21 Temmuz 2023 14:06

Boğaziçi'de öğrencilerden yurt eylemi: Barınma hakkımız gasbedilemez

Boğaziçi Üniversitesi kayyum yönetimin önlem almaması sonucu bine yakın öğrencinin barınma hakkından mahrum kaldığını belirten öğrenciler yaptıkları eylemde “Barınma hakkımız gasbedilemez” dedi.

Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/Evrensel

Paylaş

Pek çok üniversitede öğrenicilerin yurt yetersizliği ve fahiş kiralar nedeniyle etkileneceği barınma krizi; henüz 2024 güz dönemi başlamadan Boğaziçi Üniversite’sinde baş gösterdi. Depreme dayanıklı olmadıklarının tespitinin ardından iki yurdun yıkılması bir yurdun ise güçlendirme çalışması kapsamında boşaltılmasının ardından 20 Temmuz’da Boğaziçi Üniversitesi’nde yurt başvuru sonuçları açıklandı. Boşaltılan yurtlardan 1. ve 2. Kuzey yurtlarının 709, Superdorm'un ise, dönem içinde ranza eklemesi yapıldığı için tam bilinemeyen, 950 civarında öğrenci kapasitesi vardı.

Atanmış yönetimin yıkılan boşaltılan yurtların yerine bir alternatif sunmaması nedeniyle aralarında depremzede öğrencilerin de olduğu pek çok öğrenciye yurtta barınma hakkı çıkmadı. Evrensel’e konuşan öğrenciler yaşayacakları barınma problemini anlattı, öğrenciler “Ücretsiz, nitelikli barınma haktır; gasp edilemez” şiarıyla basın açıklaması düzenledi.

"BARINMA KRİZİNE DAİR HİÇ ÇABA SARF EDİLMEDİ"

Güney Kampüs meydanında 12.15’te düzenlenen basın açıklamasında sık sık “Yandaşlara değil barınmaya bütçe”, “Kameraya değil öğrenciye bütçe”, “Güvenliğe değil barınmaya bütçe”, “Ücretsiz, nitelikli barınma” sloganları atıldı.

Basın açıklamasını öğrenciler adına Barış Babaoğlu okudu. Açıklanan kura sonuçlarında beklediklerinden farklı olmayan bir tabloyla karşılaştıklarını, bine yakın öğrencinin barınma hakkından mahrum kalacağını ifade eden Babaoğlu, “Boğaziçi yönetimi depreme dayanıklı olmayan yurtları yıkıyor ama bu süreçte kendi öğrencisini açıkta bırakıyor. Öğrencilerin nerede kalacağı, barınıp barınamayacakları ise dikkate alınmıyor. Bu süreçte Öğrenci Temsil Kurulunun bütün çabalarına rağmen öğrencilerle şeffaf ve dürüst bir bilgi akışına girmediler. Krizin çözümüne veya hafifletilmesine dair hiçbir yapıcı adım atılmadı” dedi.

İlerleyen zamanlarda öğrenci temsilcilerine toplantı verilmemeye ve talep edilen dilekçelerin reddedilmeye başlandığını söyleyen Bababoğlu, “Temsilciliğe kendi kendilerine İstanbul Büyükşehir Belediyesine gitmelerini, Boğaziçi yönetimini bu işe dahil etmemelerini söylediler. Kampüslerimizi kamerayla ve özel güvenlikle ağzına kadar doldurmak konusunda elini sakınmayan Boğaziçi yönetiminin kendi öğrencilerine yurt bulma konusunda bu kadar noksan olmaları dikkate değerdir” diye konuştu.

“SIRA ARKADAŞLARIMIZ BARINANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ”

Dünya Bankasından yüklü miktarda kredi çekildiğini, Boğaziçi yönetiminin sosyal medya için 1 milyon 444 bin 300 lira, yalnızca genel sekreterliğin makam masası, koltukları, perdeleri için 353 bin 400 lira harcama yapıldığını hatırlatan Babaoğlu; “Bu bonkörlük öğrencilerin temel barınma hakkı tehlikedeyken nerede” diye sordu.

Yurt krizi çözülene ve bütün öğrenciler insanca barınma haklarına kavuşana kadar mücadeleyi büyüterek sürdüreceklerinin altını çizen Babaoğlu öğrencilerin taleplerini sıraladı:

Şeffaf ve detaylı bir şekilde yapılan bütün harcamaların ve binaların depreme dayanıklılık raporlarının paylaşılması.

