Gazetecilere "intikam soruşturması": Fırat Can Arslan tutuklandı!

Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Delal Akyüz, MA muhabiri Fırat Can Arslan ve T24 editörü Sibel Yükler, sabah saatlerinde evlerine düzenlenen baskınlarla gözaltına alındı. Gazetecilerin bilgisayarlarına da el konuldu. Bianet editörü Evrim Kepenek’in evine de öğle saatlerinde baskın düzenlendi. Polisler, aramanın ardından Kepenek'i plastik kelepçe takarak gözaltına aldı. Gazeteci Evrim Deniz de Diyarbakır'da ifade için çağrıldığı Huzur Polis Merkezi Amirliğinde gözaltına alındı.

Gazetecilere, Diyarbakır'da gözaltına alınan ve 13 ay sonra görülen ilk duruşmada tahliye edilen 18 gazetecinin iddianamesini hazırlayan savcı ile davaya bakan heyette yer alan eşinin tayinlerine dair paylaşımları gerekçe gösterilerek "terörle mücadelede görev alan kamu görevlisini hedef gösterme" suçlaması yöneltildi.

Emniyet ifadesi tamamlanan gazetecilerden Fırat Can Arslan tutuklanma istemiyle, Sibel Yükler ve Delal Akyüz ise adli kontrol uygulaması istemiyle mahkemeye sevk edildi. SEGBİS ile hakimlikte ifadesi alınan Arslan hakkında tutuklama kararı verildi! Akyüz, Yükler ve Evrim Deniz adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakıldı.

Emniyetteki ifade işlemi tamamlanan Evrim Kepenek'in ise bu gece gözaltına kalacağı ve yarın Çağlayan’daki İstanbul Adliyesinde SEGBİS ile Diyarbakır Savcılığına bağlanıp ifade vereceği aktarıldı.

Avukat Meriç Eyüboğlu, "Aleni olan bir bilginin haberleştirilmesi bir yana bunun dünyanın her yerinde haber değeri olduğu tüm toplumu ilgilendirdiği de açık. Üstelik haberde ismi geçen savcı ve hakim, ‘terörle mücadelede görev alan kamu görevlisi’ tanımına girmediği için de bu suçlama hukuken tamamıyla temelsiz. Bu intikam gözaltısı, intikam soruşturması” dedi.

SABAH SAATLERİNDE EV BASKINLARI

Delal Akyüz, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan bir soruşturma kapsamında bu sabah İzmir'de evine yapılan baskınla gözaltına alındı. Akyüz, Çankaya'da bulunan İzmir İl Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.

Fırat Can Arslan ve Sibel Yükler de Ankara’daki evlerine düzenlenen baskınlarla gözaltına alınıp Ankara Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.

GÖZALTI GEREKÇESİ HABER PAYLAŞIMI

Delal Akyüz'ün, Twitter hesabından bir haberi retweet ettiği gerekçesiyle gözaltına alındığı ve paylaşımıyla "terörle mücadelede görev alan kişileri hedef gösterdiği" iddia edildi.

Söz konusu paylaşımın, Diyarbakır'da gözaltına alınan ve 13 ay sonra görülen ilk duruşmada tahliye edilen 18 gazetecinin iddianamesini hazırlayan savcı ile davaya bakan heyette yer alan eşinin görev yerlerinin değiştirilmesine dair yapılan haber olduğu öğrenildi.

Sibel Yükler ve Fırat Can Arslan'ın da aynı gerekçeyle gözaltına alındığı aktarıldı.

KEPENEK'E PLASTİK KELEPÇE

Bianet editörü Evrim Kepenek’in İstanbul'daki evine de öğle saatlerinde polis baskın düzenledi.

Bianet'in haberine göre Beyoğlu Güvenlik Şube polisleri kameralar eşliğinde evde arama yaptı. Aramada Kepenek'in ve kardeşinin tüm dijital materyallerine el konuldu. 

Bir saat süren aramanın ardından Kepenek, plastik kelepçe takılarak gözaltına alındı. Kepenek, sağlık kontrolünün ardından Taksim Şehit Haşim Usta Polis Merkezi'ne götürüldü. Kepenek'e de "kamu görevlisini hedef göstermek" suçlaması yöneltildi.

EVRİM DENİZ, İFADE İÇİN GİTTİĞİ KARAKOLDA GÖZALTINA ALINDI

Gazeteci Evrim Deniz de Diyarbakır'da ifade için çağrıldığı Huzur Polis Merkezi Amirliği'nde gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi olarak aynı şekilde savcı ve hakimin tayin haberini paylaşması gösterildi.

PAYLAŞIMLARI SORULDU

Gazeteciler Fırat Can Arslan, Sibel Yükler, Delal Akyüz ve Evrim Kepenek'in emniyetteki sorguları sona erdi.

Arslan'a 18 gazetecinin iddianamesini hazırlayan savcı ile davaya bakan heyette yer alan eşinin tayinlerine dair haberi neden paylaştığı soruldu. Sibel Yükler'e ise Arslan'ın paylaşımını neden retweet ettiği soruldu.

