Edremit’te Akbelen direnişine destek: Akbelen'e dokunma!
Edremit Burhaniye ve Ayvalık ekoloji örgütleri ve demokrasi güçleri Edremit Orman İşletme Müdürlüğü önünde açıklama yaparak Akbelen'e destek verdi: "Akbelen'e dokunma!"
Fotoğraf: Evrensel
Edremit Burhaniye ve Ayvalık ekoloji örgütleri ve demokrasi güçleri Edremit Orman İşletme Müdürlüğü önünde bir açıklama yaparak Akbelen'e sahip çıktı.
Akbelen'de yaşanan jandarma ve polis müdahalesini protesto eden grup “Limak şirketi Akbelen'den defol” dedi. Grup adına açıklamayı Kazdağı Derneği’nden Ömür İlgör okudu.
İki yıldır onurlu bir şekilde sürdürülen çadırlı direniş nedeniyle kesim için girilemeyen Akbelen Ormanı’na dün sabah girildiğini belirten Ömür İlgör; “Devlet, olanca gücünü Akbelen’e yığdı. TOMA’larla, yüzlerce jandarma ile gelen kesim ekibi, Akbelen ormanına vahşice saldırdı. Akbelenli köylü kadınların ağıtı sürerken ağaçlar birer birer devrildi” dedi.
Nöbet alanını ablukaya alan kolluk güçlerinin köylülerin ve yaşam savunucularının kesim alanına gitmesine izin vermediğini hatırlatan İlgör şunları söyledi; “Gitmek isteyenlere orantısız güç kullanıp, gaz sıkan jandarma, yaşlı köylü kadınların da olduğu gruba TOMA’lardan tazyikli su fışkırtarak direnişi kırmaya çalıştı. Aralarında Akbelen avukatı İsmail Atal’ın ve köylülerin de olduğu arkadaşlarımız gözaltına alındı. Hastaneye kaldırılanlar, yaralananlar oldu.”
“TÜM BUNLAR NE İÇİN?”
Akbelen’de köylülerin, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallarına kömür sağlamak için açılmak istenen kömür ocaklarına karşı uzun süredir direndiğini hatırlatana İlgör; “Kömür ocakları çok sayıda köyü yuttu ve yutmaya da devam ediyor. Akbelenliler artık köylerini, tarlalarını, ormanlarını kömüre vermek istemiyor. IC Enerji ve Limak Enerji ortaklığında işletilen termik santrallar yıllardır bölge halkını zehirledi, hasta etti, öldürdü. Köyleri yuttu. Ormanları yok etti. Akbelenliler daha fazla hasta olmak, topraklarını, ormanlarını kaybetmek istemiyor. Ormandaki canların yok olmasını istemiyor” dedi.
"DEVLET KORUMASI GEREKEN ORMANLARI KENDİ ELİYLE YOK EDİYOR"
“İçinde bulunduğumuz cehennem sıcaklarına yol açan iklim değişikliğinin başlıca nedenlerinden olan termik santrallar ve kömür havzalarındaki bu ısrar neden?” diye soran İlgör şöyle devam etti; “İnsanlar hayatlarından, yaşam alanlarından, geçim kaynaklarından olurken, orman ekosistemleri yok olurken, enerji şirketleri iktidar eliyle her gün daha da palazlanıyor. Karlarına kar katıyor. Anayasa’ya göre ormanları koruması gereken devlet, kendi eliyle ormanları yok ediyor. Enerji ve maden şirketleri ormanlarda, yaşam alanlarımızda kol geziyor.”
"ENERJİNİZ BATSIN, MADENİNİZ BATSIN"
Kazdağları’ndan Akbelen’e, Munzur’dan Cerattepe’ye, Madra’dan Bergama’ya, ülkenin her yanının yangın yeri olduğunu ifade eden İlgör; “Bir yandan hayat pahalılığı ile, zamlarla boğuşan halk, diğer yandan iktidarın yaşam alanlarını, tarlalarını ellerinden almak için yaptıkları saldırılara karşı direniyor. Artık yeter. Enerjiniz batsın. Madeniniz batsın. Bizler sağlıklı bir çevrede yaşamak istiyoruz” dedi.
İktidara seslenenen Ömür İlgör şu ifadeleri kullandı; “Daha fazla yanmak istemiyoruz! Daha fazla ölmek istemiyoruz! Uluslararası taahhütlere de uyarak, kömürden acil olarak çıkın ve emekçilerin haklarını koruyarak Yeniköy-Kemerköy Santrallarını ve tüm diğer santralları tüm kömür havzaları ile birlikte kapatılsın.Buradan Tarım ve Orman Bakanlığı’na sesleniyoruz: Ekiplerinizi geri çekerek Akbelen’de devam eden orman kesimini acilen durdurun. Bizler, yaşam savunucuları olarak, Akbelen’de direnen dostlarımızın yanındayız. Tüm ülke kamuoyunu Akbelen direnişine destek olmaya çağırıyoruz.
Açıklama sırasında "Havama, suyuma, ormanıma dokunma", " Madeniniz batsın, ağaçlar yaşasın Akbelene dokunma", “Limak depol Akbelen’i vermeyeceğiz" gibi sloganlar atıldı. Ardından açıklamaya katılan kişiler tek tek Orman Bakanlığı'na iletilmek üzere Orman Müdürlüğü'ne Akbelen ile ilgili dilekçelerini verdiler. (Edremit/EVRENSEL)