SES Adana Şubesi: Aile Sağlığı Merkezleri zorda
SES Adana Şubesi yaptığı açıklama ile pandemide yetersizliği ortaya dökülen, depremde enkaz altında kalan Aile Sağlığı Merkezleri’nin sürekli artan enflasyon karşısında zorda olduğunu paylaştı.

Fotoğraf: Evrensel
SES Adana Şube Binası’nda gerçekleştirilen basın açıklamasını Adana Şube Eş Başkanı Halide inci okudu.
İşletme mantığı ile hizmet verilen Aile Sağlığı Merkezleri’nde (ASM) giderlerin TÜİK’in açıkladığı TÜFE verileri baz alınarak belirlenen cari ödemelerden sağlandığını aktaran İnci, fiyatlarda gerçekleşen gerçek artışla ilgisi bulunmayan cari ödeme artışları ile sağlık hizmeti sürdürmenin zorluğuna dikkat çekti.
Kamusal sağlık hizmetlerinin işletme mantığı ile verilmesini kabul etmediklerini, koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği bütüncül bir yaklaşımı savunmaya devam ettiklerini dile getiren İnci, bunu yanında ASM’lerde mevcut sorunların da acilen çözülmesi gerektiğini belirterek “Cari ödemeler ÜFE oranları üzerinden hesaplanarak yüzde yüz artırımla ödenmelidir” dedi.
“HEKİMLER SAĞLIK DIŞINDA ASM GİDERLERİ İLE DE İLGİLENMEK ZORUNDA KALIYOR”
Aile Sağlığı Merkezleri’nin (ASM) için kamu binaları yapılmak yerine apartman, cami altlarında kiralanan sağlıksız, güvenliksiz yerlere terk edildiğini ifade eden İnci, “Hekimler bu binaların kira, elektrik, su, doğal gaz faturalarını ödemekte, temizlik malzemeleri, tamirat, tadilat işleri ile uğraşmakta, temizlik, kırtasiye, sekreterlik gibi işlerin yürütülmesi için de adeta işveren gibi personel çalıştırmak zorunda kalmaktadır” dedi. Artan hayat pahalılığı, yapılan zamlar nedeniyle bu masraflar için verilen cari harcama ücretlerinin giderleri karşılamaya yetmediğini dile getiren İnci, “Üstelik cari gider hesaplamaları özellikle ÜFE yerine enflasyonu daha düşük göstermek için gerçek rakamları ile oynanan TÜFE üzerinden ödenmektedir. Kamusal sağlık hizmetlerinin işletme mantığı içerisinde verilmesini kabul etmemiz mümkün değildir” dedi.
“CARİ ÖDEMELER ÜFE ORANLARI ÜZERİNDEN HESAPLANMALI”
Sağlıkta dönüşüm sürecinin en başından beri iş güvencesi, yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret, tek tip istihdam biçimleri konusunda mücadele verdiklerini dile getiren İnci, şunları söyledi, “Emekçiler arasında gelir adaletsizliğini artıran, birinci basamağın ekip ruhunu görmezden gelen uygulamaları kabul etmemiz mümkün değildir. Taleplerimiz gerçekleşinceye kadar ara bir geçiş dönemi olarak cari ödemeler ÜFE oranları üzerinden hesaplanarak yüzde yüz artırımla ödenmelidir. Çünkü sağlık emekçileri sağlık hizmeti üretmektedirler. Tüketici gibi masraflar ve harcama kalemleri TÜFE üzerinden hesaplanamaz” dedi.
“ASM ÇALIŞANLARINA KADRO VERİLSİN”
ASM’lerde aynı birimde çalışan hemşire, ebe, sağlık memuru ve acil tıp teknisyen ünvanı ile çalışan emekçilerin aile sağlığı çalışanı diye isimlendirildiğini, ayrıca kamu ve kamu dışı çalışan şeklinde de ayrıldığını ifade eden İnci, “Kamu dışı aile sağlığı çalışanlarının 12 yıldır sözleşmeli personel olarak diğer meslektaşlarıyla aynı hizmeti vermelerine rağmen özlük ve mali haklarda farklılıklar söz konusu. İş güvencesi ve yer değiştirme hakları olmadığı için her fırsatta kutsal ilan edilen aile birlikleri paramparça edilmiştir. Kamu görevlisi olmayan aile sağlığı merkezi personellerinin kadro beklentisi tüm hakları korunarak bir an önce karşılanmalıdır” dedi.
“YOKSULLUK SINIRI ÜZERİNDE TEMEL ÜCRET ÖDENSİN”
Diğer emekçilere verilecek olan seyyanen 8 bin TL ve diğer yüzdelik zamların ASM’lerde çalışan herkesi kapsaması gerektiğini ifade eden İnci, “ASM’lerde çalışan tüm emekçilere tek kalemde emekliliğe yansıyan yoksulluk sınırı üzerinde temel ücret ödenmelidir. Temel ücret üzerine; yapılan işin riski ve niteliği, hizmet yılı, eğitim durumu, kıdem yılı gibi kriterler ile giydirilmiş ücret belirlenmelidir. Temel ücret tüm çalışanların hakkıdır” dedi. (Adana/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et