Öğrencilerin yurt kurasına seçilme kıstaslarında hangi sosyo-ekonomik durumlara bakıldığının açıklanması

Yurt ihtiyaç bursu alan ve depremzede olan öğrenciler neden açıkta bırakıldığının hesabının verilmesi. Bu öğrencileri mağdur edilmemesi.

İstanbul içinde yaşayanlar da dahil bütün öğrencilere insani koşullarda barınma sağlanması.

Kulüp odalarına el konulmasından vazgeçilmesi.

Superdorm gibi güçlendirilmesi acil olmayan yurtların 2023-2024 senesi boyunca öğrencilere açık kalması, maddi gücü yetersiz olan öğrencilere destek sağlanması.

Temsilcilik başta olmak üzere öğrencilerin karar alma mekanizmalarına dahil edilmesi, sözlerinin ve çözüm önerilerinin ciddiye alınması.

“KİRALAR FAHİŞ, KAMPÜSTE YURT YOK”

İki seneyi aşkındır yurtta kalan fakat 2023-2024 senesi için kendisine yurt çıkmayan Nazlı yaşadığı barınma sıkıntısını Evrensel’e anlattı. “Odalara üç katlı ranzaların koyulacağı, ortak alanlara ranza atılacağı gibi ‘kapasite artırma’ söylentileri dolanıyordu, bunların hiçbiri zaten yapılmadı. Superdorm'a sene içinde ranza eklenmişti, bu sefer orası da kapanıyor. Güney Kampüs'teki kız yurduna bakıyorum, 94 kişilik bir kapasitesi var. Öğrenci sayısıyla alakası bile yok. O yüzden hiçbir şekilde öğrencilere yurt bulmak için uğraşıldığını düşünüyorum.”

Kaldığı yurdun cüzi ücreti için dahi okuldan gereksinim bursu aldığını, cüzi bir miktarı dahi ödeyemediğini bilen okul yönetiminin kendisine yurt vermediğini ifade eden Nazlı,”Yurt çıkmadığı zaman birkaç kişi ev bakmaya başladık. Okula yakın, eski bir evde kalmak istiyorsanız 20-25 bin lirayı gözden çıkarmak zorundasınız zaten. Daha eşyası var bunun, ev sahiplerinin de kalabalık kalmaya izin verip vermeyeceği belli değil. Özel yurt dediğimiz evde kalmaktan bile daha pahalı. En yakın KYK yurtları Fatih'te, bilmem ta nerede. KYK yurtlarının niteliği ortada zaten” diyerek pek çok öğrencinin yaşayacağı barınma krizine dikkat çekti.

DEPREMZEDE ÖĞRENCİLERE DE YURT ÇIKMADI

Depremzede olmasına rağmen kendisine yurt çıkmayan öğrencilerden biri de deprem sırasında Hatay’da olan Semra. Semra, okula girdiği günden beri yaşadığı barınma sorunlarını, “2021 girişliyim, o sene de benim eğitimim yurt yetersizliği nedeniyle diğer arkadaşlarımla beraber çevrimiçiydi. Size yurt yapacağız dediler, yapmadılar bu arada onu da. Ben artık okulu görmek için hazırlığı senenin yarısında atlayıp yurda yerleştim, bir buçuk senedir de yurtta kalıyorum. Bir senemi 1. Kuzey yurdunda geçirdim, 6 Şubat depremlerinde geri İstanbul'a döndüm, tekrar 1. Kuzey'e yerleştim. Ben orada kalırken yurdun depreme dayanıksız olduğunu, bunu da bir süredir bildiklerini söylediler. Bu sene de yurt çıkmadı” diye anlattı.

Altı oda arkadaşından hiçbirine yurt çıkmadığını ifade eden Semra, yaşadıkları belirsizlik hakkında “Hepimiz tek bir evde kalacağız çünkü ev kiraları çok yüksek. Ben zaten depremzedeyim, sürekli gidebileceğim bir ev de yok. Bizi deprem riskiyle yurttan çıkardılar fakat İstanbul’daki evlerin çoğu da güvenli değil. Bizim bütçemize uygun olanlar hiç değil. Bizi benzer bir şeyi yaşamaya zorluyorlar ve bu çok korkunç” diye konuştu. (istanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

KHK ihracının ardından göreve iade edilen Eğitim Sen Yöneticisi İsmet Akyol yeniden Çaycuma'da

SONRAKİ HABER

BES: Vergi ve harçlar iptal edilsin, kayıplarımıza kalıcı çözüm getirilsin

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa