20 Temmuz 2023 18:49

Suruç Katliamında yaşamını yitirenler İstanbul'da anıldı, polis kitleye müdahale etti

Suruç Katliamında yaşamını yitirenler, katliamın 8. yılında İstanbul Kadıköy'de gerçekleştirilen açıklama ile anıldı. Anmanın ardından kitleyi çember içerisine alan polis, gözaltı yaptı.

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Paylaş

Suruç Aileleri İnisiyatifi, Suruç Katliamı’nın 8. yılında, İstanbul Kadıköy'de basın açıklaması düzenledi. Suruç Katliamı'nda hayatını kaybedenlerin fotoğraflarının taşındadığı anmada "Kalplerimiz adalet için atsın" yazılı pankartı açıldı.

Çerkes bayrağı, LGBT bayrağı, Beşiktaş atkısı ve Suruç'ta yaşamını yitiren Koray Çapoğlu ile özdeşleşen Trabzonspor formasının da açıldığı anmaya Suruç aileleri, Cumartesi Anneleri, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Yeşil Sol Parti Milletvekilleri Cengiz Çiçek, Çiçek Otlu, Celal Fırat, HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu, TİP Milletvekili Sera Kadıgil ve çok sayıda siyasi parti temsilcisi katıldı.

Eylemde sık sık "Suruç için adalet, herkes için adalet", "Suruç'u unutma, unutturma", "Suruç'un hesabı sorulacak" sloganları atıldı.

POLAT: KİMLERİN YOL VERDİRDİĞİNİ BİLİYORUZ

Anmada Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) adına konuşan Birkan Polat, Suruç'ta katledilen 33 kişiyi anarak sözlerine başladı ve ekledi: “Katliamın üzerinden tam 8 yıl geçti. Acımız büyük ama öfkemiz daha da büyük. 33 düş yolcusu yıkılmış bir kentin yaralarını sarmaya, halklar arasındaki dayanışmayı, mücadeleyi büyütmek için yola çıkmışlardı. Halklar arasındaki dayanışmayı, mücadeleyi istemeyenler, yoldaşlarımızı katlettiler. 8 yıldır mahkemede bir tiyatro işliyor. Adil bir yargılanma için etkin bir araştırma yapılmıyor. Biz biliyoruz, yoldaşlarımızı kimler katlettiğini. O bombacıyı oraya kimlerin gönderdiğini gayet iyi biliyoruz. Suruç ailelerimizi yargılamaya çalışıyorlar. Gençlik örgütlerimizi her türlü baskı, zulüm, tutuklamayla yıldırmaya çalışıyorlar. Ama nafile işte bu abluka boşuna, nafile. Bizler buradayız. 33’lere sözümüz mücadele olacak, devrim olacak, onların ayak izlerini mutlaka ama mutlaka takip edeceğiz"

KILIÇGÜN UÇAR: ORTAK MÜCADELE TÜRKİYE HALKLARI İÇİN GEREKLİLİK

Ardından Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsğ ve Milletveli Çiğdem Kılıçgün Uçar söz aldı.

2015'te Suruç'ta katledilenlerin demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesini sadece Kürt halkına bırakmayan, onlara destek olmak amacıyla hem Türkiye'de hem de Kürtlerin bulunduğu Orta Doğu coğrafyasında demokratik bir yaşamın ortak yaşam iradesinin mümkün olduğunu göstermek için yola çıktığını belirten Uçar, "Suruç'ta aklımıza gelmeyecek bir yöntemle arkadaşlarımız katledildi. Onların başlatmış olduğu mücadelenin o günden bugüne devlet ne kadar adaletsizliği sürdürse de bizim mücadelemize rehber olduğunu ifade etmek isterim" dedi.

"Suruç'ta oğlunu kaybeden Besna anne çok çabuk tutuklandı, ama Suruç davasının failleri ve karar vericileri halen yargı önüne çıkarılmadı. Adaletsizliğin derinleştiği yer neresiyse oraya bakmak lazım" diyen Uçar sözlerine şöyle devam etti: "O yüzden bütün demokratik kamuoyunu Demokrasi mücadelesine inanan herkesin Suruç aileleriyle birlikte ve suruç adaletini savunma yönünde olması bugün önümüzde büyük bir zorunluluk olarak duruyor. 20 Temmuz'da Suruç'ta katliam yaşadık, adres belli IŞİD. 22 Temmuz 2015'te Urfa Ceylanpınar'da 2 polis memuru öldürüldü. Halen olay karanlıkta. İktidar 24 Temmuz'da çözüm sürecini fiili olarak bitirdi. Daha dün konuşulan barış, daha dün konuşulan çözüm süreci bir günde bitirilmiş oldu. Dolayısıyla biz bu sürecin kendisinin 2014 MGK kararlarıyla açığa çıkan çöktürme planı olduğunu biliyoruz. Tek adam rejimi bu katliamlar üzerinden varlığını inşa etmiştir ve bu katliamlar üzerinden de kendi devamlılığını, kendi sürekliliğini sağlamaya çalışıyor. Bütün demokrasi güçlerinin mücadelesini sadece bizler açısından değil, bu ülkede hepimiz için bir gereklilik olduğunun farkındayız."

KADIGİL: UNUTMAYACAĞIZ

Daha sonra söz alan TİP Milletvekili Sera Kadıgil ise “Bir kere daha acınızı paylaştığımızı ifade etmek istiyorum. 40 derece sıcakta evladı katledilen aileler, Kadıköy'ün göbeğinde oturuyorlar etrafımızda. Bir abluka var sadece bu meydanda değil, Kadıköy’ün her sokağında, her köşede onlarca yüzlerce polis bekliyor şu anda. Neden bunu yapıyorlar? Daha 2 gün önce 6 arkadaş tutuklandı. Tutuklular, sebebi Suruç için adalet istemeleri. Sebebi Suruç’u unutturmamak istemeleri sebebi bu. Göz göre göre 33 genci bombalayıp öldürdüklerini unutmamanızı istiyorlar. O canlı bomba katilin bir saat önce emniyet aramalarında adının geçtiğini unutmamanızı istiyorlar. MİT raporlarını emniyet istihbaratını unutmamanızı istiyorlar. 'Konuşursam yer yerinden oynar' diyen Ahmet Davutoğlu'nun bir kez olsun ifadesine bile başvurulmadığını, her birinin kafasını kuma gömdüğünü unutmamanızı istiyorlar ve biz de diyoruz ki inadına bu çocukların savunduğu barış iradesi adına unutmayacağız. Unutmayacağız, unutturmayacağız."

"ASIL SORUMLULAR HÂLÂ YARGILANMADI"

Basın açıklamasını Suruç Aileleri İnisiyatifi adına Ezgi Gürbüz okudu. 8 yıldır 33 düş yolcusu için adalet aradıklarına dikkati çeken Gürbüz, katliamda asıl sorumluların hâlâ yargılanmadığının altını çizdi. Gürbüz, "Onların düşlerini hayata geçirmeye çalışıyoruz. Acımız ve öfkemiz ilk günki gibi büyük. 8 yıldır sokaklarda, meydanlarda, mahkeme salonlarında adalet aramaya devam ediyoruz. Bin yıl geçse de Suruç için adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Mahkemede yeni eklenen delillere rağmen bir yol bile alınamadı. Son mahkemede bombacı katil Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün IŞİD’e katıldığı bilgisi verilmesine rağmen Suruç katliamından saatler önce emniyet tarafından iki kez sorgulandığı ortaya çıktı. Hem Amed katliamının faili Orhan Gönder hem de Suruç ve Ankara katliamlarının failleri Şeyh Abdurrahman ve Yunus Emre Alagöz aileleri tarafından ihbar edilmiş olmalarına karşın haklarında hiçbir önlem alınmamış, kimlik tespitleri yapılmış ancak haklarında hiçbir önleyici tedbir alınmamıştır. Devletin hiçbir üst düzey yetkilisi bu konuda sorumluluk üstlenmemiş, güvenlik açıkları sahiplenilmemiş ve görmezden gelinmiştir" dedi.

Suruç Katliamı'nın planlı bir katliam olduğunu vurgulayan Gürbüz, delillerin karartıldığını söyledi. Gürbüz, “Deliller karartılıyor. Avukatımız Gülhan Kaya tutuklandı, çocuklarımız ve 33’lerin yoldaşları tutuklu. 3 gün önce bugünkü anmaya çağrı yapan gençlik örgütleri ise işkence ile gözaltına alındı. 33’lerin yoldaşlarından 6’sın hukuksuzca tutuklandı. Suçları ne? Adalet istemek. Mahkeme adalet arayan biz ailelerin, yaralıların, avukatların hiçbir talebini karşılamadı. Tekrar soruyoruz adalet nerede?" diye konuştu.

"ADALET MÜCADELESİNİ YÜKSELTECEĞİZ"

Roboski ve 5 Haziran Diyarbakır HDP mitinginde yaşanan katliam aydınlatılsaydı Suruç'un gerçekleşmeyeceğini vurgulayan Gürbüz, katliamların aydınlatılmadığına dikkati çekti. Gürbüz, "Suruç katliamı aydınlatılsaydı Ankara Gar katliamı olmazdı. Kimi zaman Hrant Dink’in, Berkin Elvan’ın, Cumartesi Annelerinin, Şenyaşar Ailesinin, Hande Kader’in sesi olmaya çalıştık. 33 düş yolcularının düşlerini savunmaya, kardeşlik ve eşitlik köprüsü kurmaya, adalet mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz. 8 yıllık adalet mücadelemizin konusu olan taleplerimizi  bir kez daha söylüyoruz. Tutuklu bulunan Suruç ailelerimiz, yaralılarımız ve avukatlarımız serbest bırakılsın” dedi.

GÖZALTINA ALINDILAR

Açıklama sonrası yapılan oturma eyleminin ardından dağılan kitleye polis müdahale etti. Kitleyi çember içine alan polis, basın mensuplarını ise görüntü alamamaları için alandan uzaklaştırdı.

Gelen bilgilere göre çember içerisindekiler ters kelepçe ile gözaltına alındı, kaç kişinin gözaltına alındığı henüz bilinmiyor.  Öte yandan eylemleri takip eden Artı TV muhabiri Umut Taştan da ters kelepçe ile gözaltına alındı. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

BM, Rusya'nın tahıl koridoru anlaşmasını sonlandırma kararını görüşmek için toplanacak

SONRAKİ HABER

"Gazetecilik bir temas ve mesafe mesleğidir"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa