MKE ile ilgili soru önergesine hâlâ yanıt verilmedi
EMEP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, 13 Haziran’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a MKE'de yaşanan patlamaya dair soru önergesi vermişti.
Fotoğraf: TBMM
EMEP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, MKE’nin roket ve patlayıcı fabrikasında meydana gelen, 5 işçinin hayatını kaybettiği patlamaya ilişkin ihmallerin açığa çıkarılması için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a soru önergesi vermişti. Meclis içtüzüğüne göre soru önergeleri 15 gün içinde yanıtlanması gerekirken, bir ayı aşkın süre geçmesine rağmen yanıtlanmadı.
İskender Bayhan 13 Haziran’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a şu soruları yöneltmişti:
- 2013, 2018, 2020 yıllarında da iş kazalarının yaşandığı MKE fabrikalarında, aradan geçen zamanda hangi tür önlemler alınmıştır?
- Eski teknolojiye sahip olan, işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından risk oluşturan üretim yapısının ve kötü çalışma koşullarının yeni facialara yol açabileceği konusunda defalarca girişimde bulunulmasına rağmen 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa uygun önlem ve değişiklikler yapılmış mıdır?
- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişlerinin yapmış olduğu denetlemelerde ortaya konulan ölümlere yol açacak tehlikeler giderilmiş midir? Yoksa eski teknolojiyle ve İSİG önlemleri alınmadan üretime devam mı edilmiştir?
- Patlama ve ölüm riskinin en yüksek olduğu üretim alanları olan nitrogliserin atölyesi ve dinamit atölyesinde çalışan işçilerin eğitimleri hangi standartlarda verilmektedir? Hayatını kaybeden işçiler mevzuata uygun bir şekilde mi orada bulunmaktadır?
- Kurumda işçi sağlığı ve iş güvenliği denetimleri hangi periyotlarla yapılmaktadır? Müfettişlerin denetimlerinde iş güvenliğine aykırılıklar tespit edilmiş midir? Tespit edilmişse giderilmesi için hangi adımlar atılmıştır?
- İşçilere her işin özelliğine uygun standartlarda koruyucu malzeme verilmekte midir?
- Atölyelerin fiziki konumları, zeminleri statik elektriğe duyarlı mıdır?
- İşçiler norm kadroya göre mi çalışmaktadır?
- MKE’nin iki yıl önce anonim şirket olmasının ardından kaç işçi kurumdan ayrılmıştır? Personel eksiği tamamlanabilmiş midir?
- Patlamanın meydana geldiği dinamit atölyesinde kaç işçi çalışmaktadır? Cumartesi günü mesaiye çağrılan işçiler bakım için mi üretim için mi görevlendirilmiştir?
- İşçilerin bakım için mesaiye çağrılmasına rağmen sonradan üretim hazırlığı yapıldığı iddiası doğru mudur?
- İş yoğunluğu ve dikkat eksikliği faktörlerinin bu tip çok tehlikeli işlerde iş cinayetlerine neden olduğu bilinmektedir. Personel sayısı azalmasına rağmen üretim artışına gidilmiş midir?
- İşçiler işin yoğunluk durumuna göre birden fazla atölyede görevlendiriliyor mu? Farklı kimyasalların ve farklı teknik bilginin gerektiği atölyelerde aynı işçilerin görevlendirilmesi işçi sağlığı ve güvenliği açısından hangi tehlikeleri barındırmaktadır?
- 2012’de yürürlüğe giren 6331 sayılı yasa kapsamında işçi sağlığı ve güvenliği eğitim ve kontrollerinin TTB ve TMMOB gibi kurumların elinden alınarak, ortak sağlık ve güvenlik birimleri (OSGB) aracılığıyla piyasaya açılmasının bu iş kazalarının artışına etkisi var mıdır?
- İşçi sağlığı ve güvenliği eğitim ve kontrollerinin ortak sağlık ve güvenlik birimlerine (OSGB) devredilmesinin ardından MKE’deki iş sağlığı ve güvenliği birimi dağıtılmış mıdır?
ACİLEN ÖNLEMLER ALINMALI
Bayhan dün Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Bakandan hiçbir yanıt alamadık fakat aradan geçen bir ayın ardından yaşanan bu patlama, işçilerin sağlığı ve güvenliğinin bu kölelik düzeni uğruna nasıl hiçe sayıldığını gözler önüne sermektedir. Art arda gerçekleşen ve neredeyse MKE’de istikrar haline gelen bu iş cinayetleri ve patlamalar (1986, 1988, 1997, 2008, 2012, 2013, 2018, 2023) fıtrat ya da kader değil sermayenin kar hırsının istikrarıdır. İSİG önlemlerini ve işçilerin canını maliyet kalemi olarak gören düzenin resmidir. Ağır ve tehlikeli iş kollarında çalışma saatlerinin düşürülerek mola saatlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. İş yerlerinde İSİG’e ilişkin düzenleme ve denetleme yetkisi, işçilerin belirlediği temsilcilerde olmalıdır. Ayrıca üniversiteler, sendikalar, TTB ve TMMOB’den oluşan bağımsız bir kurul, çalışma yaşamına ilişkin tüm düzenlemeleri yeniden ele almalıdır” dedi. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)