Yüksek Ziraat Mühendisi Hatip Altekin: Tarım arazileri imara kurban ediliyor

Ramis SAĞLAM
İzmir

Ege Bölgesi’nde zeytin yetiştiriciliği uzun yıllardır farklı sorunlar yaşamaya devam ediyor. İzmir Urla’da GEMA Vakfının ev sahipliğinde gerçekleştirilen zeytin çalıştayına Urla İlçe Tarım Müdürlüğü, İzmir Büyük Şehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü, Foça Zeytinyağı Kooperatifi katıldı.   

Çalıştaya katılan Foça Zeytin Yağı Kooperatifi tarım danışmanı Yüksek Ziraat Mühendisi Hatip Altekin ile Urla’daki zeytin ağaçlarındaki gözlemlerini ve zeytinciliğin sorunlarını konuştuk.  

“ZEYTİN BAHÇELERİ ACİLEN ISLAH EDİLMELİ”

Urla’da zeytin bahçelerinin bakımının aksatıldığını net bir şekilde gözlemlediğini belirten Altekin, zeytin ağaçların yaş ortalamasının yaklaşık 60 yıl olduğunu, ağaçların budanmaması nedeniyle çalılaştığını ve meyve vermeyen ağaçların yapraklarının sararmaya başladığını söyledi. 

Ziyaret ettikleri bahçelerde yanlış budamadan dolayı ağaçların düzgün büyümediğini ve sürgün vermediğini dile getiren Altekin, “Urla’da Zeytin Bahçelerinin acilen ıslah edilmesi gerekmektedir. Bunun için şimdiden yerel halka budamanın nasıl yapılması gerektiği ilgili uzman ekiplerce eğitim verilmelidir. Kasım ayından başlamak üzere Urla’da bulunan zeytin ağaçlarının tamamına şekil ve verim budaması yapılmalı. Sulamanın zamanında ve düzenli yapılması gerektiği anlatılmalı ve çiftçiler damlama sulama yapmaları konusunda teşvik edilmedi” dedi.

“YARIMADA’DA TARIM BİTİYOR”

Urla’da zeytin alanların bakımsız olduğuna dikkat çeken Altekin, “Tarım arazilerine yapılan villalar dikkat çekiyor. Yerel halka ‘Bu kadar lüks evler nasıl oluyor da buralara yapılabiliyor’ diye sorduğumuzda, aldığımız cevap bizi şaşırtmadı. Bu yapıların sahiplerinin yüzde 70’i yabancı uyruklu olduğu, kalan diğer yüzde 30’nun ise İstanbul’dan buraya göç eden vatandaşlara ait olduğunu öğrendik” diye konuştu. 

Yerel halk tarlasını iyi fiyat veren kişilere sattığını söyleyen Altekin, “Bu durum, Yarımada’da tarımın bitmesine neden oluyor. Ne yazık ki tarım arazilerimizi yabancı sermayeden kurtaramayacağız. Gün geçtikçe ilçemiz daha yabancılaşıyor. Yerel halkın elinde alınan bağ, bahçe ve evinden sonra ilçede tanıdığımız kimse kalmıyor. Urla gibi güzelim ilçede göç edip gidiyorlar bir bir” dedi.  

“KÖYLÜ TARIMDAN UZAKLAŞIYOR”

Her geçen gün yeterince destek görmeyen köylünün yoksullaştığını ve tarımdan uzaklaştığını ifade eden Altekin, “Eskiden tarlasından hasat ettiği üründen aile geçimini sağlayacak geliri elde ederken, gelinen noktada tarımsal üründen zarar ediyor. Tarımsal alanların ıslah edilmesi ve yerel halkın sahip olduğu alanlarda gelir elde etmesi sağlanmalı ve devlet destek vermeli” diye ekledi.