Mahkeme kuyu sayısını değiştiren şirketin oyununu yutmadı: 9 JES’in de ÇED raporu iptal edildi
Mahkemenin “ÇED gerekli değildir” kararını iptal ettiği şirket, projesinde yer alan 14 kuyu sayısını 9 kuyu olacak şekilde revize ederek yeniden ÇED raporu aldı. Mahkeme ikinci ÇED’i de iptal etti.
Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
Özer AKDEMİR
Manisa’nın Salihli ilçesi Adala beldesi yakınlarında yapılmak istenen ve mahkeme tarafından “ÇED gerekli değildir” raporu iptal edilen jeotermal enerji santrali (JES) şirketinin hukukun arkasından dolanma çabası da sonuçsuz kaldı. Mahkeme şirkete 9 kuyu açılması için valilik tarafından verilen “ÇED olumlu” raporunu da iptal etti.
KUYU SAYISI AZALTIP YENİDEN “ÇED OLUMLU” KARARI
Salihli ilçesi Dombaylı-Adala mevkiinde Dinamik Enerji Yatırımları San. AŞ tarafından yapılmak istenen JES kuyuları için verilen “ÇED gerekli değildir” kararı Salihli Çevre Derneği tarafından açılan dava sonrası mahkeme tarafından bölgede bulunan zeytinlikler ve sulama kanalları gerekçe gösterilerek iptal edilmişti. Mahkemenin bu kararının ardından şirket projesinde yer alan 14 kuyu sayısını 5 azaltıp 9 kuyu olacak şekilde revize ederek Manisa Valiliğine tekrar başvurmuş Valilik bu başvuruya da ‘ÇED olumlu’ kararı vermişti. Bu karara karşı da dava açan dernek hukuk mücadelesini sürdürdü.
BİLİRKİŞİ RAPORU BİRÇOK EKSİKLİĞİ ORTAYA KOYDU
Manisa İdare Mahkemesi kararında dava sürecinde yapılan bilirkişi keşfi raporunu esas aldı. Bilirkişi raporunda proje tanıtım dosyasında planlanan etkinlik ile ilgili olarak ziraat ve jeofizik mühendisliği açısından eksikliklerin bulunduğu ve proje tanıtım dosyasının (PTD) yetersiz olduğunun belirtilmişti. Bilirkişiler ziraat mühendisliği açısından, çevresel etki değerlendirme raporu çok genel hazırlandığı için yeterli olmadığı; kirletici unsurların önlenmesi ile ilgili açıklamanın ÇED dosyasında yeterli olmadığı ve sondaj kuyularının Gediz Nehri’ne yakın olmasından dolayı jeotermal suyun çıkarılması esnasında yüzey tatlı su tabakasına bulaşımının olup olmadığının anlaşılması için izleme kuyularımın açılmasının gerekli olduğu; bununla ilgili herhangi bir açıklamanın ÇED dosyasında bulunmadığı gibi birçok eksikliğe dikkat çekmişti. Bilirkişi raporu projesinin toprak koruma projesinin olmadığı, jeofizik çalışmaların ÇED raporunda yeterince tanımlanmadığı, PTD’de sunulan verilerin sonuçlarının jeotermal bir sistemin karakterini çözecek nitelikte olmadığı, yeterli yorumun yapılmadığı ve sonuçların sondajlar ile desteklenmediği eksikliklerine de dikkat çektiler. Mahkeme heyeti bilirkişiyi raporunda yer alan bu eksikliklerin altını çizdiği kararında projenin ÇED olumlu kararını iptal etti.
AVUKAT DEĞERLİ: ÇED RAPORLARININ NASIL VERİLDİĞİNE BİR ÖRNEK
Şirketin mahkemenin ilk dosyada ‘ÇED gerekli değildir’ kararını iptal etmesinin ardından 4 kuyuyu iptal ederek, ÇED olumlu kararı aldığını hatırlatan Av. Seçil Ege Değerli şunları söyledi: “İptal ettikleri 4 kuyu için ufak tefek değişiklikler yapıp tekrar ‘ÇED gerekli değildir’ kararı almışlardı. Buna karşı da ayrı bir dava açmıştık ve o davayı da kazandık. Aslında poligonlarda çok bir değişiklik yapmadan kanuna karşı hile kapsamında, tekrar başvurularla yeniden kararlar çıkarıyorlar. Önemli olan konu valiliklerin, bakanlığın bu verilen izinler mahkemece iptal edilmesine ve yargı süreçlerinde bunların zararları ortaya konmasına rağmen yeniden yeniden bu izinleri veriyor olması. TCK kapsamında bu suçtur ve aslında ÇED dosyasındaki incelemelerin de tamamen usulen yapıldığını, bilimsel teknik değerlendirmeler yapılmadığını gösteriyor. İzinler, yargı karaları, bilimsel görüşler hiç dikkate alınmadan yasak savma zihniyetiyle veriliyor. Bu husus aslında tüm ekoloji mücadelesinde verilen yargı kararları ile ispatlanıyor.