ve projenin iptali için geçtiğimiz yıl açtığı davanın kazanılmasına rağmen 2009/7 sayılı genelge doğrultusunda, yeniden ÇED süreci başlatan şirkete ikinci kez “ÇED olumlu” kararı verildiğinin altı çizilen açıklamada; “Sivil toplum örgütleri ve yöre halkı olarak 95 davacı ile bizler de topraklarımızı suyumuzu ormanlarımızı korumak için 2. kez dava açtık. Şirket, DSİ ile imzaladığı protokol kapsamında maden için gereken suyu temin etmek amacı ile Hacıbekirler Göleti 1 ve Hacıbekirler Göleti 2 adlı iki gölet inşaa etmek istemektedir. Bu projeler için ÇED kapsam dışı kararı alınarak süreç halkın dikkatinden kaçırılmıştır. Bölgedeki su kaynaklarının yeterli olmaması nedeniyle, Çan’ın Kocabaş Çayı’ndan derivasyon kanalı ile de göletlere su temini hedeflemektedir. Halihazırda Odaş Çan 2 Termik Santrali de Kocabaş Çayı’ndan suyu çekmektedir. Tüm bu göletler ve maden tesisleri entegre bir projedir ve ÇED sürecinin birlikte yürütülmesi gerekirdi” denildi.

“ŞİRKET KÖYLÜNÜN MERALARINA VE TARLALARINA GÖZ DİKMİŞTİR”

ÇED Yönetmeliği’nin “Entegre projeler” başlıklı 25. Maddesinin “Bu Yönetmeliğe tabi birden fazla projeyi kapsayan entegre bir projenin planlanması halinde, Bakanlıkça entegre proje için tek bir ÇED başvuru dosyası/proje tanıtım dosyası hazırlanması istenir” denildiği hatırlatılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Maden projesinin bir parçası olduğu tartışmasız olan gölet projelerinin DSİ tarafından ayrı projelermiş gibi değerlendirilmesi kanuna aykırıdır. İlk davayı kazandığımızda DSİ’ye birkaç kez başvurarak, protokolun iptal edilmesini istedik ancak DSİ’den yanıt alamadık. DSi süreci devam ettirmektedir. Şirket hala dava süreci devam ederken köylünün meralarına ve tarlalarına göz dikmiştir. Gölet ve maden alanı içerisinde yer alan tarım alanlarını satin almak için noter aracılığı ile tarla sahiplerini pazarlığa çağırmıştır. Yapılan tebligatta, köylülerin satışa razı olmamaları halinde kamulaştırmaya gidileceği belirtilerek köylüler tehdit edilmektedir. Yani köylülerin tarlaları gaspedilme tehlikesi altındadır.”

“SUYUMUZUN MADEN ŞİRKETLERİNE VERİLMESİNİ İSTEMİYORUZ”

Şirketin bir yandan da satan aldığı bazı tarlalarda yol açmaya ve ormanları katletmeye başladığı belirtilen açıklamada; “İklim krizinin etkilerini gördüğümüz, kuraklık çekmeye başladığımız ve gıda güvenliğimizin tehlikeye girdiği bu dönemde sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı, bir şirketin kazancı için feda edilemez. Kazdağları’nın korunması, gelecek kuşaklara, çocuklarımıza ve bu topraklarda yaşam hakkı olan tüm canlılara borcumuzdur. Asıl kamu yararı toprakları zehirleyecek maden projeleri değil, tarımı yaşatmaktır. İklim krizi bu tür madencilik projeleri ile giderek daha da artacaktır. Böyle bir durumda tarım ve hayvancılıkla geçinen yöre halkı olarak suyumuzun maden şirketlerine verilmesini istemiyoruz. Kocabaş Çayı nesli tehlike altındaki su samurlarının yaşam alanı ve 55 köyün de su kaynağıdır” denildi.

“DSİ ŞİRKETLE İMZALANAN PROTOKOLLERİ İPTAL ETMELİ”

“Bizler yani Bayramiç ve Çan ilçeleri köylerinde yaşayan vatandaşlar ve sivil toplum örgütleri olarak Cengiz Holding’in karı uğruna yok etmeye çalıştığı köylerimizden, suyumuzdan, topraklarımızdan vazgeçmiyoruz.” denilen açıklamada şöyle denildi; “Devlet Su İşleri’ni Cengiz Holding’in çıkarlarını değil, yore halkının su ihtiyacını gözetmeye ve Hacıbekirler 1 ve Hacıbekirler 2 göletleri ile ilgili protokolu iptal etmeye, hukuki süreç sonuçlanmadan hiç bir işlem yapmamaya çağırıyoruz. Aksi takdirde geri dönülmez zararlar verilecek, köylüler tarım alanlarından ve su kaynaklarından mahrum kalacaktır. Hiç bir kurumun halkına böyle bir kötülük yapmaya hakkı yoktur. Kazdağları evimizdir, maden projeleriyle delik deşik edilerek yok edilmesine izin vermeyeceğiz. Sonuna kadar direneceğiz.” (HABER MERKEZİ)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Benzine yarın 1 lira 32 kuruş zam geliyor

SONRAKİ HABER

CHP’li Başevirgen: Çiftçinin buğdayını bir an önce alın, yoksa ne çiftçi kalacak ne de buğday

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa