Hatay'da emek ve meslek örgütleriyle buluşma: Eğitim, sağlık, altyapı alarm veriyor
Deprem bölgelerini ziyaret kapsamında Hatay’da olan EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, EMEP GYK Üyeleri Sedat Başkavak ve Halil İmrek, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB temsilcileriyle bir araya geldi.
Fotoğraf: Evrensel
Işılsu BAŞKAVAK
Hatay
Deprem bölgelerini ziyaret kapsamında Hatay’da bulunan Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca ve Emek Partisi GYK Üyeleri Sedat Başkavak ve Halil İmrek DİSK, KESK, TMMOB ve TTB temsilcileriyle bir araya geldi. Sendika ve oda temsilcileri depremin üstünden geçen 5 aya rağmen çözülemeyen sorunları dile getirdiler, atılması gereken adımları sıraladılar.
Barınma, sağlık, hijyen, içme suyu, eğitim açısından ciddi altyapı ve planlama sorunlarının devam etmesinin hem halkı hem de bu hizmetleri sunan kamu emekçilerini hayati bir biçimde etkilediğini anlatan temsilciler, Hatay’ın özel afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini ifade etti.
HASTALIKLAR ARTIYOR, SAĞLIK HİZMETİ VERİLEMİYOR
Hatay Tabip Odası Başkanı Sevdar Yılmaz sağlık hizmeti verecek kurumların yeterli altyapıya ve donanıma sahip olmaması yüzünden poliklinik hizmetinde bile aksaklıklar yaşandığını, kentte cerrahi işlem yapılamadığını, normal doğum - sezaryen yapılabilen tek bir hastane olduğunu onun da özel sağlık kuruluşu olduğunu dile getirdi. Yılmaz “Ameliyathanelerin soğutma ve hepa filtrelerinin çalışmaması sebebiyle basit cerrahi işlemler bile yapılamamakta ve sadece poliklinik hizmeti verilebilmekte. Anne bebek ölümleri riski artmış durumda. Gebeler Defne’den 120 km uzaklıkta bulunan Dörtyol’a sevk edilip, doğumlar ancak orada yapılabilmekte. Hatay’da bulunan 5 ilçede ücretsiz doğum yapılabilecek bir yer bulunmamaktayken özel hastanelerde muayene ücretleri 300 ile 600 TL arasında değişiyor” dedi.
Kentte kontrolsüzce ve sağlığa etkileri düşünülmeden devam ettirilen enkaz kaldırma ve moloz sorunu yüzünden astım, göğüs ve boğaz hastalıkları, solunum sorunları ve alerjilerin arttığını, ilerleyen süreçte kronik hastalıklara davetiye çıkarıldığını aktaran Yılmaz, asbest tehlikesine de dikkat çekti.
Hatay’da görev yapan sağlık çalışanlarının da sorunlarına dikkat çeken Yılmaz, “Hiçbir altyapı yokken performans kriterlerini tutturmaya zorlanma, mobbing, ödemelerin geç ve eşitsiz yapılması sağlık çalışanlarını burada kalmalarını zorlaştırmış durumda. 43 aile sağlığı merkezi yıkılmış durumda ve bunların yeniden kurulabilmesi için bu merkezlerde doktorların kendi cebinden 3-4 milyon harcaması gerekiyor. Bu süreçte devletten herhangi bir katkı da yok. Bu halk sağlığı için de ciddi bir risk” dedi.
EĞİTİMDE BELİRSİZLİK: AYAKTA KALAN OKULLAR VALİLİK, JANDARMA YAPILDI
MEB’in 27 Mart’a kadar tatil olan okulları bir yazı ile önce 5 ilçede, nisan ayında tüm ilde açıldı diye duyurduğunu, ama fiilen eğitim verilemediğini anlatan Hatay Eğitim Sen Şube Başkanı Özgür Traş okulların başkaca kamu kurumlarına dönüştürüldüğünü söyledi. “Tüm okullar açılmış gibi söylemlerde bulunulmasına rağmen bu durum sadece sembolik bir şekilde kaldı. Eğitim etkin bir durumda değil. İl merkezinde 5 okul valilik, kaymakamlık, jandarma gibi kurumların hizmet binasına çevrildi. Bunların üçü kentin en büyük okulları, bu okullarda okuyan öğrenciler ve öğretmenlerin ne olacağı belli değil. Eğitime belirsizlik hakim” dedi. Eğitim emekçilerinin ciddi bir barınma sorunu yaşadığını, eylülde açılacak okullar için hiçbir hazırlık yapılmadığını aktardı.
TÜM KENT MOLOZ ALANI HALİNE GELDİ
Hatay İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı İnal Büyükaşık kentin yeniden yapılandırılmasında bilimin, tekniğin ve halkın ihtiyaçlarının esas alınmaması yüzünden hem bürokratik hem hukuki hem de teknik ciddi sorunlar yaşandığını aktardı. Maliyet hesabıyla yapılan yıkımların, kent dokusunu düşünmeden atılan adımların kentte halk için sağlık sorunları yarattığını, ilerleyen süreçlerde de plansız ve tümüyle ranta dayalı bir yeniden inşaya zemin hazırlığı olduğunu söyledi. Büyükaşık, “Buradan gelen en büyük talep ise Hatay halkının burada kalması ve geri dönmesi için yeterli olanakların sağlanması” dedi.
ANCAK HALKLARIN DAYANIŞMASIYLA ÇÖZÜMLER BULUNABİLİR
Bütün bu sorunlar ve taleplerle birlikte Sevda Karaca tüm yaşanan zorluklara ancak deprem bölgesinde yaşayan halkların dayanışmayla hep bir ağızdan ses yükselterek çözümler bulunabileceği ve depremi yaşayan şehirlerin tekrar kurulabileceğini dile getirdi.