Gazeteciler ise paylaşımın haber değeri taşıdığını, gizli bir bilgiyi paylaşmadıklarını, suçlama konusu yapılan bilginin Hakimler ve Savcılar Kurulu kararnamesi olduğunu söyledi.

Evrim Kepenek’in Taksim Şehit Haşim Usta Polis Merkezi'ndeki ifade işlemi de bitti. İfadede Kepenek’e Bianet’in avukatı Meriç Eyüboğlu ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) avukatı Ülkü Şahin eşlik etti. Polis, Kepenek’e Fırat Can Arslan’ın tweetini neden paylaştığını sordu.

KEPENEK'İN AVUKATI: BU GECE TUTACAKLAR

Bianet'ten Hikmet Adal'ın haberine göre Av. Meriç Eyüboğlu, polisin ilk olarak ifadeyi soruşturma savcısına göndereceklerini ve kararına göre hareket edeceklerini söylediklerini aktardı. “Ancak ifade sırasında polisin yaptıkları telefon konuşmalarından bu gece tutulacaklarını anladık” dedi.

Eyüboğlu “Nitekim ifadeden sonra Evrim’in bu gece gözaltında kalacağı yarın sabah Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde SEGBİS vasıtasıyla Diyarbakır Savcılığına bağlanıp ifade vereceği ‘resmi’leşti" ifadelerini kullandı.

"İNTİKAM SORUŞTURMASI"

"İfadeye davet edilse gidip verecek yıllardır aynı adreste ikamet eden iş yeri, telefonu bilinen kamuoyunca tanınan her zaman erişilebilecek bir gazetecinin ev baskınıyla bir de kelepçelenerek gözaltına alınması üstüne bir gece de gözaltında tutulması tümüyle keyfi, tümüyle hukuk dışı bir durum" diyen Eyüboğlu, "SEGBİS ifadesinin bugün alınmaması da keyfiyetin bir başka göstergesi” diye ekledi.

Av. Eyüboğlu, soruşturmaya dair şunları kaydetti:

“Resmi Gazete'de yayınlanan son hakim savcı atamaların ilişkin haber yapılması ve bu haberin retweetlenmesi. Aleni olan bir bilginin haberleştirilmesi bir yana bunun dünyanın her yerinde haber değeri olduğu tüm toplumu ilgilendirdiği de açık. Üstelik haberde ismi geçen savcı ve hakim, Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 6/1 maddesinde düzenlenen ‘terörle mücadelede görev alan kamu görevlisi’ tanımına girmediği için de bu suçlama hukuken tamamıyla temelsiz. Sonuç olarak tek kelimeyle söylersem bu intikam gözaltısı, intikam soruşturması. Hiçbir hukuki temeli yok.”

ARSLAN TUTUKLANDI!

Emniyet ifadesi tamamlanan gazetecilerden Fırat Can Arslan tutuklanma istemiyle, Sibel Yükler ve Delal Akyüz ise adli kontrol uygulaması istemiyle mahkemeye sevk edildi.

SEGBİS ile hakimlikte ifadesi alınan Arslan hakkında tutuklama kararı verildi. Akyüz, Yükler ve Evrim Deniz adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakıldı.

TEPKİ YAĞDI: MESLEKTAŞLARIMIZI SERBEST BIRAKIN

Gazeteciler ve basın meslek örgütleri, meslektaşlarının gözaltına alınmasına tepki gösterdi.

DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren: Gazetecilere yönelik gözaltı ve baskılar tahammül edilemez bir boyuta ulaştı. Geçen ay bir grup gazeteci meslektaşımız serbest bırakılmasına sevinmiştik. Ama gazetecilere yönelik saldırılar durmuyor. Bu sorun sadece gazetecilerin sorunu değil aynı zamanda bir demokrasi sorunu. Toplum ve demokrasi güçleri gazetecilere, habercilere sahip çıkmalıdır. Yeri yurdu belli olan arkadaşlarımız davet edildiklerinde ifadeye gidebilecekken sabaha karşı evlerine baskın yapılıyor ve gözaltına alınıyorlar. Tutuklu bütün meslektaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır.

MLSA Eş Direktörü Veysel Ok: Savcının, mahkeme üyelerinden biri ile evli olmasının haber değeri vardır. Bu aynı zamanda adil yargılanma için kamuoyunun bilmesi gereken bir bilgidir. Bundan dolayı, gazeteci değil gözaltına alınmayı hakkında soruşturma bile açılmaması lazım. Burada bir suç varsa o da CMK’ye aykırı şekilde gazetecileri kelepçeli bir şekilde gözaltına alan polisler ve bu talimatı veren yargı mensuplarıdır. Savcının görevi de terörle mücadele değildir, her alanda hukuku uygulamaktır.

KAOS GL Editörü Yıldız Tar: Türkiye’de devletin dün "24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı" kutlamas yapıldı. Aynı gece de 3 gazeteci meslektaşımız gözaltına alındı. Yaptıkları haberlerle, gazetecilik faaliyetleriyle belli ki birilerini rahatsız ediyorlar. Biz meslektaşlarımıza yaptıkları haberlerin, gazeteciliğin şahidiyiz. Umarım bir önce serbest bırakılırlar.

Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Yusuf Kanlı: Gazeteciler bu şekilde baskılarla ne biata zorlanabilir ne de hizaya getirilebilir. Gazetecilik suç değildir, bunu asla kabul etmeyeceğiz. Davet edilirlerse ifadeye giderlerdi. Tutukluluk ve gözaltı bir istisnadır, cezalandırılma yöntemi haline getirilmemelidir. Gazeteciler bir ana önce serbest bırakılmalıdır.

RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu: Türkiye, gazetecilerin sistematik şekilde alıkonulduğu bir ülke olmaktan çıkmalıdır. Seçim sürecinde kitlesel olarak tutuklanmış gazetecilerin tahliyelerine tanık oluyorduk. Son gözaltılar, sorunlu bulduğumuz, bir ifadeyle her yere sıçrayabilen soruşturmalardan geri dönüş olmadığını gösteriyor.

Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Gökhan Durmuş: Olmayan bir ceza üzerinden gazeteciler peşinen cezalandırılıyor. Bir iddia ile gazetecilerin gözaltına alınması basın özgürlüğünün ihlalidir. Bu uygulamaları bir önce son verilmesi gerekiyor. Gözaltına alınan meslektaşlarımız derhal serbest bırakılmalı.

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG):  HSK'nin yaptığı atama ve tayinler her dönem haber değeri taşır ve haberleştirilir. Bunların içerisinde gazetecilerin dikkatini çeken isimler her zaman olmuştur ve zaman zaman ön plana çıkan isimlere dair özel haberler yapılır. Şimdi böylesi bir gerekçeyle gazetecilerin gözaltına alınmış olması durumun vahametini ortaya koyar niteliktedir. Ulusal ve uluslararası basın meslek örgütlerine, demokratik çevrelere de bir çağrıdır; gazeteci arkadaşlarımızın serbest bırakılması için hemen harekete geçilmelidir. Yine basın meslek örgütlerine, yaşanan bu baskılara karşı seslerini daha gür çıkarma ve iktidarın bu hukuksuz uygulamalarına ‘dur’ deme çağrısı yapıyoruz. 

Mezpotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP): Gazetecilere yönelik baskı ve gözaltılardan vazgeçin. Meslektaşlarımızı derhal serbest bırakın.

Barış Akademisyenleri: Bugün yine gazeteciler evlerine yapılan baskınlarla gözaltına alındı. Gazetecilere, gazeteciliğe yönelik şiddet, yıldırma politikası kabul edilemez! Dayanışmamızı büyüteceğiz!

İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC): Meslektaşlarımızın bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Meslektaşlarımızın yanında ve konunun takipçisi olacağız. Gazeteciliğin suç olmadığını haykırmaktan yorulmayacak ve gerçekleri yazmaktan vazgeçmeyeceğiz. 

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı, Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca: Gerekçe maalesef yine şaşırtmadı: Gazetecilerin gazetecilik faaliyeti yapması! 27 Haziran 2023 itibarıyla Türkiye’de en az 38 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde. Haber takibi yapan gazetecilere polis şiddeti, tüm baskılara rağmen işini yapmakta ısrar eden gazetecilere baskın ve gözaltılar olağanlaştırılmak isteniyor. Gazetecilik suç değildir, gazetecileri derhal serbest bırakın.

Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK): Dün, Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü idi. Bugün, kadınların ve LGBTİ+’ların sesini duyuran gazeteciler evlerine düzenlenen baskınlarla gözaltına alındılar!

NE OLMUŞTU?

Diyarbakır merkezli yürütülen soruşturma kapsamında 16 Haziran 2022’de tutuklanan gazeteciler hakkında açılan davanın ilk duruşması 11 Temmuz'da görülmüştü.

Tutuklu gazeteciler Serdar Altan, Aziz Oruç, Mehmet Ali Ertaş, Zeynel Abidin Bulut, Ömer Çelik, Mazlum Doğan Güler, İbrahim Koyuncu, Neşe Toprak, Elif Üngür, Abdurrahman Öncü, Suat Doğuhan, Remziye Temel, Ramazan Geciken, Lezgin Akdeniz ve Mehmet Şahin ile tutuksuz yargılanan Esmer Tunç, İbrahim Bayram ve Mehmet Yalçın, "örgüt üyeliği" suçlamasıyla hakim karşısına çıkmıştı.

Davada, gazetecilerin iddianamesini hazırlayan soruşturma savcısının eşinin mahkeme heyetinde yer aldığı ortaya çıkmıştı. Gazetecilerin avukatları, reddi hakim talebinde bulunmuş ancak talep kabul edilmemişti.

Gazetecilerin tahliye edildiği duruşmadan sonra 18 Temmuz'da, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla 3 bin 423 hakim ve savcının görev yeri değiştirilmişti. 18 gazetecinin iddianamesini hazırlayan savcı ile davaya bakan hakim de yeri değiştirilen isimler arasında yer almıştı. (MEDYA SERVİSİ)

15'i tutuklu 18 gazeteci 13 ay sonra hakim karşına çıktı: İlk duruşmada tahliye